Cok uzun zamandan beridir bu şekilde sizlerden gelen mektupları pek yanıtlamadığımı fark ettim. Genelde yazılarımda, sizlerden gelen talepleri ya da, ogunku gundemle ilgili bir konuyu sizlere acıklamaya calışıyorum. Sizlerden gelen yazıları ki, hepsi benim icin cok değerli, sadece daha geniş bir toplumsal kesitin sorunlarına ayna tutabilecek olanlarını, yine sizlerden izin alarak burada isim vermeden yazmaya calışacağım. Bugunku yazıda bazı yazdıklarımı toparlamam acısından bana yardımcı oldu.Daha sonrasında da neden sizlerle de bu konuyu paylaşmıyorum diye duşundum. Cunku her calışan anne ve babanın ya da okula yeni başlayan ailelerin başındaki bir sıkıntı olduğu icin bu yazıyı yazan aileden musaade isteyerek yazıyorum.Bu yazıdan aileden izin alamadım ama isim vermiyorum birde cok bariz ailenin ozelliklerini belirten parcalar icermediği icin bir mahsur gormedim.Ama yine de izin alamadığım icin ailemizin anlayışına sığınarak bana ulaşan elektronik postayı yayınlıyorum.

“Sayın Hocam.Yazılarınızı ilgiyle takip etmekteyim.Benim size sormak istediğim bir sorunum var.Gectiğimiz nisan ayının 8' i itibari ile 3 yaşını doldurmuş bir kızım var.. Kızımı henuz tam olarak konuşamıyor.Derdini anlatabiliyor fakat dediğim gibi tam olarak konuşamıyor.Evde cok agresif bize sinirlendiğinde saldırıyor ısırıyor.Fakat dışarıda cok pasif, orneğin bir misafirliğe gittiğimizde yanımızdan hic ayrılmıyor.Kendi yaşıtları ile oynamıyor.Eve yaşıtlarında arkadaşlarını cağırıyoruz fakat onlarla ilgilenmiyor.Yine bizim yanımızdan ayrılmıyor.yaklaşık bir ay once bir rahatsızlığından dolayı cocuk doktoruna gittik doktor boyunun ve kilosunun normal olduğunu hatta boyunun yaşıtlarının % 75 inden daha uzun olduğunu soyledi.Sosyal bakımdan gelişmesi icin yaklaşık 2 haftadır kreşe gonderiyoruz fakat orada da, ya oğretmeninin yada bir başka cocuğun elinden tutup onunla birlikte geziyormuş.Oyunlara cok nadir katılıyormuş.Fakat bunun yanında aldığımız yap bozları yerlerini buluyor fakat parcayı tam olarak yerleştiremese de kısmen yerine yerleştirebiliyor.Televizyondaki şarkıların coğunu ezbere biliyor.Dilinin donduğunce soyluyor.Bu arada eşim ve bende calışıyoruz.Daha once bakıcı bakıyordu.bana bu konuda yardımcı olabilirseniz cok sevinirim.kızım normal mi yoksa ne yapabilirim?”

Nedendir bilmem ama ,buda benimle alakalı bir sorun olsa gerek , kendimi Guzin Abla gibi hissetmek istemediğimden soruyu yanıtlamaya başlarken“Sayın Okurum” diye başlamak istemiyorum. Cocuklarda konuşmadaki gecikme genelde diğer gelişimleri de doğalsa 4 ya da beş yaşına kadar bekliyoruz.Hala konuşmada bir gecikme var, ya da yurume, koşma vb. diğer gelişimsel sureclerinde de bir gerilik soz konusu ise ozellikle bir gelişimsel gerilik olup olmadığını anlamak icin doktora goturmenin yapılabilecek en doğru davranış olduğunu duşunmekteyim. Bunlar doğalsa genelde dort yaşına kadar cocukta konuşma beklenebilir.Cok konuşulmayan genelde zamanını televizyon karşısında seyreden cocuklar gunumuzde arttı.Ya bunu tum gun calışan ve eve yorgun gelen anneler yapıyor, yada eşinden değer goremeyen depresyonda olan anneler(tukenmişlik yaşayan) yapıyor.Birde bu durumu bizler, bakıcıların kolayına geldiği icin duyarsız bakıcı ellerinde buyuyen cocuklarda gormekteyiz. Cocukla konuşulmalı eğer yapılamıyorsa bir an once anaokuluna gonderilmelidir.Ki bu ailede bunu yapmış ama sorun hala cozulmemiş.Evde yeni bir bebek doğduğunda ya da anne hamile ise o zamanda cocuk okula gitmekte direnc gostermektedir.Evde rakibi ile annesini yalnız bırakmamak adına.Bu durumla ilgili e-mailde bir bilgi verilmemiş.Geriye anne ve babanın tutumu kalıyor.Yani cocuğa bağımlı diyen ama cocuğuna kendisi bağımlı olan meraklı, evhamlı anne ve babalar.Bu ailemizin de boyle olduğunu soylemek istemiyorum.Sadece bu mailin bende cağrıştırdıkları doğrultusunda aklıma gelenleri sizlere aktarmaya calışıyorum. Cocuğunu anaokuluna gondermek bence cocuk icin değil esas anne ve babalar icinde en buyuk terapi olmaktadır.Şimdilik hoşcakalın...
Sevgi ve Saygılarımla ...


Dr.İbrahim BİLGEN kaynak.hanemiz.com