
Hrant Dink'in oldurulmesine ilişkin FETO elebaşı Fetullah Gulen, eski savcı Zekeriya Oz, gazeteciler jandarma ve eski emniyet gorevlilerinin de aralarında bulunduğu 6'sı tutuklu 13'u firari 76 sanığın yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya bir kısım sanıklar Ses ve Goruntu Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılım sağladı. Eski Trabzon İstihbarat Şube Muduru Faruk Sarı, eski İstanbul Jandarma İstihbarat gorevlisi astsubay Hacı Şefik Şimşek, donemin Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Mudurluğu gorevlisi Gazi Gunay ve eski Trabzon Emniyeti İstihbarat Şube Mudurluğu'nde gorevli polis memuru Mehmet Ayhan'ın da aralarında bulunduğu bir kısım tutuksuz sanık ve taraf avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Tutuksuz sanık Faruk Sarı savunmasında, kendisi icin mutalaada Hrant Dink'in failleriyle irtibat halinde olduğu iddiasıyla ilgili olarak "Ben kendi personellerimi tanımazken oradaki kişileri nasıl tanıyayım. Failleri tanımam onlar da beni tanımaz. Benim zanlılarla hicbir irtibatım ve ilişkim olmamıştır." dedi.
Orgut evlerinde kaldığı iddialarını kabul etmeyen sanık Sarı, FETO'nun faaliyetlerine katılmadığını iddia ederek beraatini talep etti.
Sanık Hacı Şefik Şimşek ise savunmasında, orgutle bir irtibatının olmadığını ve hicbir sanıkla tanışıklığının olmadığını savundu. Bu dava nedeniyle 8 aydır tutuklu kaldığını ifade eden sanık Şimşek, "63. celseden bugune kadar dosyaya giren şeyler lehimedir. FETO teror orgutune ilişkin hakkımda bir kelimenin bulunmadığı gorulmektedir. İltisakım yoktur. Bu cinayetle alakam yoktur. Agos gazetesi ve cevresine hic gitmedim. Beraatimi talep ediyorum." dedi.
Tutuksuz sanık Gazi Gunay da İstanbul İstihbarat Şube mudurluğuyle kontakt kurarak suc işlediği iddialarını kabul etmeyerek, "İddialar doğru değil. Keşif amacı yoktur. Coşkun Aydın'ı yakalamak icin valilik gorevlendirmesiyle geldik. TSK hicbir personel gorevlendirme yazısı olmadan il dışına cıkamaz. İstanbul İstihbarat personeli ile irtibat kurduğum soylense de cinayet oncesi ve sonrası irtibat kurmadım. İstanbul Emniyet Mudurluğu'nde tanıdığım emniyet mensubu yoktur. Cinayeti azmettirenler ve işleyenlerle alakam yoktur. Hicbir zaman vatanıma ihanet etmedim, etmem. Beraatimi istiyorum." diye konuştu.
Sanık Mehmet Ayhan ise savunmasında, suclamaları kabul etmediğini, hicbir evrakı yok etmediğini soyleyerek beraatini talep etti.
Olaydan 6 ay oncesine kadar Trabzon İl Emniyet Mudurluğu İstihbarat Şube Mudurluğu'nde gorev yapan polis Muhittin Zenit, esas hakkındaki mutalaaya karşı yaptığı savunmada, cinayet tasarısına ilişkin bilgileri amirlerine aktardığını savundu. Erhan Tuncel'in istihbarat elemanı olarak kullanılmaya başlanmasının suc değil başarı olduğunu savunan Zenit, "Olmaması icin elimden geleni yapmışım. Yasin Halay ile ilgili uc tane calışma yapmışım. Ne olursa olsun oldurulecek diye rapor yazmışım. Olduruleceğine ilişkin raporları yazan benim. Ben raporları yazmışım, sonra niye gereğini yapmamışsın diye sorgulamayın. Ben raporumu yazmışım efendim. Bu adam oldurulurse devlet zarar gorur diye yazmışım. Daha ne yapabilirim" ifadesini kullandı.
Sanık savunmalarının alındığı duruşma, 15 Ocak Cuma gunune ertelendi.
Savcılık mutalaasından
İstanbul Cumhuriyet Savcısı tarafından celse arasında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine sunulan mutalaada, cinayet doneminde Emniyet Genel Mudurluğu İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Mudur Yardımcısı olarak gorev yapan Ali Poyraz hakkında, "FETO silahlı teror orgutune uye olmak" ve "gorevi kotuye kullanma" suclarından 8 yıldan 16 yıla kadar hapis cezası istenmişti.
Mutalaada, yine cinayet doneminde İstanbul İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Mudurluğu Teror Olayları Kısım Amiri (Yuzbaşı) olarak gorev yapan Ali Barış Sevindik'in, "Anayasayı ihlal" sucundan ağırlaştırılmış muebbet, "kasten oldurme" sucundan muebbet, "FETO silahlı teror orgutune uye olmak" sucundan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
Sanıklar donemin İcişleri Bakanlığı Mulkiye Başmufettişleri Mehmet Ali Ozkılıc ve Şukru Yıldız'ın Trabzon Emniyet Mudurluğu ve Emniyet Genel Mudurluğu İstihbarat Dairesi Başkanlığında gorevli sanıkları korudukları, FETO'nun amacları doğrultusunda hareket ettikleri belirtilen mutalaada, Mehmet Ali Ozkılıc'ın "FETO'ye uye olmak" ve "gorevi kotuye kullanmak" suclarından 8 yıldan 16 yıla, sanık Şukru Yıldız'ın ise "yargı gorevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbus", "FETO uyeliği" ve "gorevi kotuye kullanmak" suclarından 10 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Sanık polis memuru Muhittin Zenit'in faillerle irtibatlı olarak Dink'in oldurulmesine yardım ettiği belirtilen mutalaada, bu kişinin "tasarlayarak kasten oldurmeye yardım etmek", "FETO'ye uye olmak", "resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek" ve "gorevi kotuye kullanma" suclarından 25 yıl 9 aydan 43 yıl 6 aya kadar hapis cezasına carptırılması talep edilmişti.
Mutalaada, cinayet doneminde Trabzon Emniyet Muduru olan sanık Reşat Altay'ın da "kasten oldurmenin ihmali davranışla işlenmesi", "resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek" ve "gorevi kotuye kullanma" suclarından toplam 23 yıl 3 aydan 33 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması istenirken, cinayetten once Emniyet Genel Mudurluğu İstihbarat Daire Başkanı olarak gorev yapan sanık Sabri Uzun, eski İstanbul İstihbarat Şube Muduru tutuksuz sanık Ahmet İlhan Guler, cinayetten once donemin Trabzon İstihbarat Şube Muduru Engin Dinc ve donemin İstanbul Emniyet Muduru Celalettin Cerrah hakkında da, "gorevi kotuye kullanma" sucundan 3 aydan 1'er yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.
Donemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Oz'un,"Anayasayı ihlal" sucundan ağırlaştırılmış muebbet ve "kasten oldurme" sucundan muebbet, diğer suclardan 10 yıldan 24 yıla kadar hapsi talep edilen mutalaada, diğer sanıkların da benzer suclardan 15 yıl ila muebbet hapis cezaları arasında değişen oranlarda mahkumiyetlerine karar verilmesi istenmişti.
Firari Gulen ve Oz'un de olduğu 13 sanığın dosyası ayrılmıştı
Mutalaada, 11 sanık hakkında ise tum suclardan beraat kararı verilmesi istenmişti.
Firari sanıklar FETO elebaşı Fetullah Gulen, Adem Yavuz Arslan, Ekrem Dumanlı, Coşgun Cakar, Halil İbrahim Koca, Mehmet Akif Yılmaz, Mehmet Faruk Mercan, Metin Canbay, Omer Faruk Kartın, Serkan Şahan, Yılmaz Angın, Yunus Yazar ve Zekeriya Oz'un dosyalarının ayrılması istenen mutalaada, sanık Şeref Ateş hakkında ise yargılama devam ettiği sırada vefat ettiği icin dava dosyasının duşurulmesi talebinde bulunmuştu.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Aleyna Sevim