Denge Değerleme araştırmasına gore, gayrimenkullerin piyasa değeri ve kira değerlerini etkileyen başlıca sebepler, salgın sureci ve konut kredi faiz oranlarındaki indirim kampanyasıyken, İzmir'de yaşanan deprem sonrası ana faktor deprem oldu.
Denge Değerleme'den yapılan acıklamaya gore şirket, İzmir Depremi'nin gayrimenkul piyasasına etkisini değerlendirdi.

Denge Değerleme İzmir ve İstanbul bolge mudurluklerince eşzamanlı gercekleştirilen kapsamlı calışmada 30 Ekim 2020 tarihinde İzmir'de meydana gelen depremin gayrimenkul sektorune etkisi araştırıldı.
Araştırma sonuclarına gore, gayrimenkullerin piyasa değeri ve kira değerlerini etkileyen başlıca sebepler, salgın sureci ve konut kredi faiz oranlarındaki indirim kampanyasıyken, İzmir'de yaşanan deprem sonrası ana faktor deprem oldu.
Raporda, İzmir'de gayrimenkul değerlerinin salgının ilk dalgasından sonra mayıs itibarıyla yukselişe gectiği, deprem sonrası ise salgının ilk gunlerine geri donerek yatay seyrini devam ettirdiği belirtildi.
Konut kira değerlerinin ise vatandaşların sağduyulu davranması, yerel ve merkezi idarenin hassas yaklaşımı gibi nedenlerle gayrimenkul değerlerine cok benzer şekilde seyir izlediği belirtilen calışmada, gayrimenkul değerindeki esas duşuşun ekim ayında olmasının sebebinin depremden ziyade, Kovid-19 salgınında ikinci dalganın etkisi olduğu acıklandı.
İzmir'de yaşanan deprem, İstanbul'da olması beklenen depremi hatırlattı
Şehir merkezinde genel olarak eski yapıların olması, kiralık daire sayısının azlığı ve deprem psikolojisi ile nufusun şehir merkezi dışındaki ilcelere kaydığının saptandığı raporda, bu ilcelerde bulunan kiralık stok fazlalığı nedeniyle arz talep dengesinde de bir bozulma gozlemlenmediği belirtildi.
Depremin ardından İstanbul'da gayrimenkul sektorunun nasıl etkilendiği sorusuna da cevap aranan araştırmada, beklenen olası İstanbul depreminde ağır hasar alması beklenen ilk beş ilce, Fatih, Kucukcekmece, Bağcılar, Bahcelievler, Bakırkoy ve fazla etkilenmesi beklenen diğer ilcelerin Silivri, Avcılar, Buyukcekmece, Esenler, Tuzla ve Beylikduzu olacağı bildirildi.
Genel olarak deprem oncesi inşa edilen binalara taleplerin yeni binalara olan talebe oranla azaldığı bu ilcelerde, bu nedenle eski yapılarda kentsel donuşumun hızlandığı, eski binalardaki zemin veya giriş katlara rağbetin azaldığı, yuksek katlı binalara oranla az katlı binalara da talebin arttığı, kira ve daire değerlerin de benzer oranlarda değişim gosterdiği belirtildi.
Şu an eski binalarda ikamet edenlerin yeni binalara gecme talebinin de fiyatların artışında etken olduğu belirlenen calışmada, stokların erimesi, guvenli yapıların satılması icin yeni konutlardaki kredi faiz oranlarının eski binalara gore daha duşuk olması, alınan teşvik onlemleri gibi faktorlerin de talebi artırdığı ve değerlerin yuksek oranda artmasına kaynak teşkil ettiği vurgulandı.
Deprem sonrası hem kamu tarafında hem de halk nezdinde farkındalık arttı
Yaşanan İzmir depreminin İstanbul'daki kentsel donuşum taleplerini nasıl etkilediğinin de araştırıldığı calışmada, "Deprem sonrasında hem kamu tarafında hem de halk nezdinde farkındalığın ciddi oranda arttığı gorulmektedir." ifadeleri yer aldı.
Rapora gore, deprem oncesi kentsel donuşume yonelik değerleme hizmetleri cok duşuk seviyelerde iken sonrasın da onceki taleplerin 2-3 katı talep artışı yaşanırken raporda, "Bolgesel kentsel donuşum işlemlerinin uzun zaman almasından dolayı daha kucuk olcekte, veya bina bazında, yerinde kentsel donuşum adı altında eski binaların yenilendiği gorulmuştur." bilgisi paylaşıldı.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Fatma Eda Topcu