
Dini konularda araştırma yapanlar Vergi, zekÂt yerine gecer mi? konusunda detaylı incelemeler yapıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı da Din İşleri Yuksek Kurulu Başkanlığı vasıtasıyla Zekat ne zaman verilir konusunda fetva yayınladı. Peki, Zekat ne zaman verilir? İşte, detaylar
[h=3]ZEKAT NE ZAMAN VERİLİR?[/h]Oruc ve hac ibadetlerinde olduğu gibi zekÂt konusunda da kamerî ay hesabı uygulanır. ZekÂtın farz olması icin nisap miktarı malın uzerinden bir kamerî yılın gecmesi gerekir. Buna rağmen mal sahibi dilerse nisaba ulaşmış olan malın zekÂtını sene dolmadan once de verebilir (KÂsÂnî, BedÂî', II, 15; İbnu'l-HumÂm, Feth, I, 179).
[h=3]ZEKÂT NEDİR?
VERGİ, ZEKÂT YERİNE GECER Mİ?[/h]Vergi bir vatandaşlık gorevidir; zekÂt ise dinî bir yukumluluktur. Ayrıca zekÂt ile vergi; mukellefiyet, temel gaye, oran, miktar ve harcanacağı yerler (Tevbe, 9/60) bakımından birbirinden farklıdır. Bu itibarla, devlete odenen vergiler zekÂt yerine gecmez. ZekÂtın ayrıca verilmesi gerekir (KaradÂvî, Fıkhu'z-zekÂt, II, 1118; İslam Ticaret Hukukunun Gunumuzdeki Meseleleri, (Sonuc Bildirileri) s. 996).
[h=3]ZEKAT NEDİR?[/h]ZekÂt, dinen zenginlik olcusu kabul edilen miktarda (nisap) mala sahip olan kimselerin Allah rızası icin muayyen kişilere vermesi gereken belli miktarı ifade eder. ZekÂtın farz olması icin şartlar; malların nisaba ulaşması yanında nÂmî (ureyici/artıcı) olması, sahip olunduğu andan itibaren uzerinden bir yıl gecmesi, bir yıllık borcundan ve aslî ihtiyaclardan fazla olmasıdır.
Nisap, zekÂtla yukumlu olmak icin esas alınan zenginlik olcusudur. Bu olcu, altında 20 miskal (80.18 gr), devede 5, sığırda 30, koyun ve kecide 40 adettir.
ZekÂtın kimlere verileceği Kur'an-ı Kerim'de ayrıntılı şekilde acıklanmış (Tevbe, 9/60), nisabı da hadislerde belirtilmiştir (BuhÂrî, ZekÂt, 32, 36, 38, 43). Buna gore temel ihtiyacları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişi diğer şartlar da yerine gelmişse bu mallarının zekÂtını vermesi gerekir (KÂsÂnî, BedÂî', II, 4 vd).
[h=3]ZEKÂT NE ZAMAN FARZ KILINMIŞTIR? ZEKÂTIN FARZ KILINMASINDAKİ HİKMETLER NELERDİR?[/h]ZekÂt hicretin ikinci yılında Medine'de farz kılınmıştır. ZekÂt, Kur'an-ı Kerim'de pek cok Âyette namaz ile birlikte zikredilmiş (Bakara, 2/43, 110; Hac, 22/78; Nûr, 24/56); Hz. Peygamber (s.a.s.) de zekÂtın İslam'ın temel ibadetlerinden biri olduğunu bildirmiştir (BuhÂrî, ZekÂt, 1).
Kur'an ve hadislerde namaz ile zekÂtın ardı ardına zikredilmesi, toplumların ruhî olgunluğa ulaşmasında bu iki ibadetin rolunu gostermesi bakımından son derece onemlidir. Kur'an-ı Kerim, iyiliğe erişmenin ve muttakî bir mumin olabilmenin en onemli şartlarından birinin zekÂt vermek olduğunu ifade eder (Bakara, 2/177). Aynı zamanda zekÂt kurtuluşa eren muminlerin vasıflarından biridir (Mu'minûn, 23/1, 4). Butun bunlara ilaveten zekÂt vermek, Allah'ın rahmetini celbeden hususlardandır (A'rÂf, 7/156). Kısaca zekÂt, malı temizleyen ve manevi arınmaya vesile olan bir ibadettir (Tevbe, 9/103). Âyet ve hadislerde sıklıkla emredilen zekÂtı vermemek muşriklerin vasfı olarak gorulmuş ve Kur'an'da bu durum yerilmiştir (Fussilet, 41/6-7).
ZekÂtın topluma donuk pek cok yararı da vardır. Mesela zekÂt, maddi gucu olmayanların ihtiyaclarının giderilmesine katkı sağlar, zengin ile fakir arasındaki ucurumu azaltır; aralarında sevgi ve yakınlık doğmasına vesile olur. Bu yonuyle zekÂt toplumsal kenetlenmeyi artırır. Ayrıca toplumları bencillik ve kin gibi ahlaki hastalıklardan arındırır. ZekÂtın verileceği yerlerin toplumun her katmanındaki insanları kapsaması sosyal dayanışmanın da garantisidir.
[h=3]ZEKÂT KİMLERE FARZDIR? GECERLİ OLMASININ ŞARTLARI NELERDİR?[/h]ZekÂt ibadeti ile ilgili şartlar, zekÂtın bir kimseye farz olmasının ve verilen zekÂtın gecerli olmasının şartları şeklinde iki ayrı başlık altında ele alınır.
Bir kimseye zekÂtın farz olması icin o kimsenin musluman, akıl sağlığı yerinde, ergenlik cağına gelmiş ve hur olması (KÂsÂnî, BedÂî', II, 4-5) bir yıllık borcundan ve aslî ihtiyaclarından fazla hakikaten ya da hukmen artıcı, yani kazanc sağlayıcı nitelikte "nisap miktarı" mala sahip olması gerekir. Artıcı olmaktan kastedilen, malın sahibine gelir, kÂr, fayda temin etmesi yahut kendiliğinden coğalma ve artma ozelliğine sahip bulunmasıdır.
ZekÂtın farz olması icin ayrıca nisap miktarı mal ya da servete sahip olduktan sonra uzerinden bir kameri yılın gecmesi ve yıl sonunda da nisap miktarını koruması gerekir (KÂsÂnî, BedÂî', II, 13 vd.; İbn KudÂme, el-Muğnî, IV, 73-74). Yıl icerisindeki artış ve duşuşlere itibar edilmez. ZekÂt bu sure dolmadan once de verilebilir. (KÂsÂnî, BedÂî', II, 15).
ZekÂtın gecerli olmasının şartlarına gelince, oncelikle "niyet" şarttır. ZekÂt bir ibadet olduğu icin niyetsiz yerine getirilemez (KÂsÂnî, BedÂî', II, 40; İbn KudÂme, el-Muğnî, IV, 88). Ayrıca fakire verilmesi ve teslimi demek olan "temlik" de şarttır (KÂsÂnî, BedÂî', II, 39). Yemek hazırlayıp yedirmek gibi ibÂha denilen yollarla fakire zekÂt verilmiş olmaz.