WhatsApp 4 Ocak'ta yeni kullanım koşulları ve gizlilik ilkelerini yayımladı. Bu ilkelere gore, kullanıcının kabul etmesi halinde kullanıcı verileri Facebook şirketleriyle paylaşılabilecek, 8 Şubat'a kadar metni onaylamayan ise WhatsApp'ı kullanamayacak. WhatsApp'ın Facebook'la bilgi paylaşımı aslında 2016'dan beri devam ediyor. Ancak yeni sozleşmeyle bu seceneği reddetme hakkı geri alınıyor. Maltepe Universitesi Bilişim Bolumu Başkanı Dr. Oğr. Uyesi Onder Şahinaslan, WhatsApp'ın zorunlu tuttuğu yeni kullanım koşulları, siber guvenlik, hangi bilgilerimizin ne amacla kullanılabileceği ve neler yapılabileceği anlattı.
Gunumuzde dijital ve sosyal medya araclarının vazgecilmez olduğunu, 8 milyara yaklaşan dunya nufusunun yaklaşık ucte ikisinin internet kullandığını belirten Dr. Oğr. Uyesi Şahinaslan, araştırmalara gore 2020'nin son ceyreğinde aylık 3,14 milyar kişinin Facebook, WhatsApp, Instagram veya Messenger gibi urunlerden en az birini kullandığına dikkat cekti. Ucretsiz olarak hizmet veren bu sosyal iletişim ağlarını surekli olarak ayakta tutabilmek ve kàrlı hale gecirmek icin yapay zekà ve sosyal medya verilerinin kullanılmasıyla yeni bir ekonomi alanının ortaya cıktığına dikkati ceken Dr. Şahinaslan, sosyal ağların yon verdiği kazancların toplamının trilyon dolara yaklaşan cok ciddi bir sermaye haline donuştuğunu soyledi.

"ŞİRKETLER GELİRİNİ ARTTIRMAYI HEDEFLİYOR"
Turkiye'de WhatsApp'ın kişisel verileri paylaşmaya izin vermeyenlere kullanım engeli getirmesi kararının şirketin ekonomik kaygılarından kaynaklandığını belirten Dr. Şahinaslan, "Facebook, bunyesine kattığı WhatsApp uygulamasına ait kullanıcı verilerini kendi verileriyle birlikte daha anlamlı bir veri ağı oluşturarak gelirini arttırmayı hedefliyor. Bunu da engellere karşı yasal zemine taşımak istiyor. Yapacağı reklam anlaşmaları ve işletme faaliyetlerine ilişkin sozleşmelerde kişisel izin şartını baştan sağlamış olmayı amaclıyor" dedi.
"GUVENDESİNİZ" ACIKLAMASI GUVENİLİR Mİ?
Turkiye'de kullanıcıların uygulamayı silmeye başlamasıyla birlikte acıklama yapan şirket, WhatsApp ve Facebook'un mesajların iceriğini goruntulemeyeceğini, uctan uca şifreleme uygulamasının gecerli olduğunu, paylaşılan bilginin sadece kullanıcı alışkanlıklarının analizine yonelik olduğunu duyurdu. Dr. Şahinaslan, acıklamayı şu sozlerle değerlendirdi:
"Bu kapsamda adres defterinizdeki kişi ve oluşturulan grupların profilleri, kullanım amacı, kullanım sıklığı, konumunuz, hikayeniz gibi yaşam faaliyetlerinizi paylaşacaktır. WhatsApp ayrıca gonderilen verilere ait orneklem tanımı, yeri, konusu, yerleşimi, iletildiği adres gibi bilgileri tutuyor. Yani rehberimizde kayıtlı kullanıcılar ağı uzerinden sosyal cevremizi de daha kapsayıcı ve inandırıcı bir reklam kampanyasına donuşturecektir. Verilerimizin reklam amaclı kullanım izni sadece bu uygulamalarla sınırlı kalmıyor. Ucretsiz olarak sağlanan bircok urunun kurulum ve kullanımı ancak bu şartın kabul edilmesiyle mumkun oluyor."
"YASAL CERCEVE OLUŞTURMALI"
Dr. Şahinaslan, Avrupa Birliği ulkelerinde kişisel verilerin toplanması, paylaşılması ve saklanmasına ilişkin 25 Mayıs 2018'de yururluğe giren GDPR (General Data Protection Regulation) yonetmeliğinin ciddi kısıtlamalar getirdiğini belirtti. AB ile iş yapan butun teknoloji firmalarının bu yasaya tabi olduğunu dile getiren Dr. Şahinaslan, ulkemizde de benzer bir yasal cercevenin oluşturulması gerektiğine dikkat cekerek, şoyle devam etti:
"Turkiye'de kişisel verilerin korunmasına ilişkin yasal duzenleme calışmaları 7 Nisan 2016'da yururluğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile (KVKK) onemli bir aşama kaydetti. Ancak GDPR hukumlerinin oncelikle dikkate alınacağı yeni bir yasal duzenlemeye ihtiyac bulunuyor. Bu ve benzeri firmalar oncelikli olarak devletin belirlediği yasal sınırlara uyma zorunluluğunda olmalı, sonrasında kişisel rızanın alınması proseduru uygulanmalıdır. Bireysel tepkiler elbette değerlidir ancak uzun vadede kalıcı cozum icin devlet tum sosyal medya ve veri işleyen platformları da kapsayan yasal cerceveyi bir an once oluşturmalıdır. Mahremiyeti olan her tur kişisel ve ulusal verinin, ulke dışındaki veri merkezlerinde tutulmasına musaade edilmemelidir."
"KARAR İCİN BEKLEYİN"
Dr. Oğr. Uyesi Onder Şahinaslan, uygulamadan cıkmakla tum verilerin silinmesinin kolaylıkla gercekleştirilebildiğini ancak bilgi savaşlarının yaşandığı bu cağda hız, erişim ve kolaylık bakımından yerine koyabileceğimiz yerli ve guvenli iletişim araclarına ihtiyac olduğunu soyledi. Dr. Şahinaslan, karar vermek icin onumuzde bir ay kadar bir zaman olduğunu belirterek, devletin bu olaya mudahil olması ve AB ulkelerinde sağlanan koşulların Turkiye'de de hayata gecirilmesinin beklendiğini belirtti.
Rekabet Kurulunun aldığı kararın olumlu olduğunu, anlaşma sağlanmaz ise parasal ceza, erişim hızının duşurulmesi veya tamamen yasaklanması gibi yaptırımların da uygulanabileceğini belirten Dr. Oğr. Uyesi Onder Şahinaslan, kullanıcıların toplu olarak yeni uygulamalara geciş yapabileceğini de sozlerine ekleyerek, şoyle devam etti:
"Dijital dunyada tam guvenlik mumkun değil. Bu tur olaylar kişisel verilerimizin ne kadar onemli olduğunu sorgulamamıza, toplumca farkındalık oluşturulmasına kapı araladı. Uygulamalarda teknik yeterlilik kadar kişisel verilerin saklanması, şeffaflık, guvenlik ve yasal cerceve bağlayıcıdır. Yazılımlarda zaman icerisinde de guvenlik acıklarının veya veri hırsızlıklarının olabileceğini aklımızdan cıkarmayalım. Gonderilen her turlu mesajın, paylaşılan her turlu belgenin sonsuza dek gizli kalacağını kimse garanti edemez. Dijital iletişim platformlarını bu uyarıcı bilgi ışığında kullanmamız yararlı olacaktır."

Kaynak: Demiroren Haber Ajansı