
ERZURUM'da, Omer Nasuhi Bilmen İlkokulu okul oncesi oğretmeni Betul Olmez, 'karından konuşma' olarak bilinen vantrilok olmak icin eğitim aldı. Olmez, daha sonra kuklaları konuşturarak, derslerini anlatmaya başladı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selcuk, 'EBA okul oncesi' kuşağına davet ettiği Olmez'den oğretmenlerin eğitimi icin de calışma yapmasını istedi.
Merkez Yakutiye ilcesindeki Omer Nasuhi Bilmen İlkokulu'nda okul oncesi oğretmenliği yapan Betul Olmez, merak sardığı vantrilok (karından konuşma) olmak icin bir sure eğitim aldı. Olmez, bu işi uzaktan eğitim surecinde, ekran karşısında yaptığı derslerde kullanma konusunda araştırma yaptı. Olmez, kısa sure icinde kendisini geliştirerek, derslerini 'Akasya' ve 'Cınar' isimlerini verdiği kuklalarla işlemeye başladı. Okulların acık olduğu donemde oğrencilerini 'Akasya' ve 'Cınar'la tanıştıran Olmez, yuz yuze eğitime ara verilmesiyle uzaktan eğitimde de 'cocuğum' dediği kuklaları kullanmaya devam etti.
BAKAN SELCUK EBA'YA DAVET ETTİPandemi nedeniyle zaman zaman oğretmenlerle uzaktan buluşma toplantıları yapan Mili Eğitim Bakanı Ziya Selcuk da oğretmen Betul Olmez'le tanıştı. 'Akasya' ismini verdiği kuklasıyla toplantıya katılan Olmez, eğitim sureciyle ilgili bilgi vererek, yaptığı calışmayı bakanlığın mesleki calışma kapsamına alınmasını istedi. Toplantıda 'Akasya' ile kısa bir sohbet eden Bakan Selcuk, EBA'da yapılan derslerde okul oncesi kuşağına davet ettiği Betul oğretmenden meslektaşlarının eğitimi icin de calışma yapmasını istedi. 'COCUKLAR SIKINTILI BİR SUREC YAŞIYOR'Pandemi surecinde cocukların buyuklere oranla biraz daha sıkıntılı surec yaşadığını belirten Betul Olmez, 'vantrilok' sanatını eğitime uyarlamak icin once araştırma yaptığını soyledi. Uzaktan eğitimde zaman zaman zorlandıklarını anlatan Olmez, "Cocuklara daha farklı neler verebilirim, nasıl eğlendirirken eğitebilirim, diye duşunurken vantrilok sanatını oğrenme şansım oldu. Bunu eğitime nasıl entegre edebilirim, diye araştırdım. Buyuk insanların bile dikkatini ceken kuklaların cocukların daha fazla ilgisini ceker, diye bu konuda calışma yaptım. Kuklalar okul oncesinin olmazsa olmaz eğitim aracı. Hele bir de bunu konuşturduğunuz zaman daha ilgi goruyor. Cocuklar kendi arkadaşları gibi goruyorlar. Okullar acıkken cocuklar her derse girdiğimde 'Akasya' ve 'Cınar'ı soruyordu. Kuklaların cocukların eğitimine cok buyuk katkısı olduğunu gordum" dedi. Uygulamanın Milli Eğitim Bakanlığı mesleki gelişim kapsamına alınması konusunda Bakan Selcuk'a talebinin olumlu karşılık bulduğunu anlatan Olmez, EBA'ya davet edildiği icin de mutlu olduğunu soyledi. 'KUKLALAR DAHA KALICI OLUYOR'Uzaktan eğitime katılan cocukların dikkat surelerinin cok az olduğuna dikkat ceken Betul Olmez, şunları soyledi: "Ekran karşısında kucuk yaş grubunun dikkat sureleri cok az ve dağınık. Herhangi bir şarkıyı sizdense bir kukladan duyduğu zaman daha kalıcı oluyor. Ben ilk olarak kukla 'Akasya' ile tanıştım. 2 evladım var 'Akasya'yı da kızım olarak gordum. Hatta ben ona 'icimdeki Betul' diyorum. Bu yolculuğa girerken şoyle duşunuyordum; onlar benim cocukluğuma acılan kapı, cocuklarımla aramda gonul kopruleri benim icin. Bu kopru once benim cocukluğuma acılıyor. Ben onlarda kendimi, cocukluğumu buldum. Cocukluğumda bulduğum şeylerle oğrencilere cocuklara yaklaşınca empati daha rahat kurabiliyorsunuz. Kuklaları da akranı gibi gorduğu icin cocukların eğitime derse ilgileri muthiş arttı. Bunu ilk kendi sınıfımda uyguladım. Erzurum Milli Eğitim Mudurluğu'muzle ortak bir calışma yaptık. Bircok okulun cağrısına katıldım. Cok guzel donuşler aldım. Oğrenciler kuklalardan oğrendikleri şeyleri kolay unutmuyor, daha kalıcı oluyor, cok daha erken oğreniyor"








