
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selcuk, ozellikle annelerin uzaktan eğitim surecinde cok zorlandığının farkında olduğunu belirterek, "Bu tarihi bir gorev. Ulkeleri icin aileleri icin cocukları icin yaptıkları bu katkı, bu emek o kadar kutsal ki. Artık bu yorgunluğu biraz biz alalım istiyorum." dedi.
CNN Turk'te yayınlanan "Ne oluyor?" programına katılan Selcuk, gazeteciler Hakan Celik ve Goksu Ongoren Ozgur'un gundeme ilişkin sorularını yanıtladı.
"Uzaktan eğitimde oğretmenler beklenen başarıya ulaşabildi mi?" sorusu uzerine Bakan Selcuk, uzaktan eğitim oğretimin, yuz yuze eğitimden daha zor ve meşakkatli olduğunu ifade etti.
Oğretmenlerin ve cocukların ailesi icin de uzaktan eğitimin zor olduğunu belirten Bakan Selcuk, bunun farkında oldukları icin oğretmenlerin gosterdiği gayretin, yuz yuze eğitimden cok cok fazla olduğunu bildiklerini, bu yuzden tum meslektaşlarına muteşekkir olduğunu soyledi.
Uzaktan eğitimin oğretmenler acısından olumlu bir tarafının oluştuğunu belirten Selcuk, salgının varlığının oğretmenlerin dijital becerilerinin birden cok yukselmesine yol actığını aktardı.
Eskiden yılda 30 bin oğretmenin yuz yuze hizmet ici eğitim alması soz konusuyken, şimdilerde bu sayının 800 bini gectiğini anlatan Bakan Selcuk, "Oğretmenler acısından baktığımızda konuları yetiştirmekte zorlanmıyorlar fakat cocuklarla bu surecin yonetilmesinde, ailelerin meseleye dahil olmasında, canlı derse katılma meselesinde, bu konularla ilgili enerjiyi cok harcıyorlar. Yoksa ben konuların yetişmeyeceği duşuncesinde değilim." dedi.
Ozellikle liseli gencler icin akademik destek yazılımı dedikleri yapay zeka destekli bir yazılımları bulunduğunu, cocukların bireysel olarak ilgilerini, isteklerini, beklentilerini, tercihlerini bu yazılımın ortaya koyduğunu belirten Selcuk, bir oğrenci bir soruyu bilemezse, o oğrencinin o soruyu niye bilemediğini yapay zekanın anladığını, onun gecen sene orneğin fizikteki 3. konuda eksiği olduğunu anladığını ve o konuyu ekrana getirdiğini aktardı.
Liselilerin sınavlarla ilgili mesajlarını aldığını ifade eden Selcuk, "Bizim derdimiz uzun ve orta vadede cocuklarımızın iyi yetişmesi, kapatamayacağımız acıkların olmaması. Yoksa biz cocuklarımızın zorlanması ya da sıkıntıya girmesi anlamında asla bir şey yapmayız. Emin olsunlar bu konudaki yaklaşımımız tumuyle onların eğitim acıklarının artmaması ve gelecek yıllardaki eğitimin sıkıntıya girmemesiyle ilgili." dedi.
"Toplu taşıma ile ilgili şu anda herhangi bir onlemimiz yok"
Bakan Selcuk, "Pandemi sureci, Turkiye'nin dijitalleşmesine ciddi bir katkı sağladı mı?" sorusuna karşılık, "Bir mecburi istikamet, bir surec oluştu kuresel anlamda. Oğrencilerimizin bazı derslerini uzaktan alarak okul yaşamlarını atolyelerde bir kısmını gecirmeleri, spor ve sanatla meşgul olmaları, otomasyon ve robotikle uğraşmaları son derece kritikti ve buraya doğru gidiyoruz." yanıtını verdi.
"Okullar kademeli acıldığında oğrencilerin ulaşımı ile ilgili bir calışma var mı?" sorusu uzerine Bakan Selcuk, servis kullanan cocukların ağırlıkta olduğunu, taşımalı eğitimde taşıma aracını Milli Eğitim Bakanlığının sağladığını hatırlattı.
Bu anlamda aldıkları tedbirin her servisin standardının ne olması gerektiği, her servis şoforunun HES kodu ile takip edilmesi, her servis ile ilgili okul icindeki iletişimin nasıl olması gerektiğine dair olduğunu ifade eden Selcuk, ancak toplu taşıma ile ilgili şu anda herhangi bir onlemlerinin olmadığını soyledi.
Bakan Selcuk, lise oğrencilerinin sosyal medyadan kendisine yonelttiği soru uzerine, birinci donem sınavlarında 20 Kasım 2020 tarihine kadar olan konulardan sorumlu olacaklarını belirtti.
"MEB, kendi verisine pilot proje olarak saldırı duzenleten bir kuruluş"
Siber guvenlik ile ilgili soru uzerine bakanlığın bu alandaki calışmalarına ilişkin bilgi veren Bakan Selcuk, şunları kaydetti:
"2019'da Siber Guvenlik Portalı ortaya koyduk. Her bir oğretmen, oğrenci, velimiz icin siber guvenlik ne demektir, kendi iş ve işlemlerinde bu guvenliği nasıl sağlayacaklar, verinin guvenliği icin kare kod uygulamaları, doğrulama olcutlerinin farklılaştırılması, guvenliğin farklı konularda devletin farklı kurumlarının verileriyle mukayeseli olarak sağlanması, cocuklarımızın herhangi bir şekilde verisinin calınmasına veya izinsiz erişilmesine ilişkin girişimlerin saptanmasına ve bu girişimlerin derhal ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından ki bu anlık olarak otomatik yapılıyor.
Bize siber saldırı olsa devletin ilgili kurumları bizden once mudahale ediyor. Bizim de bununla ilgili farklı duvarlarımız var. Kanun gereği de otomasyona bağlı bir surecimiz var. Cocuklarımızın ya da velilerimizin herhangi bir bilgisinin calınmaması icin veya izinsiz erişiminin ortadan kaldırılması icin bazı yazılımlarımız ve altyapımız var. Milli Eğitim Bakanlığı, kendi verisine pilot proje olarak saldırı duzenleten bir kuruluş. Test etme amaclı. Bizim verimize erişmeye calışın diye bazı kurumlardan destek istiyoruz."
"Ailelerin icinde bulunduğu zor durumu anlamak lazım"
"DSO, UNICEF gibi kuruluşlar, ilkokulları kapatmanın son care olduğunu ifade eden raporlar yayınlamışlardı. Fransa cok sıka sure kapattı. Avrupa'da bizim kadar kapatan yok mu?" sorusu uzerine Bakan Selcuk, ulkelerin sağlık uzmanlarının farklı goruşlerde olabildiğini, bazı ulkelerde ilkokul ve ortaokulların kapatılmasının gereksiz olduğu konusunda resmi dokumanların olduğunu belirtti.
Astımlı ve ya başka sorunları olan cocuklar varsa bu riskin onlar icin katlandığını ifade eden Selcuk, "Olağan durumda genel olarak bakıldığında kucuk cocukların taşıyıcı olma riski one cıkarılmaya başlanıyor. Kucuk yaşlarda ilkokulu acmamız, okul oncesini hep acık tutmamız aslında bundan dolayı. Ama bu sadece sağlık sorunu olmanın dışına da taştı. Ailelerin icinde bulunduğu zor durumu anlamak lazım. Bunun ekonomiyle ilişkisini, başka sektorlerle bağlantısını elbette butunsel olarak değerlendiriyoruz. Ama eğitim acısından baktığımızda başka ulkelerde olduğu gibi onların kucuk yaşlardaki sınıfların daha cok acık kalması noktasında ilke olarak biz de aynı duşunuyoruz." diye konuştu.
"Bizim kesinlikle yaklaşımımız okulların acılması yonunde"
Başından beri tavrının hem kamuoyuna karşı hem kabinedeki tartışmalar cercevesinde okulların acık tutulması yonunde olduğunu belirten Selcuk, şunları soyledi:
"Bizim cizgimiz, acaba oğretmenimizin sağlığı hangi cizgide riske girer orasıdır. Bizim cizgimiz cocuklarımızın gunluk izlediğimiz tabloda kırmızılaşan yerler neresidir, yeşil olan yerler neresidir buna bakarak şu sınıfların acık kalmasında hicbir beis yok, bunları acalım, tablo bunu gosteriyor diye her zaman tartışmada bizim tavrımız bu yonde oldu.
Ben ozellikle annelerin cok zorlandığının farkındayım. Bu tarihi bir gorev. Ulkeleri icin aileleri icin cocukları icin yaptıkları bu katkı, bu emek o kadar kutsal ki. Artık bu yorgunluğu biraz biz alalım istiyorum. Oğretmenler olarak biz alalım bunu, biz yuklenelim ve okulların acık olması suretiyle anne ve babalar biraz nefes alsınlar. Okulun bir oğretim yeri olmaktan ziyade bir eğitim yuvası olduğunu anlamış olduk. Oğretmenlerimizin aslında nasıl bir sureci yonettiğini cok daha iyi fark ettik. Bizim kesinlikle yaklaşımımız okulların acılması yonunde."
Cocuklara "dijital diyet" onerisi
Bakan Selcuk, oğrencilere yarı yıl tatilini nasıl değerlendirmeleri gerektiğine ilişkin "20 kusur gunluk ara tatilde cocuklarımızın dijitalden biraz uzaklaşmalarını ve dijital diyet anlamında calışmalara yonelmelerini istiyorum. Anne ve babalardan da beklentim bu. 'Peki ne yapalım'ın cevabı olarak da kitapcıklar hazırladık. Her gun ilkokul, ortaokul, lise oğrencisine onerilerimizin olduğu bir kitapcık. Bunu da onumuzdeki hafta sonuna doğru ulaştırmış olacağız." dedi.
Turkiye'de sığınmacı statusunde olan ailelerin cocuklarının eğitimine ilişkin soru uzerine Bakan Selcuk, bu anlamda 1 milyon civarında okul cağında cocuğun olduğunu, bunların 720 bin kadarını okullaştırdıklarını soyledi.
Bu cocuklarla ilgili ulusal ve uluslararası projelerinin olduğunu aktaran Selcuk, bu cocukların her birinin Turkceyi oğrenmesi, okullardaki imkanlarının genişletilmesiyle ilgili calışmalar yaptıklarını belirtti.
Selcuk, Turkiye Cumhuriyeti Devleti'nin mufredatının bu cocuklarla paylaşılması ve bu cocukların Turkce oğrenerek okula başlaması ve sonrasında da eksiklerinin giderilmesi noktasında calıştıklarını anlattı.
Karneler dijital olacak
Bakan Selcuk, karne dağıtımının nasıl olacağına ilişkin, "Karnelerini cevrim ici ortamda dijital olarak alacaklar. Keşke beraber kol kola girip de karne heyecanını yaşayabilsek ama inşallah o gunler de gelecek. Ne olursa olsun cocukların karne almasını onemsediğimi soyleyebilirim. Dijital de olsa alsınlar, gorsunler." dedi.
"Eğitim sistemimizde gorduğunuz en buyuk temel sorun nedir?" sorusu uzerine Bakan Selcuk, şu yanıtı verdi:
"Biz aslında en buyuk sorun olarak değil de en buyuk cozum olarak gorduk ve hala bu kanaatimiz cok guclenerek devam ediyor. Turkiye'nin kitlesel olarak eğitimde yaşadığı buyuk bir ilerleme var. Cumhuriyetimizin başından beri istatistiksel olarak bakarsanız Turkiye adım adım iyileştiriyor bu sureci.
AK Parti doneminde derslik sayısı ve altyapı anlamında ciddi bir atak oluştu. 700 bin civarında yeni oğretmen gelmeye başladı. Bizim eğitim yatırımlarımız bu şekilde okul yapmaya ve diğer hususlara doğru akarken, bircok ulkede şunu goruyoruz onların okulları tamamlanmış, nufusları artmıyor, başka ihtiyacları yok ve soft yatırımlara yonelmişler eğitim yatırımlarında. Bizim temel ihtiyaclarla ilgili az da olsa eksiğimiz var. Bu eksiği de tamamlamaya calışıyoruz. Eğer okullar arasındaki imkan farkı fazla olursa o ulkede sınav ağırlıklı bir eğitim sistemi oluşur. Okulların imkanlarının birbirine yakın olduğu sistemde bir baz oluşur ve o bazın uzerinde kalite konuşulmaya başlanır."
Turkiye'nin artık eğitimle ilgi kalite, yapay zeka, makina oğrenmesi ve oğretimin niteliğinin uluslararası kalitesinin artması konusunu konuştuğunu belirten Selcuk, "Neden Turkiye gecen sene, bu sene TIMMS'te, PISA'da sıcrama yaşadı? OECD ortalamasının uzerine cıktı ilk kez. Katılımcı ulkeler arasında artıştaki seviye bakımından ilk ucte. PISA'da Turkiye fen alanında 54. sıradan 39. sıraya yukseldi. Matematikte 50'den 42'ye yukseldi. TIMMS'te matematikte 4. sınıfta 36. sıradan 23. sıraya, fende 35'ten 19. sıraya yukseldi, matematikte 8. sınıfta 24'ten 20. sıraya yukseldi, fende 21'den 15. sıraya yukseldi. " diye konuştu.
(SURECEK)
Kaynak: Anadolu Ajansı / Ciğdem Munibe Alyanak