Cumhurbaşkanlığı Sozcusu İbrahim Kalın, "2023 secimlerine 2,5 yıl var ve erken secim diye bir şey soz konusu değil. Erken secim bizim gundemimizde yok. Secimler 2023'te, zamanında olacak. O zamana kadar da Cumhur İttifakı sağlam bir şekilde, gayet guclu bir şekilde bu sureci devam ettirecek." dedi.
Kalın, CNN Turk'te yayınlanan "Ne Oluyor?" programında Goksu Ongoren Ozgur ve Hakan Celik'in gundeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Muhalefet partilerinin darbe konusundaki acıklamalarına ilişkin soru uzerine Kalın, "Darbe meselesi, gecmişte yaşadıklarımızdan bağımsız olarak değerlendirebileceğimiz bir şey değil. Bir şekilde bu darbelerin icinde siviller de oldu. Askeri yanına alarak iktidar olmak isteyen siyasi partiler de oldu. Bir donem CHP'nin iktidar formulu, CHP artı ordu eşittir iktidar idi." dedi.
Kalın, Turkiye'de bazen sivil siyasetin o kadar itibarsızlaştırıldı ki adeta askeri darbelere zemin hazırlandığını, sivil siyasetin bilerek itibarsızlaştırıldığını soyledi.
Buna malzeme veren siyasetcilerin de olmuş olabileceğini ama bunların hic birinin bir askeri darbenin meşru zemini olamayacağını vurgulayan Kalın, "Cıkıp bugun birileri 'Ben şunu sevmiyorum, beğenmiyorum. Nasıl gidecekse, nasıl giderse gitsin, darbe ile bile olsa gitsin' dediğinde, insanların buna demokratik bir refleks tepki gostermesi gayet normal. Bu, Turkiye'nin demokratikleşme bilinci acısından sağlıklı bir şey. Sıkıntılı olan bu tur yollardan, yaklaşımlardan medet uman birilerinin bulunuyor olması." değerlendirmesini yaptı.
"Siyaseti ve devlet kurumlarını sağlam zemin uzerinde inşa etmemiz gerekiyor"
İbrahim Kalın, siyaset ve devlet kurumları zaafa uğradığında darbe turu mudahalelere zemin hazırlandığını belirterek, "Gecmişte de darbe yapmak isteyenler bu iki şeyi yaptılar. Dolayısıyla siyaseti ve devlet kurumlarını sağlam zemin ve temeller uzerinde inşa etmemiz gerekiyor. Bunun icin milletin iradesi esastır, sandığa gitmek esastır. Milletin onay vermediği hic bir yapının, modelin yaşayamayacağını herkesin kabul etmesi esastır." ifadelerini kullandı.
Ortak zeminin, siyasetin demokratik bir zeminde ilerlemesi gerektiği ilkesi olduğunu vurgulayan Kalın, bu sağlandığında, hem siyasetin hem de devlet kurumlarının guclu olduğu bir zeminde darbe imkanı ve ihtimalinin cok zayıflayacağını dile getirdi.
Kalın, aslolanın demokrasiyi secimlerle, Anayasa'nın cizdiği kural ve kanunlar cercevesinde işletecek bu modeli hep birlikte yaşatmak ve buna zarar verecek imalardan, acıklamalardan, bunun meşruiyetini tartışmaya acacak pozisyonlardan kacınmak gerektiğini soyledi.
Siyasi liderlerin, bir konuda goruş belirtirken bu hassasiyeti bu ortak zemini dikkate alarak siyaset yapmalarının onemli olduğunu ifade eden Kalın, "Ozellikle 15 Temmuz'dan sonra milletimizin darbelerin karşısında dimdik duran bir millet olarak bundan gerekli dersleri cıkardığına inanıyorum." dedi.
"Erken secim bizim gundemimizde yok"
İbrahim Kalın, "İktidar ve muhalefet bloğunda ittifaklar şekillenir mi onumuzdeki surecte?" sorusu uzerine, şu yanıtı verdi:
"Siyaset dinamik bir surec şimdiden bir şey soylemek icin cok erken. Ama her bir siyasi partinin belli ilkeleri vardır. İttifak kurarken de bu ilkelere en uygun başka aktorlerle birlikte hareket ederler. 2023 secimlerine 2,5 yıl var ve erken secim diye bir şey soz konusu değil. Erken secim bizim gundemimizde yok. Secimler 2023'te zamanında olacak. O zamana kadar da Cumhur İttifakı sağlam bir şekilde, gayet guclu bir şekilde bu sureci devam ettirecek. Bu ittifaka katılımlar olabilir, bunun icin şimdiden bir şey soylemek icin erken. Diğer partiler değerlendirirler. Kendi siyasi hedefleri cercevesinde bunu anlamlı bir adım olarak değerlendirirlerse olabilir. Bu manada ittifaklar kapılarını kapatmazlar diğer aktorlere. Turkiye'de bir hukumet krizi yok. Turkiye'de yuzde 50'lerin uzerine cıkmış bir Cumhur İttifakı var ve şu an iktidarda olan, ulkeyi yoneten bir Cumhurbaşkanı var ve onun bir kabinesi var. Dolayısıyla erken secimi konuşmayı dahi gerektirecek bir tablo soz konusu değil. Bu, suni bir gundem olarak dile getirildiği zaman demokrasinin işleyişine, ekonomiye ve yatırımcıya da zarar veriyor."
"Anketlere baktığınız zaman tablo ortada"
Erken secim tartışmalarına ilişkin soru uzerine Kalın, "Erken secim ihtimali yok. Bu tur temaslar veya cağrılar, mevcut ittifakı guclendirmeye donuk adımlardır. Gelir, katılırlarsa mevcut ittifak daha da guclenir. Hukumetin calışmalarına belki daha buyuk katkı sağlar. Gelmeseler de Cumhur İttifakı anketlere baktığınız zaman tablo ortada." dedi.
"Muhalefet ile yeteri kadar goruş alış verişinde bulunamıyor mu hukumet?" ve "Sayın Cumhurbaşkanı ile Sayın Kılıcdaroğlu arasında da bir goruşme soz konusu olabilir mi?" soruları uzerine Kalın, şunları soyledi:
"Planlanan boyle bir goruşme yok. Sayın Cumhurbaşkanımız kapılarını hic bir zaman hic bir siyasi figure kapatmamıştır. 15 Temmuz'dan sonra da Sayın Kılıcdaroğlu, Sayın Bahceli, o zaman Binali Bey Başbakandı. Kulliye'ye geldiler, değerlendirildi. Keşke muhalefet burada daha buyuk bir siyasi sorumluluk ve olgunlukla hareket etse ve boyle temaslar daha sık yapılabilse.Cumhurbaşkanımız, terorle mucadele, PKK ile mucadele, FETO ile mucadele, enerji, Irak, Suriye, Libya, Doğu Akdeniz gibi yerlerdeki milli cıkarlarımız soz konusu olduğunda kapılarını hic bir zaman kapatmadı. Ama sizin meşruiyetini sorgulama curetinde bulunacak ifadeleri kullandığı zaman bir muhalefet lideri ile hangi zeminde oturup konuşacaksınız."
Parlamenter sisteme donuş iddiaları ve taleplerine ilişkin goruşu sorulan Kalın, şu yanıtı verdi:
"Turkiye'de kac lider, yuzde 30-35-40 ile tek başına iktidar olmak varken, 50+1 gibi yuksek bir cıtayı kendine hedef olarak koyabilirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan olarak secimlere girdi hepsini de kazandı. İlk iktidara geldiği 2002 secimlerinde yuzde 34,7 oy aldı ve o donemde meclisteki sandalye dağılımından dolayı iki parti meclise girdi. Oy dağılımından dolayı AK Parti sandalyelerin yuzde 60'ına yakınını aldı. Bu her secimde yukselerek 50'ye kadar cıktı.
Tayyip Erdoğan'ın kendi taban gucunu duşunduğumuz zaman, AK Parti'nin 5-6 bazen 10 puan onunde oldu. Bu gucunu de hala koruyor Cumhurbaşkanımız. Bunun rahatlığı varken 50+1 diye bir hedef koydu. 'Gercek manada demokratik meşruiyeti olan, yetkisi olan bir liderliğin boyle olacağını soyluyorum' dedi. Kac lider buna cesaret edebilirdi? Yuzde 20-25 oy aldığında 'Tarihimizin en buyuk oyunu aldık' diyen bir siyasi lider profilinin karşısında 'Hayır ben 50+1 ile geleceğim' diyen bir başka siyasi lider. Bu milletin iradesini esas alan bir yaklaşımın ifadesi bu. 'Bu sistemden memnun değiliz, 50+1 bizi zorlayacak' diye bir tereddut, bir guven eksikliği asla soz konusu değil."
Kalın, Cumhurbaşkanlığı Hukumet Sistemi'nin, Turkiye'de milletin iradesini onceleyen, demokratik standartları yukselten, "Sandıkta ancak bu noktaya gelirseniz iktidar olursunuz" diyen bir bakış acısını ifade ettiğini soyledi.
(Surecek)
Kaynak: Anadolu Ajansı / Ciğdem Munibe Alyanak