ABD, Yemen'deki ic savaşta İran desteğiyle hukumet guclerine karşı savaşan ve Eylul 2014'ten bu yana Başkent Sanaa'yı kontrol eden Husilerin silahlı gucu Ensarullah'ı (Ansar Allah) "teror orgutleri" listesine almaya hazırlanıyor. Peki Husiler kimdir?
Yemen nufusunun ucte birini oluşturduğu tahmin edilen, Şiiliğin bir koluna mensup Zeydiler, ulkede Osmanlı'nın Yemen'i yonettiği yıllardan beri aktifler.

Oyle ki Osmanlı Devleti'nin bolgeye girdiği 1500'li yıllardan 1. Dunya Savaşı'na kadar gecen surecte, kuzeydeki Saada bolgesinde yoğun olarak yaşayan Zeydiler sıklıkla ayaklanmıştı.
Osmanlılar 1918'de bolgeden tamamen cekilmeden yedi yıl once, 1911'de ilk olarak Saada bolgesindeki Zeydi lideriyle bir anlaşma imzalayarak burayı ozerk bolge olarak kabul etmişti.
1926'da Saada'da doğan, bolgedeki Zeydilerin guclu ailelerinden Husilerin bir uyesi olan Bedrettin el Husi, ileride kurulacak olan 'Husi Cemaati'nin ruhani lideri olacaktı.
'Cemaat' olarak tanımladıkları Husi grubu, İsrail ve ABD karşıtı bir soyleme sahipti. ABD ile yakın ilişkilerinden dolayı Korfez ulkelerini de sıklıkla eleştiriyorlardı. 1979'daki İran İslam Devrimi'nden etkilenen hareket, devrimin liderlerinden Humeyni'nin soylemlerini benimsedi. Grubun İran'la ilk yakınlaşması boyle başladı.
Bu sırada Yemen'in guneyi ve kuzeyinde 1960'lardan beri var olan iki farklı devlet, 1990'da tek bir yonetim altında birleşti. Ancak ordular ortaklaştırılmamıştı. 1994'te ulkede ic savaş cıktı.
Bu ic savaş sırasında Husilerle diğer Zeydi gruplar arasında da sorunlar cıkınca Bedrettin el Husi ve cemaatin asıl kurucusu olan oğlu Huseyin el Husi, İran'a kactı. O sırada Huseyin el Husi Yemen parlamentosunda kısa bir donem milletvekilliği de yapmıştı.




[h=3]İran hem kulturel hem askeri altyapı icin 1990'lardan bu yana calışıyor[/h]1994'ten bu yana da İran'ın nufuzunu bolgede yaymakla gorevli Devrim Muhafızları'ndan doğrudan destek almaya başladılar. Devrim Muhafızları komutanları Husilerin oluşturduğu Ensarullah adlı silahlı orgute doğrudan eğitim verirken, bu grubun silahları, askeri gerecleri ve parası da coğunlukla İran'dan gelmeye başladı.
Bu donemde Saada başta olmak uzere Husilere yakın Zeydilerin yaşadığı bolgelerde onlarca "eğitim merkezi" kuran İran, buralara gelen oğrencilere "Humeyni oğretisi ve Caferilik" eğitimi verdi. Hatta buralardan başarılı oğrencileri İran'a getirip İran universitelerinde eğitim almalarını sağladı.
İran'ın Husilere verdiği askeri eğitim ve silah desteğinin etkisi, ilk kez 2004'te daha net gorulur hale geldi. "Zeydi okullarının resmen acılmasına izin verilmesi, bolgenin eşitsiz durumunun sona ermesi ve daha ozerk bir yapı" isteğiyle Husiler, Suudi Arabistan sınırında yoğun olarak yaşadıkları dağlık bolgede Yemen hukumetine bağlı birliklere karşı silahlı ayaklanma başlattı.
2004'te Huseyin el Husi olduğunde Ensarullah orgutunun başına gecen ve hala orgutu yoneten kardeşi Abdulmelik el Husi, bugun ABD'nin "yabancı teroristler listesine" almayı planladığı isimlerden biri.
Bu ayaklanmalar sırasında Yemen hukumeti, bolgede ele gecirilen İran yapımı silah ve muhimmat, İran'dan geldiğini tespit ettiğini duyurduğu gemilerdeki askeri malzemelerin goruntulerini paylaştı.
Zaman zaman yoğunluğu artan ve Suudi Arabistan'ın Yemen hukumetine verdiği destekle bastırılan bu catışmalar, 2010 yılına kadar surdu.
[h=3]'Arap Baharı' doneminde guc boşluğundan yararlandılar[/h]



Ardından Tunus'ta başlayan ve "Arap Baharı" adı verilen ayaklanmalar, Yemen'e de sıcradı ve Husilerin catıştığı, 1978'den beri Kuzey Yemen'i, 1990'daki birleşmeden beri de ulkeyi yoneten Ali Abdullah Salih'in yonetimi devrildi. Yerine yine Suudi Arabistan tarafından desteklenen Mansur Hadi gecti.
İc savaş sırasında oluşan guc boşluğu ve karmaşadan yararlanan Husiler, yıllardan sonra ilk kez Saada'dan başlayarak bazı topraklarda doğrudan hakimiyetlerini ilan ettiler. Bu surecte her ne kadar İran, Husilere destek verdiğine yonelik haberleri yalanlasa da, Husiler gittikce guclenerek nihayetinde 21 Eylul 2014'te Başkent Sanaa'yı ele gecirdi.
Bu ilerleyişte, ulkede yeniden soz sahibi olmak istediği icin taraf değiştiren eski duşmanları Ali Abdullah Salih'le yapılan işbirliğinin de etkisi oldu. Salih, 2017'de olduruldu.
Aynı donemde yine Sanaa'daki hukumet yetkilileri, Batı dunyasına Devrim Muhafızları'ndan bazı komutanların Yemen'de olduğunu, Husilere İran'dan tonlarca muhimmat yardımının geldiğinin tespit edildiğini anlatıyordu.
Başkent'teki hukumet binalarına yerleşen Husilerden bir heyet, bu donemde İran'a gitti. Al Jazeera'nin Arapca yayın yapan kanalının Yemen'deki yerel haber kanallarına dayandırdığı haberine gore Husi heyet ile İran arasında; ucuşların artması icin sivil havacılık anlaşması, Hudeyda Limanı'nın genişletilmesi, ulkedeki enerji hatları, suya erişim gibi alanların genişletilmesi icin İran'ın desteğinin sağlanması ile ticaret ve sanayi alanlarında Yemen kadrolarının İranlı uzmanlar tarafından eğitilmesi icin anlaşmalar imzalandı.




[h=3]"İran devrimine katılma yolundaki dorduncu Arap başkenti"[/h]İran dini lideri Ali Hamaney'e yakınlığıyla bilinen İranlı milletvekili Ali Rıza Zakai, Husilerin Sanaa'ya girmesi sonrası "Uc Arap ulkesi bugun İran'ın elinde ve İslam devrimine bağlı. Sanaa, İran devrimine katılma yolundaki dorduncu Arap başkenti oldu." demişti.
Lubnan, Irak ve Suriye'deki yonetimler ve ulkede en etkili silahlı gruplar da İran'a yakınlığıyla ve Devrim Muhafızları'ndan aldığıdestekle biliniyor.
2015'in başında ev hapsinde olan Cumhurbaşkanı Mansur Hadi ve ve hukumet, ulkeyi Husilerin kontrolu altındaki başkentte yonetemediklerini acıklayarak istifalarını verdi. Şubat ayında da Husiler meclisi feshettiğini duyurdu.
Hadi, 21 Şubat'ta guneydeki Aden şehrine kactığını duyurdu ve ulkeyi oradan yoneteceğini; Husilerin adımının 'darbe' sayılacağını; Aden'in gecici başkent olduğunu duyurdu. Bazı ulkeler buyukelciliklerini Aden'e taşıdı.
[h=3]2015'ten bu yana suren ic savaşta askeri guclerini kaybetmediler[/h]Mart 2015'te ise bolgedeki en buyuk rakibi İran'ın desteklediği bir grubun guclenerek sınırlarında hakimiyet kazanmasına karşı Suudi Arabistan, Yemen'de operasyonlara başladı. Bu esnada kısa sureliğine de olsa Aden'in de kontrolunu ele gecirmiş olan Husileri buradan cıkardı. Ancak orgut, Saada'dan başlayarak ulkenin kuzey batısını ve ulkedeki en kritik liman olan Hudeyda Limanı'nı da kapsayan batıdaki sahil kesimini bugun hala kontrol ediyor.
2015'ten bu yana devam eden ic savaşta Birleşmiş Milletler aracılığıyla defalarca ateşkes icin masaya oturulsa da hicbir zaman kalıcı bir uzlaşma sağlanamadı.
Bugun Ensarullah başta olmak uzere silahlı Husi gruplar, Suudi Arabistan'ın icindeki petrol tesislerine fuzeler ve insan hava aracları gonderebilecek askeri teknolojiye sahip. Bu gucun ise Yemen ordusundan ele gecirdikleri techizattan geldiğini savunuyorlar.
Birleşmiş Milletler'in yayımladığı bir rapora gore ise grubun elinde İran uretimi silahlarla aynı teknik ozelliklere sahip bircok silah var.
Yine aynı rapora gore Husilere bağlı yuz binlerce savaşcı olduğu tahmin ediliyor.
Ulkeye uluslararası insani yardım kuruluşlarının erişimin gittikce zorlaştığı savaşta 110 bini aşkın insan oldu. Dunyada son donemin en kotu insani krizlerinden birinin yaşandığı Yemen'deki nufusun yuzde 80'i yardıma muhtac. Milyonlarca cocuk da kıtlık ve ceşitli hastalıklar sebebiyle olum riskiyle karşı karşıya.