
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıcdaroğlu'nun 'sozde cumhurbaşkanı' ifadesine yonelik, "Eleştiri şuphesiz olabilir. Butun parlamentolarda ve genel olarak siyasette, dunyada, bizde nukte denilen bir yaklaşım vardır. Eleştiri yaparken bunu cok ince, cok zekice cok zarif bir şekilde yapmak, bir taraftan eleştirinizi yapmak ama bir taraftan da ortaya, eleştirdiğiniz kişilerin bile hoş karşılayabileceği bir tablo, sonuc ortaya koyabilmek... Bizim siyasetimizde de bunun cok ornekleri vardır geriye donup baktığımızda. Boyle bir durum icinde siyaseti yurutmemiz gerekir." dedi.
Şentop, 10 Ocak Calışan Gazeteciler Gunu dolayısıyla Parlamento Muhabirleri Derneğini (PMD) ziyaret ederek parlamento muhabirleri ile bir araya geldi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıcdaroğlu'nun "Sozde cumhurbaşkanı" ifadesine ilişkin soru uzerine Şentop, "Gunluk aktuel siyasetin tartışmaları icine Meclis Başkanı olarak girmek istemiyorum. Benim bir tek kaygım; anayasal kurumların, anayasal işleyişin, mevzuatın ve ozellikle demokrasinin, siyasetin belli bir cerceve, duzey, belli hassasiyetler icerisinde yurumesine yonelik bir kaygı." diye konuştu.
Şentop, Kılıcdaroğlu'nun "Sozde cumhurbaşkanı" ifadesine ilişkin acıklama yapmayı gerekli gorduğunu dile getirerek "Bu tartışma artık Turkiye'de her şeyin ve hicbir olcu, kriter olmaksızın tartışılabileceği bir noktaya bizi goturur. Bunun sonu yok." ifadelerini kullandı.
"Sozde" tabirinin gercekte olmadığı halde oyle gorunen şeyler icin kullanılan bir ifade olduğunu hatırlatan Şentop, "Bir şey icin 'sozde' dediğiniz zaman, onun aslında gercekte, gerceklikte olmadığını veya gercekliğe uygun olmadığını soylemiş olursunuz." dedi.
Şentop, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın durumuyla ilgili Anayasa'da bir cerceve olduğunu vurgulayarak Anayasa'da, nasıl cumhurbaşkanı olacağının duzenlendiğini hatırlattı.
Secimlerin yapıldığını ve bu secimlerde sadece cumhurbaşkanının değil, butun milletvekillerinin de secildiğine işaret eden Şentop, "Bu bir realite, bir gerceklik. Dolayısıyla bu gercekliği, 'gercek değil de aslında oyleymiş gibi gorunen şey' gibi yorumlamak, o zaman Turkiye'de anayasal butun kurumları bu şekilde değerlendirilmesi, hicbir olcusu olmayan tartışmaya bizi goturur." değerlendirmesinde bulundu.
Meclis Başkanı Şentop, devlet denilen yapının elle tutulur, gozle gorulur bir şey olmadığını, Anayasa'da duzenlenen kurumların bir bileşkesi olduğunu vurgulayarak "Biz, tek tek bu kurumların her birini hedef alarak itibarsızlaştırmaya, yıpratmaya calışırsak, ortada devlet diye bir şey kalmaz." dedi.
Eleştirilerin, fikirler ve uygulamalar uzerinden olması gerektiğini vurgulayan Şentop, "Kişilikleri eleştiren, kurumları itibarsızlaştıran bir noktaya giderse, bu zararı hepimize, butun milletimize, kendimize yapmış oluruz. Bu noktalara varmamasını arzu ederim." diye konuştu.
Şentop, bunun siyaseti zayıflattığını belirterek şoyle devam etti:
"Siyaset yapmaktan değil de karşılıklı hakaretleşmeden ve bunlar karşılığında hukuki ve cezai sureclere işi taşımaktan kacınamayız. Eleştiri şuphesiz olabilir. Butun parlamentolarda ve genel olarak siyasette, dunyada, bizde nukte denilen bir yaklaşım vardır. Eleştiri yaparken bunu cok ince, cok zekice cok zarif bir şekilde yapmak, bir taraftan eleştirinizi yapmak ama bir taraftan da ortaya, eleştirdiğiniz kişilerin bile hoş karşılayabileceği bir tablo, sonuc ortaya koyabilmek... Bizim siyasetimizde de bunun cok ornekleri vardır geriye donup baktığımızda. Boyle bir durum icinde siyaseti yurutmemiz gerekir."
"HDP'nin kapatılmasına" ilişkin tartışmalar
Şentop, "HDP'nin kapatılmasına" ilişkin tartışmalara yonelik değerlendirmesinin sorulması uzerine de "Şahsi goruşumuz ayrı ama Anayasa'da ve bizim mevzuatımızda siyasi partilerin kapatılmasına dair hukumler var." dedi.
Yakın surecte siyasi parti kapatma davasının acılmadığına işaret eden Şentop, AK Parti ile ilgili kapatma davası surecini hatırlattı.
Mustafa Şentop, bunun nasıl olacağının mevzuatta belli olduğunu ifade ederek "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bir dava acıyor, bir hazırlık yapıyor gerekli gorurse dava acıyor. Bunu resen yapabiliyor veya Siyasi Partiler Kanunu'na gore belli şartları sağlayan siyasi partilerin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına başvurusu uzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı davayı acabiliyor. Nihayetinde karar Anayasa Mahkemesinde değerlendiriliyor. Bu konuda benim hukuki surecin ne olduğunu izah etme dışında bir acıklama yapmam doğru olmaz bu aşamada." değerlendirmesini yaptı.
"ABD Kongresi'nin basılması uzucudur"
ABD Kongre binasının 6 Ocak'ta basılması ve sonrasında yaşananlara ilişkin ise Şentop, "ABD'de uzun zamandır, Sayın (Donald) Trump'ın başkan oluşundan itibaren bugune kadar alışılmadık, beklenmedik bazı siyasi, hukuki gelişmeler oluyor. Bunu yakından takip ediyoruz." dedi.
Şentop siyaset, kamu hukuku alanında kurallar ve kurumların işin bir tarafı olduğunun altını cizerek "Sadece siyaset ve kamu hukuk alanındaki işleyiş, sadece kurallar ve kurumlarla yurumuyor. Aynı zamanda konjonktur, bunun icinde siyasi aktorler de var, bunlar da var. Bu kurallar ve kurumlardaki duzenlemeleri, kanlı canlı hale getiren şey, konjonkturdur, siyasi aktorlerdir. Dolayısıyla nasıl duzenleme yaparsanız yapın, nasıl gelenekler oluşturursanız oluşturun, siyasi aktorlerdeki, konjonkturdeki değişiklik birtakım olumsuz sonuclar ortaya cıkartabiliyor." diye konuştu.
ABD Kongre binasının basılmasının uzucu olduğunu dile getiren Şentop, "ABD Kongresi'nin basılması, kongreye girilmesi, yapılan tahribat uzucudur. Hangi ulkede olursa olsun uzucudur. Demokrasi icinde ve hukuk sisteminin işleyişi, kuralları icinde, yapılan secimden itibaren başkanın belirlenmesine yonelik surecler var anayasa ve teamuller gereği. Bunlar işliyor ve işlemesi suretiyle ortaya bir netice cıkacak. Herkesin bunu kabul etmesi gerekir." dedi.
Şentop, ABD'deki siyasetcilerin, basındaki yorumcuların kendi ulkeleri dışındaki olaylarla ilgili yorum yapmaya alıştıkları icin kendi ulkelerindeki gelişmeler başka ulkeler tarafından değerlendirildiğinde bundan rahatsızlık duyduklarını aktararak ABD basınından bir muhabirin kendi attığı "tweet" uzerinden yaptığı değerlendirmeyi hatırlattı.
ABD Kongre Binası'nda yaşananların vahim bir olay olduğunu dile getiren Şentop, "Gozune girmiş olan merteği gormeden, Turkiye'ye veya başka ulkelere laf sokuşturmaya calışıyorlar. Bu, bir psikolojik arızadır. Sadece son yaşananlar değil, ondan onceki surecler de dahil herkesin once kendine bakması, ondan sonra sağa sola etrafa değerlendirme yapması, eleştiride bulunması gerekir diye duşunuyorum.
Şentop, dunyanın yeni bir doneme girdiğine işaret ederek buna hazır olunması gerektiğini soyledi.
İnsanlığın hayatını olumlu etkileyecek şekilde bu sureclerin yonetilmesi gerektiğinin altını cizen Şentop, "Hala burnundan kıl aldırmama tavrı, 'biz her tarafa laf soyleriz ama bize kimse laf soyleyemez' tavrı carşamba akşamı olan goruntulerle, butun dunyada da Amerika'da da cokmuştur. Herkesin kendini oturup gozden gecirmesi, oz eleştiriler yapması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"Onumuzdeki donemin darbeleri dijital darbeler, sosyal medya platformlarının darbeleri olacak"
WhatsApp kullanıcılarına getirilen veri paylaşma zorunluluğuna ilişkin soru uzerine de Şentop, "Uganda'daki secimler oncesinde Facebook Uganda'daki hesapları sınırladı. Bunun bir sinyalini de Trump'ın hesaplarının askıya alınmasıyla ilgili gorduk." dedi.
Şentop, bunların ozel şirketlere ait faaliyet gosteren kurumlar olduğunu belirterek bir ulkede kurulmuş şirketin farklı bir ulkede faaliyet gosterebileceğini ama bunu yaparken faaliyet gosterilen ulkenin hukuk kurallarına uyulması gerektiğini kaydetti.
Dijital ortamların uluslararası alanda sıkı kurallara bağlanmamış olmasından kaynaklanan bir rahatlıkla bunun yapılmaya calışıldığını belirten Şentop, Facebook'un Almanya'daki Rekabet Kurulu otoritesinin verdiği bir kararla getirilen bazı sınırlamalara uyduğunu hatırlattı.
Şentop, Facebook'un, ABD secimlerinde bir sabıkası olduğuna dikkati cekerek bu alanın henuz hukuk tarafından cok duzenlemediğini ancak duzenlenmesi gerektiğini soyledi.
Turkiye'de kişisel verilerin korunmasına dair duzenlemeler olduğuna işaret eden Şentop, bu tur sozleşmelere onay verildiğinde kişisel verilerin kullanılmasına rıza verildiğini belirtti.
Şentop, boyle bir rıza verilirken vatandaşların dikkatli olması gerektiğini ifade ederek "Hem rekabet boyutu bakımından hem kişisel verilerin kullanılması bakımından hukuken birtakım sıkıntılar olduğu ortada." diye konuştu.
Bu alanda da uluslararası sozleşmelerle bilgilerin kullanımının ve bu uluslararası şirketlerin faaliyetlerinin hukuk tarafından birtakım kayıtlar altına alınması gerektiğini belirten Şentop, aksi halde farklı ulkelerde manipulasyonlara sebep olacağını soyledi.
İngiltere Parlamentosundaki bir komisyonun, Facebook'un, Brexit kararına etkisi uzerine bir rapor hazırladığını anlatan Şentop, "Darbelerden endişe ediyoruz memlekette. Herhalde onumuzdeki donemin darbeleri dijital darbeler, sosyal medya platformlarının darbeleri olacak. Bircok ulkede bunları yapabilecekler. Secim kampanyalarını etkilemek gibi yollarla. Bu alanın mutlaka duzenlenmesi lazım, bu bizim icin bir işaret fişeği oldu, WhatsApp'la ilgili durum. Rekabet Kurulu'nun bu konuya resen girmesi de bence onemli bir adımdır, kıymetli bir adımdır." değerlendirmesinde bulundu.
(Bitti)
