Voyvoda III. Vlad Tepeş, Kont Drakula ya da Kazıklı Voyvoda 1448, 1456-1462 yılları arası ve 1476 yıllarında Eflak beyliğinin voyvodası idi. Voyvoda III. Vlad duşmanlarını kazıklara cakarak işkenceyle oldurmesiyle tarihe gecmiştir. Sonradan Bram Stoker'ın Drakula romanına ve Drakula filmlerine konu olmuştur.
[h=3]KAZIKLI VOYVODA KİMDİR?[/h]Kutahya'nın Emet ilcesine bağlı Eğrigoz koyunde bulunan, 1800'lu yıllarda esirleri kazığa oturtarak oldurduğu icin "Kazıklı Voyvoda" diye anılan Eflak Prensi Vlad Tepes'in hapsedildiğinin ileri surulmesiyle gundeme gelen tarihi kale, bolgenin ilgi odağı haline geldi.

İrlandalı yazar Bram Stoker'in Tepes'in yaşam oykusunden esinlenerek 1897'de yazdığı, film ve belgesellere de konu olan vampirlerle ilgili "Drakula" adlı roman dunyada halen ilgi goruyor.
Osmanlı Devleti arşivlerinde temettuat defterlerinde, Hudavendigar eyaleti icinde anılan Eğrigoz'de bulunan kale, yorede, ayakta kalan tek kale durumunda. Sarp kayalıklar uzerinde kurulu, dort yanı ucurumlarla kaplı kale, bazı kaynaklar tarafından, Bursa'daki Orhan Gazi Turbesi civarında kabri bulunan Şehzade Korkut'un olduğu yer olarak biliniyor.
Bazı yabancı internet sitelerinde, Vlad Tepes'in Fatih Sultan Mehmet tarafından esir edildikten sonra Eğrigoz Kalesi'nde hapsedildiği tezi bulunuyor.
Cok sayıda, yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği kale, zamana karşı adeta direniyor. Kalede hala ayakta kalan surlar, dehlizler, farklı donemlere ait vaftiz tekneleri, su sarnıcları, sırlı ve sırsız seramik canak parcaları bulunuyor.
Kazıklı Voyvoda
İrlandalı yazar Stoker'in ''Drakula'' adlı unlu vampir romanına esin kaynağı olan Eflak Prensi Vlad Tepes, 1456-1462 yıllarında hukumdarlık yaptı.
Romanya tarihinde "ulusal kahraman" diye nitelendirilen Vlad Tepes, cezalandırmak istediği esirleri kazığa oturtarak oldurduğu icin Turkler tarafından ''Kazıklı Voyvoda'' diye anılıyor. Osmanlı'ya karşı 1461 yılında isyan başlatan Tepes'in ordusu, Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet'in 1462'de yaptığı seferde yenildi ve prens esir edildi.
Osmanlılar tarafından Kazıklı Voyvoda, kendi milleti Ulahlar tarafından Tepeş (cellat),Macalarlar tarafından ise Drakul (şeytan) olarak adlandırılan III.Vlad, kardeşi Radul ile birlikte 1442 yılında Eflak tarafından Osmanlılar'a rehin verilmişti. Osmanlılar'a rehin verildiğinde on iki yaşında olan Vlad, Edirne sarayında tutuluyordu. Burada Şehzade Mehmed (II.Mehmed) ile birlikte Molla Gurani'nin derslerine katıldı.
Fatih Sultan Mehmed, kendisi ile iyi ilişkiler icerisindeki Vlad'ı 1456'da Eflak prensliğine atadı. Zeki ve cesur bir yapısı olan Vlad, Osmanlılar'dan oğrendiği komuta ve idare yetenekleriyle kendisini kabul ettirdi. Boğdanlıları ve Macarları birkac defa bozguna uğratmıştı.
Osmanlı Devleti'ne sadık gorunuyor, her yıl haracını bizzat padişaha getiriyordu. Padişah da kendisine hil'atler giydirip ihsanlarda bulunuyordu.
Ancak Fatih, Mora ve Karadeniz sahilleri ile uğraşırken Vlad eski bağlılığını gostermemeye başladı. Artık vergilerini bizzat getirmek bir yana, hic gondermiyordu. Kendi hukmu altındaki insanlar dahil olmak uzere cevre ulkelerin de mensuplarına zulum etmeye başladı. Batılı kaynaklar onun işkencelerinden uzun uzun soz etmekte ve vahşi bir canavara donuştuğunu anlatmaktadır.
Kaynaklarda Vlad Tepes'in 1476'da olduğu ifade ediliyor.
KAZIKLI VOYVODA NASIL OLDU?
Asıl adı Vlad olan caniye kendi milleti Tepeş (cellat),Macarlar Drakul (şeytan),Osmanlı ise Kazıklı Voyvoda demiştir. Kardeşi Radul ile Osmanlı sarayında eğitim goren bu iki kardeş Şehzade Mehmet ile hemen hemen aynı derecede eğitim almışlardır. Hocaları Molla GurÂni`den İslam akaidini, matematiği ve mantık bilgisini gormuşlerdir. Osmanlı Devleti'nde aldıkları terbiye ile guclu bir kumandan olmuşlardır. Gostermiş olduğu başarılar neticesinde Sultan Fatih, onu 1456`da Eflak Prensliği'ne tayin etmiştir. İlk başlarda her şey yolundadır, senelik vergisini zamanında teslim eder ve hicbir kotu durum teşebbusunde bulunmaz…
Eflak tahtını sağlamlaştırmak ve guclu dostluklar kurmak adına Vlad, Macar Kralı Mathias'ı kendi akrabası olan bir soylu ile evlendirmiştir. İlk başlarda gayet guzel giden sadÂkat bağları, sonraları bozulmaya başlamıştır. Gostermiş olduğu başarılar ile gururlanan Vlad Osmanlı Devleti'ne odediği vergileri aksatmaya başlamıştır. Fatih'in Mora ve Karadeniz fetihleriyle uğraştığını bilen Vlad son donemde vergisini vermemiştir.
Fatih, Karadeniz fethine gider iken İshak Paşa`yı az bir kuvvet ile Edirne'de bırakmıştır. Bu olaydan istifade eden Vlad isyan bayrağını cekmiştir. Tuna`yı gecip Dobruca'yı ve Kuzey Bulgaristan`ı yağmalamıştır. İshak Paşa, elinde az bir kuvvet olduğundan Vlad`ın peşine duşememiştir. Vlad`ın isyanından sonra yapmış olduğu caniliklerin haddi hesabı yoktur. Yapmış olduğu zulumlerden bir kısmı şunlardır:
"Eline Turk esirleri gecince ayaklarındaki derinin yuzulmesini, meydana cıkan kırmızı etlerin tuz ile ovuşturulmasını sonra da elem ve azabın artması icin kecilere yalattırılmasını emrederdi." Tursun Bey, insanları sebze gibi doğramak ve comlek icinde pişirip kaynatmak icin hususi usuller uygulattığını anlatır. Bir gun eşek uzerinde tesaduf ettiği papazı eşekle beraber kazıklatmıştır. Mesela Hammer de, yemek yerken kazıklara oturtulmuş insanların cığlıkları icinde can cekişmelerini seyredip, zevk aldığından, beş yuz asilzadeyi birden, kazıklara gecirttiğinden, altı yuz ecnebi tuccarını kazığa oturtup neşeyle seyrettiğinden, topraklarındaki butun dilencileri cağırtıp yemek yedirttikten sonra buyuk bir ateş yakıp hepsini yaktırdığı zaman masasında neşeyle şarabını ictiğinden, oldurduğu analarının kızarmış etlerini cocuklarına zorla yedirdiğinden, bazı anaların memelerini kestirip yerlerine cocuklarının başını diktirdiğinden bahseder" -İ. Hami Danişmend-
Trabzon seferini tamamlayıp geri donen Fatih Sultan Mehmed vuku bulan bu uzucu olayları İshak Paşa`dan dinleyip tez elden kararını vermiştir. Vlad'ın cezası kesilecektir. Yapmış olduğu bu canilikler son bulacaktır. Fatih uzun zamandır odemediği vergileri bizzat kendisinin getirmesini emreder Vlad'a. Vlad vergileri getireceğini velÂkin o yokken Macarlar'ın tahtını ele gecireceğinden korktuğu icin Fatih Sultan Mehmed Han'dan takviye kuvvet ister. Gelen bu istek olumlu karşılanır ve Silistre beyi Yunus Bey ile Niğbolu beyi Hamza`yı Eflak tahtını korumak icin gorevlendirir. Osmanlı askerleri tez elden harekete gecerler ve Tuna kenarına geldiklerinde nehrin donmuş olduğunu gorurler. Burada bir sure beklemek mecburiyetinde kalan Osmanlı askerleri hazırlık yapıp karşıya gecmeye calışırken bir anda Vlad ve ordusu hic beklenmedik bir baskın yapar. Yunus Bey oracıkta şehit olur. Hamza Bey ve diğer yiğit askerler ise esir edilip şatosuna goturulur. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi oldurmekten zevk alan bu cani adam Osmanlı askerinin ilk once ellerini ve kollarını keser daha sonra kazığa gecirir. Hamza Bey'i ise rutbesi nedeniyle daha buyuk bir kazığa gecirip kafasını Macar kralına gondererek yardım ister.
Vlad`ın bu vahşice hareketini duyan Fatih, buyuk bir uzuntu icinde kaldı ve 1462 baharında Eflak uzerine sefer kararı verdi. Osmanlı ordusu başta Fatih Sultan Mehmed olmak uzere yirmi kadırga ve yuz elli nakliye gemisi ile birlikte hareket etti. Ordu Vidin`e kadar nehir yolu ile gitti. Tuna`yı gecip Eflak topraklarına giren sultan, Vlad`tan iz goremedi. Bunun uzerine Evrenoszade Ali Bey`in oğlu Evrenos Bey`i Eflak`ın iclerine akınlar duzenlemeye gonderdi. Yaptığı akınlardan yuklu miktarda esir ve ganimet elde etti. Lakin Vlad`ı yakalayamamıştı. Vlad kuvvetlerini iki kısma ayırmıştı. Bir kısmını yardıma gelmeleri muhtemel olan Boğdanlılar uzerine sevk etmiş, on bin kişilik diğer grubu da kendisinin de başında bulunduğu bir ordu ile Fatih Sultan Mehmed Han`a saldırı duzenlemeyi planlamıştı. Fatih`in gondermiş olduğu akıncıları goren Vlad`ın diğer ordusu ilk başta onları pusuya duşururuz diye ormanlık alana cekmeye calışmışlardır. Lakin ormanlık alana cekmek istedikleri yerde Mahmut Paşa ve Rumeli askeri vardı ve o gun orda olan yedi veyahut sekiz bin kişilik ordunun hepsi telef olmuştur.
Almış olduğu ağır yenilgiden sonra daha da sinirlenen Vlad, Osmanlı ordugahına girip Fatih`i oldurmek istemekte idi. Osmanlı'da gormuş olduğu eğitim sebebi ile cok guzel Turkce konuşabilen biri olduğundan asker kılığında gidip keşif yapmıştır. Planını ordugÂhta kurmuştur ve gecenin kor karanlığında saldıracaktır. Osmanlı Sultanı almış olduğu eğitimi ve kişiliğini iyi bildiği cocukluk arkadaşının ordugÂha girmesine izin verip keşif yapmasına goz yummuştur.
Cenk gecenin kor karanlığında başlamıştı, ilk başta erzak deposu ile hayvanları hedef almışlardı. Bir boluk asker eğer olur da kacarlar diye telef etmeye one bu yerlerden başlamıştı diğerleri ise Vlad ile beraber Padişah'ın cadırına doğru yonelmişti. Osmanlı askerinin gece uykusundan istifade edip hızlı adımlar ile Padişah'ın cadırına gelmişlerdi. Ofke ve kin dolu bir şekilde cadırın icine giren Vlad icerde gormuş olduğu durum karşısında dehşete duşmuştur. Zamanın savaş makinesi olan YENİCERİLER! OrdugÂha girdiğinden beri bu kadar sessizliğin hic de hayra alamet olmadığını anlamıştır Vlad. VelÂkin iş işten gecmiştir cenk meydanına giren yenicerilerin yiğitlikleri sayesinde Vlad ve ordusu ağır kayıplar vermeye başlamıştır. Her şeyin kaybolduğunu ellerinden gittiğini goren Vlad kacmaya başladığı ordugÂhtan zor bela cıkabilmiştir. İlk once Moldavya'ya oradan Macaristan'a gecti. Akrabası olduğu Macar Kralı ile anlaşacağından emin olan Vlad, Osmanlı ordusu geri cekildiği zaman alacağı takviye kuvvet ile tekrardan tahtına oturma hayalleri kuruyordu. Lakin iş umduğu gibi gitmedi Macar Kralı Osmanlı Devleti ile bir puruz yaşamamak icin Vlad`ı hapse attı.
Fatih Sultan Mehmed, Eflak Voyvodalığına ise Vlad`ın kardeşi Radul`u atadı. Radul, ağabeyinin aksine barışcıl bir yol izledi. Osmanlı'ya vergilerini odedi halka zulmetmedi. 1479`da Radul`un olmesi uzerine Macar Kralı Vlad`ı serbest bıraktı. Lakin bu sefer de işler istediği gibi gitmedi. Yeni Voyvoda olan Basarab Osmanlı devletine durumu bildirmiş ve yardım talep etmişti. Osmanlı devleti Eflak Voyvodasına tecrubeli bir bahadır olan Akıncı beyi Mihaloğlu'nu gondermişti. Atlarını dortnala suren Osmanlı akıncıları tez elden varmış Vlad'ı Tuna`da aramaya başlamıştır. Ordu toplayıp da savaş hazırlıkları icin uğraştığı bir vakitte cokmuşlerdir Tepeş'in tepesine, almışlardır kellesini ve PÂy-i tahta gondermişlerdir yolda giderken butun millet gormuştur. Yanlış yapanın cezası Osmanlı Devleti'nde iyiye pamuk, kotuye demirdir.
KAZIKLI VOYVODAN'IN KALDIĞI ZİNDAN NEREDE?
Yeni Zelenda'da 2 camiye duzenlediği teror saldırısıyla 50 Musluman'ı şehit eden Brenton Tarrant'ın Turkiye'ye gercekleştirdiği ziyaretlerin ilkinde Tokat'ta da kaldığı bilgisine ulaşıldı.
Yeni Zelenda'da duzenlenen ırkcı teror saldırısının faili Brenton Tarrant'ın, 2016 yılında Turkiye'yi iki kez ziyaret ettiği oğrenilmiş ve ziyaret noktalarının neresi olduğu konusunda araştırma yapılmaya başlanmıştı. 1720 Mart 2016 ve 13 Eylul 25 Ekim 2016 tarihlerinde gercekleştirilen bu 2 ziyaretin sonuncusunda zanlının Tokat'a geldiği oğrenildi. Tokat'ta şehir merkezinde bulunan bir otelin 403 numaralı odasında kaldığı oğrenilen teroristin kaldığı otelde ve odasında İl Emniyet Mudurluğune bağlı ekipler tarafından inceleme yapıldığı bilgisine ulaşıldı. Tarrant'ın Tokat ziyaretinde Eflak Prensi Voyvoda 3'uncu Vlad'ın Fatih Sultan Mehmed Han'ın emri ile 4 yıl boyunca esir tutulduğu ve surgun hayatı yaşadığı Tokat Kalesi'ni ziyaret ettiği oğrenildi.