rapunzel hikayesi rapunzel masalı oku 0 6 yaş hikayeleri hikayesi oku 6 yaş hikayeleri
Hikaye:Rapunzel
Bir zamanlar bir kadınla kocasının cocukları yokmuş ve cocuk sahibi olmayı cok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş.
Bir gun pncereden komşu evin bahcesindeki guzel cicekleri ve sebzeleri seyrederken, kadının gozleri sıra sıra ekilmiş ozel bir tur marula takılmış. O anda sanki buyulenmiş ve o marullardan başka şey duşunemez olmuş.
“Ya bu marullardan yerim ya da olurum” demiş kendi kendine. Yemeden icmeden kesilmiş, zayıfladıkca zayıflamış.
Sonunda kocası kadının bu durumundan oylesine endişelenmiş, oylesine endişelenmiş ki, tum cesaretini toplayıp yandaki evin bahce duvarına tırmanmış, bahceye girmiş ve bir avuc marul yaprağı toplamış. Ancak, o bahceye girmek buyuk cesaret istiyormuş, cunku orası guclu bir cadıya aitmiş.
Kadın kocasının getirdiği marulları afiyetle yemiş ama bir avuc yaprak ona yetmemiş. Kocası ertesi gunun akşamı caresiz tekrar bahceye girmiş. Fakat bu sefer cadı pusuya yatmış, onu bekliyormuş.
“Bahceme girip benim marullarımı calmaya nasıl cesaret edersin sen!” diye ciyaklamış cadı. “Bunun hesabını vereceksin!”
Kadının kocası kendisini affetmesi icin yarvarmış cadıya. Karısının bahcedeki marulları nasıl canının cektiğini, onlar yuzunden nasıl yemeden icmeden kesildiğini bir bir anlatmış.
“O zaman,” demiş cadı sesini biraz daha alcaltarak, “alabilirsin, canı ne kadar cekiyorsa alabilirsin. Ama bir şartım var, bebeğiniz doğar doğmaz onu bana vereceksiniz.” Kadının kocası cadının korkusundan bu şartı hemen kabul etmiş.
Birkac haftasonra bebek doğmuş. Daha hemen o gun cadı gelip yeni doğan bebeği almış. Bebeğe Rapunzel adını vermiş. Cunku annesinin ne yapıp edip yemek istediği bahcedeki marul turunun adı da Rapunzel’miş.
Cadı kucuk kıza cok iyi bakmış. Rapunzel oniki yaşına gelince, dunyalar guzeli bir cocuk olmuş. Cadı bir ormanın gobeğinde, yuksek bir kuleye yerleştirmiş onu. Bu kulenin hic merdiveni yokmuş, sadece en tepesinde kucuk bir penceresi varmış.
Cadı onu ziyarete geldiğinde, aşağıdan “Rapunzel, Rapunzel! Uzat altın sarısı saclarını !” diye seslenirmiş. Rapunzel uzun orgulu saclarını percereden uzatır, cadı da onun saclarına tutuna tutuna yukarı tırmanırmış.
Bu yıllarca boyle surup gitmiş. Bir gun bir kralın oğlu avlanmak icin ormana girmiş. Daha cok uzaktayken guzel sesli birinin soylediği şarkıyı duymuş. Ormanda atını oradan oraya surmuş ve kuleye varmış sonunda. Fakat sağa bakmış, sola bakmış, ne merdiven gormuş ne de yukarıya cıkılacak başka bir şey.
Bu guzel sesin buyusune kapılan Prens, cadının kuleye nasıl cıktığını gorup oğrenene kadar hergun oraya uğrar olmuş. Ertesi gun hava kararırken, alcak bir sesle “Rapunzel, Rapunzel! Uzat altın sarısı saclarını !” diye seslenirmiş. Sonrada kızın saclarına tutunup bir cırpıda yukarı tırmanmış.
Rapunzelonce biraz korkmuş, cunku o gune kadar cadıdan başkası gelmemiş ziyaretine. Fakat prens onu şarkı soylerken dinlediğini, sesine aşık olduğunu anlatınca korkusu yatışmış. Prens Rapunzel’e evlenme teklif etmiş, Rapunzel’de kabul etmiş, yuzu hafifce kızararak.
Ama Rapunzel’in bu yuksek kuleden kacmasına imkan yokmuş. Akıllı kızın parlak bir fikri varmış. Prens her gelişinde yanında bir ipek cilesi getirirse, Rapunzel’de bunları birbirine ekleyerek bir merdiven yapabilirmiş.
Her şey yolunda gitmiş ve cadı olanları hic farketmemiş. Fakat bir gun Rapunzel boş bulunup da. “Anne, Prens neden senden daha hızlı tırmanıyor saclarıma?” diye sorunca herşey ortaya cıkmış.
“Seni rezil kız! Beni nasıl da aldattın! Ben seni dunyanın kotuluklerinden korumaya calışıyordum!” diye bağırmaya başlamış cadı ofkeyle. Rapunzel’i tuttuğu gibi saclarını kesmiş ve sonrada onu cok uzaklara bir cole gondermiş.
O gece cadı kalede kalıp Prensi beklemiş. Prens, “Rapunzel, Rapunzel! Uzat altın sarısı saclarını !” diye seslenince. cadı Rapunzel’den kestiği sac orgusunu uzatmış aşağıya. Prens başına neler geleceğini bilmeden yukarıya tırmanmış.
Prens kederinden kendini pencereden atmış. Fakat yere duşunce olmemiş, yalnız kulenin dibindeki dikenler gozlerine batmış. Yıllarca gozleri kor bir halde yitirdiği Rapunzel’e gozyaşları dokerek ormanda dolaşıp durmuş ve sadece bitki koku ve yabani yemiş yiyerek yaşamış.
Derken bir gun Rapunzel’in yaşadığı cole varmış. Uzaklardan şarkı soyleyen tatlı bir ses gelmiş kulaklarına.
“Rapunzel! Rapunzel!” diye seslenmiş. Rapunzel, prensini gorunce sevincten bir cığlık atmış ve Rapunzel’in iki damla mutluluk goz yaşı Prensin gozlerine akmış. Birden bir mucize olmuş, Prensin gozleri acılmış ve Prens gormeye başlamış.
Birlikte mutlu bir şekilde Prensin ulkesine gitmişler. Orada halk onları sevincle karşılamış. Mutlulukları omur boyu hic bozulmamış.
Hikaye:Rapunzel
Çocuk Büyütme0 Mesaj
●38 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Çocuk Büyütme
- Hikaye:Rapunzel