Eğitim sadece gelişen cağa ayak uydurmak icin değil, aynı zamanda insanın kendini gercekleştirme isteğini tatmin icin de cok onemli bir aractır.
İnsan basit bedensel ihtiyaclarınızı karşıladıktan sonra kendini topluma kabul ettirme ve sevdirme ihtiyacını hisseder. Bu da ancak iyi bir eğitim sonucu oluşan kendine guven ile gercekleşir. Yaşadığımız cevre ve aldığımız eğitim bizi biz yapan yapı taşlarıdır.
Eğitimdeki en buyuk engel korkudur
Okula başlayan cocuk, annesinden veya alışıp guvendiği ortamından ilk defa ciddi anlamda uzaklaşıp yepyeni bir dunyaya adım atmaktadır. Aynı guven bağını kurabileceği bir yetişkin arar, bu coğu kez sınıf oğretmeni olur. Ona sevgi ve şefkat ile yaklaşan oğretmenini benimser ve sosyalleşmeye başlar. Aksi olan bir durumu duşunursek, orneğin sıkca bağıran hatta arada fiziksel şiddet gosteren bir oğretmen ile herhangi bir duygusal bağ kurması mumkun olmayacaktır. Bunun sonucunda da okula gitmede isteksizlik veya motivasyon kaybı gibi problemler ortaya cıkacaktır.
Aile icinde eğitim
Eğitimin bir diğer yuzu de aile ici eğitimdir. Hepimiz doğumdan itibaren dış dunya ile yoğun bir birliktelik icine girip onu anlamaya calışırız. Bize en buyuk rehberliği anne ve babalarımız yapar.
Mizacımız doğuştan gelen, gen gibi ozelliklerimiz ile oluşurken, karakterimiz oğrenme ile şekillenir. Buradan da anlaşılacağı gibi başta ailemizden oğrendiklerimiz, daha sonra da toplumun bize kattıkları ile birbirimizden farklılaşır ve kimseye benzemeyen kişiliğimizi oluştururuz. Butun bu oğrenme surecinde cocuğu sindirip, bastırmak hayata dair olan oğrenme tutkusunun sekteye uğratacağından, cocuk kendisini geliştirmede eksik ve yetersiz kalacaktır.
Anne babalara gorev duşuyor
Butun bunların sonucunda cocuklar ileri yaşlarda kendine guveni olmayan, yaptığı şeyler icin kendini sorgulayan, en kolay şeyler icin bile cevredekilerden yardım isteyen, urkek, huzursuz, hep yanlışı tekrarlayan, doğruya hic ulaşamadığını duşunen bireyler olacaklardır. Kotu yaşam deneyimleri yaşayan insanlar artık caresizliklerini oğrendikleri icin, depresyon gecirirler. Ne yaparlarsa yapsınlar hicbir şeyi kontrol edemediklerini duşunup, hayatlarında kotu giden her şeyi icselleştirirler. Yaşam deneyimlerimiz de cocukluktan başladığına gore yeni yetişen neslin yaşamlarını kendi kontrolleri altına almalarını anne ve babalar sağlayacaktır.
Fiziksel ve sozel goz korkutmalar
Cocukları eğitirken, cok yaygın olarak kullanılan yontemlerden biri fiziksel şiddettir. Etkilerinin fizikselden cok psikolojik olduğu, hatta bazı durumlarda ileri yaşlarda ortaya cıkan birtakım psikolojik kokenli rahatsızlıklara yol actığı artık ispatlanmış bir gercektir. Bunun yanı sıra aile ici eğitimde bir de sozle goz korkutmalar yaşanır.
Orneğin; anne babanın bu davranışı tekrarlarsa onu sevmeyeceklerini soylemesi, terketme tehdidinde bulunması, gercekleşmesi mumkun olmayan şeyler hakkında goz korkutması (şimdi oraya gelip bacaklarını kırarım, polisler-cingeneler gelip alsın seni...) veya onu utandıracak veya kucuk duşurecek cezaların vermesi cocukta buyuk tepkilere sebep olabilir. Eğitimde korkutma ve bastırma, cocuklarda negatif etkiler yaratıp bazen de bu etkilerin yerleşik hale gelmesine sebep olur.
Dunya değişip ileri teknolojilerini eğitime yansıtırken, oğrenci merkezli eğitim uygulayıp, araştırmacı-deneysel eğitim programlarını uygularken bizim de eğitimcilerimizden baskısız, duşunmeye ve soru sormaya motive eden, iletişim kanalları acık olan bir eğitim sistemi istememiz herhalde cok fazla olmayacaktır.
Cocukları eğitirken, cok yaygın olarak kullanılan yontemlerden biri fiziksel şiddettir. Eğitimde korkutma ve bastırma cocuklarda olumsuz etkiler yaratır.
Disiplini nasıl sağlamalı?
Disiplinin, cocuk yetiştirmedeki en temel unsurlardan biri olduğu bugun herkes tarafından
bilinmekte. Fakat bunu yaparken anne babaların dikkatli olması gereken nokta, onları baskı ve yoğun bir kontrolun altına alacak, kişiliklerini veya kendilerine olan saygılarını zedeleyecek hareketler yapmamaktır. Onlara belirli kuralları baskı, bağırma, hakaret veya fiziksel şiddet olmadan da bir sistem icinde verebiliriz. Eğer anne babalar kendine yetebilen, sorumluluk sahibi ve ozgur duşunebilen bireyler yetiştirmek istiyorlarsa, korkutma ve sindirme yerine motive edici hareketler, cocuklarının pozitif taraflarını destekleyen tutumlar
sergilemelidirler.
Butun bunlara bakarak disiplini cok dikkatli kullanılması gereken bir arac olarak gormek gerekir. Cunku verdiğimiz eğitim ve guven, onun hayatının ileri safhalarında karşılaşacağı guclukleri aşmada cok onemli bir rol oynayacaktır
alıntı
eğitimde en buyuk engel korkudur
Çocuk Büyütme0 Mesaj
●32 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Çocuk Büyütme
- eğitimde en buyuk engel korkudur