
Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, muzik, sinema ve tiyatro dunyası meslek birlikleri temsilcileriyle buluştu. Gelecek Partisi olarak kultur ve sanat alanının, bir toplumun gelişmesindeki en onemli gosterge olduğuna inandıklarını kaydeden Davutoğlu, "Bircok siyasi lider unutulur ama ozgun katkılarıyla sanata etki etmiş isimler hep hatırlanır. Sanatın temeli ozgurluktur. Ozgur bir zihin ortamının olmadığı yerde, siyasi iktidarların daralttığı yerlerde kalıcı eserlerin ortaya cıkması da cok zordur" ifadelerini kullandı.
Kultur ve sanat alanında pandeminin de artan etkisiyle buyuk bir yıkım yaşandığını gorduklerini ifade eden Gelecek Partisi lideri, "Kalıcı bir kultur sanat politikası icin olmazsa olmaz şartlar nelerdir bunları sizlerden dinlemek istiyoruz" dedi ve temsilcilerin konuşmalarını dinledi.
[h=3]"KAYGILARINIZI ANLIYORUM"[/h]Katılımcılarının acıklamalarının ardından, "Pandemi herkesi mağdur etti ama en cok mağdur olanlar kultur sanat camiası oldu. 200 sanatcının intiharı bu sektore ilginin ne kadar hayati olduğunu hepimize gosterdi" diyen Davutoğlu şunları kaydetti:
Acil ihtiyacı olan kesimlere, parasal genişlemeyle oluşan kaynakların kredi değil de hibe şeklinde verilmesini ongoruyoruz. Doğrudan hibe. Bircok acıklamamızda bundan bahsettik. Kultur sanat sektorumuz icin de bunu hep vurguladık. Ama maalesef destekler cok gec acıklandı, tiyatrocular altı ay sonra, muzisyenler dokuz ay sonra. Zaten bircoğu işini kaybetmişti. Kredi olanağı sunuldu, hibe değil. Destek almak icin SGK borcu olmama gibi şartlar sunuldu.
Altı ayda SGK borcu olmayan kalmadı ama. Muzik Susmasın desteği dediler, 30 milyon verilecek dediler, sonra 29 bin muzisyene 3. 000 destek vereceğiz dediler, matematiği celişti. Sinema salonunda eğlence vergisi duşuruldu, kapalı yerlere duşursek ne olur. Kultur sanat alanını bir ticaret alanı olarak gormekten kaynaklanan kredilendirme, borc oteleme işlemleri bir ihtiyaca hitap etmedi. Biz doğrudan desteklerin kalıcı bir hibe olarak verilmesi taraftarıyız.
Ben bir akademisyenim, kultur alanından geliyorum, Siyasi alana ulkenin şartları gereği girdik ve bu ulke bize Başbakanlık, Bakanlık gibi makamlara getirdi. Bu ulkeye hepimizin borcu var. Bu bağlamda kultur ve sanatta da gecmiş donemde iceriden yaşamış biri olarak ortaya koyduğunuz kaygıları anlıyor ve destekliyorum.
Başbakanlığı doneminde kalıcı bir kultur stratejisin hayata gecirmeye kararlı olduğunu ancak bunu gercekleştiremediğini ifade eden Davutoğlu, "Gelecek partisi olarak insan onurunun merkezinde olduğu bir kultur stratejisine oncelik vermek ilk hedefimiz" dedi.
Davutoğlu şoyle devam etti:
Her şeyden once zihniyetle ilgili problemimiz var, bircok arkadaşımızın dile getirdiğinden cıkardığım sonuc bu. Kultur ve sanat belli kabiliyette olanların yaptığı ozel bir alan goruşune ben pek katılmıyorum. Elbette bir yatkınlık ve his yansımasıdır ama her şeyden once bir zihniyet formasyonudur ve toplumun tumunde yoksa tek bir gul ağacının o colleşmiş ortamda yetişmesi mumkun değildir.
Toplumun sanattan haz alma niteliğini yukseltmemiz gerekiyor ki bu bir eğitim meselesidir de aynı zamanda. Ayrıca, zihniyet meselesine dahil bir konu daha var. Hepimiz milli sanatın onemini kavrıyoruz, burada da vurgulandı, son donemde millilik ve yerlilik o kadar vulgarize edilmiş bir şekilde ki bu kavramların ici boşaltıldı. İnsan onuruna nufuz edemeyen hicbir hareket gelişemez, evrensel nitelik kazanamaz.
Milli olmayan evrensel olamaz ama insan ruhuna hitap edecek şekilde olmayan da evrensel olamaz. İnsana hitap etmeyen millete de hitap edemez. Kultur ve sanatta butun bir insanlığa hitap etmeliyiz. İnsanlığa acık olmayan millilik olmaz. Son donemde Turkiye'yi kendi icine kapatmak isteyen ve butun evrenle bağını koparan anlayışın millilik olduğunu duşunmuyorum.
[h=3]"TURKİYE'DE EKMEK VE SU KADAR İHTİYACIMIZ OLAN ŞEY OZGURLUKTUR"[/h]"Zihniyeti besleyecek olan şey toplumsal iklimdir" goruşune yer veren Davutoğlu, "Onun da ozu ozgurluktur. Maalesef son donemde kultur ve sanat sağ-sol olarak ayrılmış durumda. Bizim gencliğimizde de boyle bir donem vardı. Bu kategorileri artık bitirmiş, geride bırakmış olmamız lazım. Şu anda Turkiye'de ekmek ve su kadar ihtiyacımız olan şey ozgurluktur, duşunce, fikir, sanat, kultur ozgurluğudur" dedi.
Gelecek Partisi lideri şoyle devam etti:
Bir konuşmacımız 'bizim hayat alanımız sahne' dedi, sahne bir iklimdir. Tarih sahnesi de bir iklimdir, bir milletin oraya cıkması icin ozgurluğunu hissetmesi lazımdır. Ayrılıklara son vermek gerekiyor. Hukuki teminat butun ozgurluklerin referans noktasıdır. Burada vurgulanan hususlar tam da cercevesini cizdiğimiz bu hukuki teminat alanını kapsıyor.
Telif hakkı bir ekonomik hak meselesi değil, insan hakkıdır. Telif haklarını teminat altına alacak duzenlemeler yapılmalı. Karşılaştırmalı rakamlar urkutucu. Anayasal teminat olsa bile uygulama kanunları olmaması uzucu. Kultur sektorunde her alan icin yasa şart.
Ekonomide nasıl kalkınması onemli yerler vardır, bizim de kultur sanat sektorundeki bu alanları tespit etmemiz lazım. İnsanlığa ve dunyaya acık bir kultur alanı olmamız lazım. Kim desteleyecek? Burada merkezi yonetim ve yerel yonetim konuşuldu ama iş dunyası da onemli bir parcası bunun.
Batı bunu başardı, kendi kultur burjuvazisini uretti.Kultur hayatını derinleştirmeden ekonomik alanını geliştirirseniz ortaya bugunku betona dayalı şehirler cıkar. Bu bir tur barbarlıktır. Ekonomik kalkınma ve kulturel derinlik arasında bir bağ kurmak lazım.
[h=3]"KULTUR SANAT SİYASETİN ARKA BAHCESİ OLMAMALI"[/h]Davutoğlu, "Kultur sanat siyasetin arka bahcesi olmamalı. Kultur ve sanat hayatını kendi arka bahcesi kılan siyaset intihar etmiş demektir. Cunku kendisi de o kultur sanatta beslenemez. Kultur sanat hayatı colleşir" ifadelerini kullandı.
[h=3]SEMA SİLKİN UN: PANDEMİ BOYUNCA YETKİLİLERİ SANATA DESTEK VERMEYE DAVET ETTİK[/h]Toplantıyı organize eden ve moderatorluğunu yuruten Gelecek Partisi Kultur Sanat Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sema Silkin Un de parti olarak pandemi boyunca yetkilileri kultur sanat dunyasına destek vermeye cağırdıklarını hatırlatarak "Yurt dışında milyar dolarlar konuşulurken bizler ne yazık ki rutin destekleri konuşmak zorunda kaldık. Bugun sizlerle toplanma amacımız yarın goreve geldiğimizde neler yapmam gerektiğini bugun sizlerle yaptığımız istişarelerle belirlemektir. Salgın boyunca gorduk ki bugunku iktidarın elinde bu anlamda bir data yok. Gelecek Partisi olarak bu sebeple bu muhataplıkları şimdiden doğru tespit etmek istiyoruz" dedi.