Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Turk demokrasisi, millete ve onun temsilcilerine hakareti siyaset zanneden bu cukur zihniyeti hak etmiyor." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Kulliyesi'nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Erdoğan, Turkiye'nin uğradığı tum saldırılara ve kuresel sorunların yol actığı sıkıntılara rağmen kararlılıkla yolunda devam ettikce onlerine yeni tuzaklar kurulmaya calışıldığını gorduklerini belirtti.
Bunlardan birinin de bir suredir hicbir rasyonel temeli olmadan başlatılan siyasi ve sosyal kaos cıkarma denemeleri olduğuna dikkati ceken Erdoğan, Turkiye'nin huzurunu kacırmak isteyenlerin aslında neye cevap verdiklerini gayet iyi bildiklerini ifade etti.
Bu gayretlerin, vesayetin etkisinin kırılıp, milli iradenin guclendirilmesi konusunda kat edilen mesafeye cevap olduğunun altını cizen Erdoğan, "Turkiye, bu ulkede kimin Cumhurbaşkanı secileceği konusunda vesayetin dayatmasının belirleyici olduğu gunleri geride bırakmıştır." dedi.
"Boylesine buyuk bir devrimi hala iclerine sindiremeyenler..."
Artık ulkede cumhurbaşkanının milletin yarısından fazlasının doğrudan iradesiyle belirlendiğini soyleyen Erdoğan, sozlerini şoyle surdurdu:
"Boylesine buyuk bir devrimi hala iclerine sindiremeyenler, sancılarını farklı goruntuler ve bahaneler altında dışa vuruyor. Bizzat kendisi bir kaset komplosu ile iş başına gelen, partisi icindeki taciz, tecavuz, hırsızlık hadiselerini gormezden gelerek orada kalmayı başaran bir siyasi partinin sozde genel başkanının sancısının sebebi de budur. Bunların derdi milletledir, milli iradeyledir, milletin tercihleriyledir. Bunlara oy vermeyen oğretmen sozde oğretmen, muhtar sozde muhtar, ciftci sozde ciftci, hakim sozde hakimdir. Her hafta toplumumuzun bir kesimini hedefe koyarak kendi capsızlıklarını, parti ici skandallarını ortmeye calışıyorlar. Turk demokrasisi millete ve onun temsilcilerine hakareti siyaset zanneden bu cukur zihniyeti hak etmiyor. Teroriste terorist demekten bile aciz bu sozde genel başkanı oncelikle CHP secmeninin sağduyusuna, sonra da aziz milletimizin irfanına havale ediyoruz."
"Maskeleri birer birer duşenler paniğe kapılmışlardır"
Erdoğan, siyasi ve sosyal kaos denemelerinin cevap verdiği konulardan birinin de Turk milletinin Kurtuluş Savaşı'ndan bu yana en guclu şekilde gosterdiği istiklaline ve istikbaline sahip cıkma iradesi olduğunu soyledi.
Teror orgutlerinin ulke icinde ve sınırlar boyunca yaptığı eylemleri gizli veya acık şekilde destekleyenlerin buyuk ve guclu Turkiye'nin inşasını engellemek icin cırpındıklarını belirten Erdoğan, şoyle devam etti:
"Ulkemizin kendi guvenliğini ve kardeşlerinin haklarını korumak icin gercekleştirdiği harekatların, ruh dunyalarında yol actığı sarsıntıyı işte bu şekilde dışa vuruyorlar. Bir donem kendi topraklarına dahi sahip cıkmakta zorlanan bir ulkeden, bolgesel ve kuresel duzeyde saha ve masa hakimiyeti sağlayan konuma gelmiş bir ulke fotoğrafına gecmiş olmamızı kabul edemiyorlar. Siyasi ve sosyal kaos denemeleri, salgının iyice ortaya cıkardığı kuresel duzendeki carpıklıkların rol modellerinde yol actığı derin sarsıntı karşısında paniğe kapılanların cırpınışlarının ifadesidir. Varlık sebepleri olan sivil toplum gorunumlu olan beşinci kol organizasyonlarının da medya gorunumlu operasyon aygıtlarının da maskeleri birer birer duşenler paniğe kapılmışlardır. Uzunca bir sure demokrasi kılıfı altında en ilkel faşizmi, ozgurluk kılıfı altında en vahşi diktatorluğu mazlumlara dayatanların sırca koşkleri başlarına yıkılıyor."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlığın ortak değerleri haline gelen kavramların iclerini, kendi cıkarları uğruna boşaltanların artık hic kimseye diyecek bir sozu ve ornek gosterecek bir duzeninin kalmadığını ifade etti. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Dunun zalimleri, bugun mazlum kisvesiyle karşımıza cıkarak sergiledikleri sinsiliği yuzlerine vurduğumuz icin bize saldırıyorlar. İdeolojik saplantılarını, marjinal eğilimlerini, fıtrata aykırı sapkınlıklarını, teror orgutlerine payandalıklarını cilalı kavramlarla topluma dayatanlar icin yolun sonu gorunmuştur. Siyasi ve sosyal kaos denemeleriyle 83 milyonun huzurunu kacırmaya calışanlar, karşılarında hukuku bulmaya devam edeceklerdir. Cumhurbaşkanı olarak, yasama, yurutme ve yargı gucunu, milletimizi bu tehditlere karşı korumak icin seferber etmek anayasal vazifemizdir. Turkiye'yi son 10 yıldır bolgemizdeki neredeyse tum ulkeleri etkisi altına alan kargaşa iklimine surukleyerek, ic catışmalar ve dış mudahalelerle hedeflerinden uzaklaştırmak isteyenleri hep husrana uğrattık. Ulkemizi yeniden kendi gudumlerine sokmak icin kimi zaman vesayet guclerini, kimi zaman darbecileri, kimi zaman teror orgutlerini, kimi zaman ekonomik tetikcileri kullandılar. Buna rağmen Turkiye'yi dize getiremeyenler acıkca soylemekten de cekinmedikleri şekilde şimdi yeniden siyaset ve toplum muhendisliğine sarıldılar. Bir kez daha inanc ve kararlılıkla diyorum ki başaramayacaksınız. Milletimiz gecmişte defalarca maruz kaldığı felaketlerin musebbiplerini deşifre etti, yontemlerini cozdu, niyetlerini anladı. Bu mucadele doneminde, milletimiz birlik ve beraberlik icinde hareket ettiğinde, milli iradenin ustunluğunu hakim kıldığında, gerektiğinde canı pahasına istiklaline ve istikbaline sahip cıktığında onunde hicbir gucun duramayacağını gordum."
"Turkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmasını engelleyemeyecekler"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yasakcılıktan vandallığa kadar eski Turkiye'de bolca sahnelenen hicbir senaryonun bugunun Turkiye'sinde millet nezdinde karşılığının olmadığını ifade etti.
Nitekim bu gerceği fark eden bazı eski Turkiye artıklarının, umutlarını ulkenin başına gelecek felaketlere bağlayacak kadar zavallı hale geldiklerine şahit olduklarını belirten Erdoğan, şoyle konuştu:
"Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, Turkiye'nin demokraside ve kalkınmada 2023 hedeflerine ulaşmasını engelleyemeyecekler. Ne kadar cırpınırlarsa cırpınsınlar İstiklal Marşı'nda en guzel ifadeleriyle dile getirilen milletimizin o yureğindeki hurriyet ateşinin yeniden yukselmesinin onune gecemeyeceklerdir. Ne kadar azgınlaşırlarsa azgınlaşsınlar, ulkemizin yeniden yapılanan kuresel siyasi ve ekonomik duzende hak ettiği yeri almasına mani olamayacaklar. Buyuk ve guclu Turkiye'nin silueti belirgin hale geldikce bu tur hazımsızlıkların, bu tur kaos cıkarma denemelerinin, bu tur tuzakların artacağını biliyoruz. Hepsine de hazırlıklıyız.
Sadece son 7 yılda sokakları karıştırmaktan, hukuki ve askeri darbe girişimlerine, teroru azdırmaktan sınırlarımızı tacize kadar nice saldırıyı goğusleyen milletimiz, Allah'ın izniyle bunları da tepeleyecek iradeye sahiptir. Mehmet Akif, 'Cehennem olsa gelen goğsumuzde sondururuz, bu yol ki Hak yoludur donme bilmeyiz yururuz'." diyor. Biz de milletimizle birlikte son nefesimize kadar Hak yolunda yurumeyi surdureceğiz."
Su tasarrufu
Erdoğan, yaşanan tabiat olaylarının insanoğluna, "Rabbinin kendisine ihsanı olan dunyadaki imkanların tepe tepe kullanacağı malı değil, kendisine verilmiş bir emanet olduğu" gerceğini tekrar tekrar hatırlattığını vurguladı.
Dunyanın, bir tarafta kuresel ısınmanın yol actığı sel baskınları ile diğer tarafta da kuraklığın sebep olduğu su kıtlığı ile boğuştuğuna dikkati ceken Erdoğan, herkes aynı gemide olduğu icin Turkiye'nin de bu tabiat olaylarından etkilendiğini soyledi.
Bu yıl mevsim normallerinin cok altına duşen yağışların ulkeyi ciddi bir kuraklık tehdidi ile yuz yuze bıraktığına işaret eden Erdoğan, kimi zaman da cok şiddetli gercekleşen ve sel baskınlarına yol acan yağışlara maruz kalındığını hatırlattı.
Barajların bir kısmının neredeyse tamamen boşaldığı, diğerlerinde de su seviyesinin cok duştuğu bir donemden gecildiğine işaret eden Erdoğan, "Ancak 100 yılda bir gorulecek boylesine buyuk bir kuraklık tehdidi karşısında hep birlikte tedbir almamız gerekiyor. Gunluk kullanımdan tarımsal sulamaya kadar her alanda tasarrufu esas alan bir anlayışla hareket etmek mecburiyetindeyiz. Ulkemizdeki suyun ucte ikisinden fazlası tarımda kullanılıyor. Bunun icin baraj ve golet depolama alanlarının yanı sıra sulama tesislerinin inşasına hız veriyor ve yeraltı barajlarına da başlamış vaziyetteyiz." diye konuştu.
(Surecek)
Kaynak: Anadolu Ajansı / Mumin Altaş