Trabzon'un Macka ilcesinde yaşayan 79 yaşındaki Yadigar Birinci, kendi cabalarıyla oğrendiği taş oymacılığını surdururken, kendi mezar taşını yapıp, doğum tarihini yazarak olum tarihini boş bıraktı.
İlcenin Kopruyanı Mahallesi'nde ikamet eden 4 cocuk babası Birinci, taş ocaklarından getirdiği 10 kilogram ağırlığındaki taş parcalarına cekic ve kendisinin yaptığı kesici aletlerini kullanarak şekiller veriyor.

Eşinin vefatının ardından 16 yıldır tek başına yaşayan 9 torun sahibi Birinci, evinin yanında oluşturduğu atolyesinde, oğlunun taşlara cizdiği figurleri işliyor.
Birinci, 70 yaşında başladığı taş oymacılığında Mustafa Kemal Ataturk, Sumela Manastırı, Turk bayrağı, cift başlı kartal, Osmanlı donemine ait eserlerin motifleri, Trabzonspor logosu, hat yazıları, ceşitli hayvan figurleri ve ozlu sozlerin işlemesini yapıyor.
Yaklaşık 10 metrekare olan atolyesinde radyoda calan turkuler eşliğinde gunde uc saat calışan Birinci, kendi mezarını ve mezar taşını da hazırladı.
Birinci, AA muhabirine, uzun yol ve dolmuş şoforluğunun yanı sıra uluslararası nakliyecilik yaparak emekli olduğunu belirterek, yurt dışında cıktığında mutlaka muze ve tarihi eserleri ziyaret ettiğini soyledi.
Eşi vefat ettikten sonra yalnız kaldığını ifade eden Birinci, zamanla eski evlerden ve taş ocaklarından aldığı taşları işleyerek yeteneğini keşfettiğini dile getirdi.
Birinci, taş oymacılığına yavaş yavaş başladığını anlatarak, "Usta ya da cırak gormedim. Ne şekil, nasıl yapılır bilmeden başladım. Bu işten geri adım da atmadım. Azmettim, 'ben bu işi yapacağım' dedim ve bu duruma kadar geldim. Taşlarım icin olcu veririm, bictiririm, getirip atolyemde yavaş yavaş yaparım." dedi.
Taş uzerine yapmak istediği figurleri oğluna cizdirdiğini belirten Birinci, "Yapıyorum ama sonunda oğlumun da onayını alıyorum. Bu taş işi cok zor bir iş. Kağıda yapılan resimler gibi değil, kağıda yaparsın olmazsa siler değişirsin ama bizim geri donuşumuz yok. Bir resmi 23 gun calışıp yaptığım zamanlar oldu. En son bitireceğin gun bile yaptığın bir hata sonucu butun zamanı ve yaptığın resmi heba edersin. İtinalı ve dikkatli yapman gerek." diye konuştu.
"Heves etmek her şeyin ustundedir"
Birinci, birkac yıl once kendisini geliştirerek, taşlara yazı yazmayı da oğrendiğini ifade etti.
Heves etmenin her şeyin ustunde olduğunu vurgulayan Birinci, 300'un uzerinde eser yaptığını, kıymetini bilenlere isteği uzerine sipariş alıp, yapıp verdiğini ancak maddi yonden bir beklentisinin olmadığını da kaydetti.
Taşa ve yapacağı figure gore 5 ila 10 gun arasında eserleri tamamladığını aktaran Birinci, şunları kaydetti:
"Sağlığım el verdiği surece bunlarla zamanımı vaktimi gecireceğim. Cırak bulup, oğretmem icin soyleyenler oldu ama artık eski el sanatlarına ilgi yok. Figurlerin resimlerini yapan oğlumun emekli olduktan sonra taş değil ama ahşap uzerine bir şeyler yapacağını duşunuyorum. Allah ne kadar zaman verirse vaktimi bunlarla gecireceğim."
Birinci, ilerleyen yaşına rağmen her yere yuruyerek gittiğini dile getirerek, "Yaptığım ağır işleri gencler bile zor yapar, bircok ameliyat ve operasyon gecirdiğim halde, hala sağlığım cok iyidir şukurler olsun, araba kullanırım, evimin temizliğini, utumu, yemeğimi kendim yaparım." dedi.
"Doğum tarihimi yazıp, olum tarihimi boş bıraktım"
Yaklaşık 7 ay once evinin 50 metre yukarısında bulunan aile mezarlığına kendi mezarını ve mezar taşını yaptığını da ifade eden Birinci, "Eşim 2005 yılında vefat etti. O zamanlar onun yanında kendim icin mezar ayırt ettim. Sağlığımda kendi mezarımı elimle yapmak istedim. Mezar taşımı da kendim yaptım. Doğum tarihimi yazıp, olum tarihimi boş bıraktım. Bana oyle geliyor ki yine oyle sağlığımızdaki gibi bir yastıkta ve yatakta yatar gibi kendimi oyle hissederek mezarımı acıp hazırladım. Onun yanında kalmayı tercih ettim. Allah ne kadar omur verir bilemem ama mezarımı onun yanında hazır ettim." diye konuştu.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Duygu Avunduk