Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği 2019 Yılı Medya Oscar Odulleri Toreni'nde konuşan Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'ın hesaplarının kapatılmasıyla tartışma konusu olan sosyal medya şirketlerine ilişkin konuşurken, "Geldiğimiz noktada dijital diktatorluğe ve siber zorbalığa verdiğimiz hukuk mucadelesinin onemini daha iyi anlıyoruz" ifadesini kullandı.
[h=3]"KUZU OLMAYA BAŞLADILAR, ODEYECEKSİN"[/h]Sosyal medya şirketlerinin kendilerini hukukun uzerinde gorduklerini soyleyen Erdoğan, "İnsanların dolandırıldığı, tacize uğradığı, onurlarının ciğnendiği bir sanal dunyaya asla teslim olmayacağız. Ozgurluk kılıfı altında yalan haber, hakaret, tehdit, provokasyonların kol gezdiği bir iklime Turkiye'yi terk etmeyeceğiz. Kendilerini hukukun ustunde goren sosyal medya şirketlerinin baskılarına boyun eğmeyeceğiz. Bak şimdi cezalar kesilmeye başlayınca onlar da kuzu olmaya başladılar, odeyeceksin. Batı'da nasıl oduyorsan burada da odeyeceksin" acıklamasında bulundu.

[h=3]"COCUKLARINI KURTARMAK ICIN CIRPINAN ANALARIN ONUNE HİCBİR SET VURULAMAZ"[/h]Erdoğan'ın acıklamalarından satır başları şoyle:
"500 gundur evlat nobeti tutan cesur anneleri şahsım, eşim ve milletim adına selamlıyorum. Anaları karşısına alan hicbir yapı ne kadar cirkefleşirse cirkefleşsin başaramaz. Analar evlatları icin doktukleri her damla gozyaşında zalimi sarsan, zulmu deviren bir kuvvet vardır. Kandil'deki teror baronları ve siyasi uzantıların Diyarbakır annelerinden korkmalarının temel sebebi budur. Bu toprakların geleceğinde terore ve şiddete yer yoktur, olmayacaktır. Bu surecte hepimize, ozellikle de siz değerli basın mensupları, sanatcılarımıza buyuk sorumluluklar duşuyor.
Teroristle mucadele guvenlik kuvvetlerinin, terorle mucadele ise siyasetle, medyanın gorevidir. Bolucu terorun 40 yıldır bitirilememesinde bir donem yapılan yanlışlar kadar bazı basında teroru meşrulaştırmalar vardır. Kandil'deki teroristlerin reklam ajansına donuşun kimi medya kuruluşları yaptıkları haberlerle bu masum eylemi itibarsızlaştırmaya calıştı.
Bu acılı aileleri ziyaret dahi etmeyen siyasiler gorduk. Lafa gelince ozgurlukleri kimseye bırakmayanlar evlatları kacırılmış annelere bir kez olsun sahip cıkmadılar. Bu donemde Batılı medya ve insan hakları kuruluşlarından dayanışma sozu duymadık."
[h=3]"500 GUNDUR 3 MAYMUNU OYNUYORLAR"[/h]"Ulkemizdeki muhalefet partilerinden sozde insan hakları orgutlerine, medyadan yazarlara kadar bircok kesim tam 500 gundur bu meselede uc maymunu oynadı. Diyarbakır anneleri sadece teror orgutunun karanlık yuzunu değil işte bu riyakÂrlığı da ifşa etti.
Bu tablo karşısında Radyo Televizyon Derneğimizin Diyarbakır anneleri ile ilgili aldığı inisiyatifin daha da anlamlı hale geldiğine inanıyorum. Bu yonde atılacak her adımı desteklemekte kararlıyız. Derneğinizi bu yondeki gayretleri icin tekrar tekrar tebrik ediyorum.
Dijitalleşmeyle beraber hayatımızın her alanında olduğu gibi iletişimde de koklu değişiklikler yaşanıyor. Bir onceki kuşağın hayal dahi edemediği pek cok imkanı bugun teknoloji saniyesinde ulaşabiliyoruz. Dunyanın en ucra koşesinde meydana gelen herhangi bir gelişmeden anında haberdar oluyoruz. Koronavirus salgınıyla beraber dijitalleşmede yeni bir safhaya gectik.
Mesela bugun cocuklarımız okullarına gidemeseler bile cevrim ici olarak eğitimlerini surdurebiliyor. İhracatcılarımız yurt dışındaki muşterileri ile irtibatlarını farklı iletişimle ilişki kurabiliyor. Dijitalleşme ve yeni medya aracları, beraberinde ciddi riskler de getirmektedir."
[h=3]"HİC OLMADIĞI KADAR DEZENFORMASYONA MARUZ KALIYORUZ"[/h]"Bir yandan demokratik mecraları ceşitlendiren dijital ağlar, diğer yanda siber zorbalık, siber teror ve yalan haberi hayatımıza taşımıştır. Hayatımızın hicbir doneminde olmadığı kadar dezenformasyona maruz kalıyoruz. Son gunlerde yaşanan dramatik hadiselerin bu bakımdan onemli olduğuna inanıyorum.
Sadece sosyal medyanın denetimsizliğin yol acabileceği toplumsal kargaşalardan bahsetmiyorum. Asıl tehlikeli olan sosyal medya tekellerinin keyfi ve aleni mudahalelerinin artmasıdır. Demokratik kurumlarını hedef alan şiddet eylemlerini elbette mazur goremeyiz. Soz konusu sosyal medya şirketlerinin devletlerinin vatandaşlarını koruma amacıyla attıkları adımlara verdikleri tepkileri gayet iyi biliyoruz.
Bolucu teror orgutleri mensuplarına sergiledikleri musamahayı bu katillerin canını yaktığı insanları gostermedi. Sosyal medya lincine uğrayan insanların mağduriyetini gidecek hicbir cabaya girmediler. Tum hukuki duzenlemeleri, ozgurluklere mudahale yaygarasıyla sabote ettiler. Gezi olaylarından başlayarak bugune kadar sosyal medya şirketlerinin bircok keyfiliğine maruz kaldık."
[h=3]"KENDİLERİNİ HUKUKUN USTUNDE GOREN SOSYAL MEDYA ŞİRKETLERİNİNBASKILARINA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"[/h]"Geldiğimiz noktada dijital diktatorluğe ve siber zorbalığa verdiğimiz hukuk mucadelesinin onemini daha iyi anlıyoruz. Devletin gorevi, vatandaşlarının ozgurluğunu korumak, guvenlik, huzur, hak ve hukukunu temin etmektir. Genci, yaşlısıyla 83 milyonun tamamına karşı sorumluyuz. Ulkemiz sınırları icinde terore izin vermiyorsak, sanal dunyada da teror propagandasına musaade edemeyiz.
İnsanların dolandırıldığı, tacize uğradığı, onurlarının ciğnendiği bir sanal dunyaya asla teslim olmayacağız. Ozgurluk kılıfı altında yalan haber, hakaret, tehdit, provokasyonların kol gezdiği bir iklime Turkiye'yi terk etmeyeceğiz. Kendilerini hukukun ustunde goren sosyal medya şirketlerinin baskılarına boyun eğmeyeceğiz."
[h=3]"CEZALAR KESİLİNCE KUZU OLMAYA BAŞLADILAR"[/h]"Bak şimdi cezalar kesilmeye başlayınca onlar da kuzu olmaya başladılar, odeyeceksin. Batı'da nasıl oduyorsan burada da odeyeceksin. Son donemde bazı uluslararası şirketlerin de icinde yer aldığı skandallar, bu konuda ne kadar dikkatli ve hassas olmamız gerektiğini gostermiştir. Yabancı uygulamaların kişisel veriler konusundaki cifte standartları, BiP gibi mesajlaşma uygulamalarının kullanımı yaygınlaşıyor. İnşallah onumuzdeki donemde bu alanda yeri ve milli altyapımızın gucunu arzu ettiğimiz seviyeye cıkartacağımıza inanıyorum."