
CANAKKALE'nin Gelibolu ilcesinde memur emeklisi İsmail Gurlen (53), lodos dalgalarıyla deniz kıyılarına vuran ağac parcalarını toplayarak, atolyesinde bunları işleyip farklı objeler haline getiriyor.
Saros Korfezi Doğal Hayatı Koruma ve Amator Olta Balıkcıları Yardımlaşma Derneği (SAODER) Başkanı İsmail Gurlen, emekliye ayrıldıktan sonra hobi olarak oymacılık ve ahşap yakma işleriyle uğraşmaya başladı. Gurlen, lodoslu havalarda dalgalarla kıyıya vuran ağac parcalarını toplayıp, evinin bodrumundaki atolyesinde ceşitli tekniklerle işleyerek sanat eserine donuşturuyor. Hobi olarak başladığı işi profesyonelleştiren Gurlen, koronavirus kısıtlamasını lehine cevirerek, bu surecte urettiği eserleri satıp gelir elde ediyor.
'YORGUN LODOS AĞACLARIYLA CALIŞMAYI SEVİYORUM'
Lodos ruzgarıyla gelen bu ağac parcalarının ve dallarının hikayelerinin huzunlu olduğunu belirten İsmail Gurlen, "17 yıldan beri kıyıları dolaşıyorum, artık ezberledim diyebilirim. Şuanda oldukca malzeme birikimim var. Koronavirus bittikten sonra yeni malzemeler toplamaya devam edeceğim. Topladığım bu ağac dallarını farklı karaktere burunduruyorum. Yorgun lodos ağaclarıyla calışmayı seviyorum. Farklı temalar oluşturuyorum. Hem zamanımı değerlendirmiş oluyorum, hem de elimde birikim oluyor" diye konuştu.
'BOŞ ZAMANLARIMI DEĞERLENDİRMİŞ OLUYORUM'
İsmail Gurlen, yaptığı calışmalar hakkında bilgi vererek, "Yandan işleyebileceğim kadın teması icin elime malzeme gecti. Malzemeyi biraz cevirdiğimizde yuzu parcalanmış, ikiye ayrılmış cift tema gormek mumkun. Sizin yaratıcılığınıza da bağlı. Bunar guzel şeyler, oyalanmama vesile oluyor. Emekli olduktan sonrada boş zamanlarımı değerlendirmiş oluyorum. Hobi olarak başladım ama şuanda ozellikle mumluk konusunda epey bir istek var" dedi. 'KORONA 17 OLARAK ADLANDIRDIM'
İsmail Gurlen, ağac turlerini kıyılarda vasfını yitirmiş bir halde bulduğunu ifade ederek, şunları soyledi: "Kimisinin kabuğunu soymak durumunda kalıyorsunuz, kimisi cok sert oluyor. Her zaman; beni anlat, ya da bana bir yorum kat, beni işle, hikayeme bir yon ver duşuncesiyle yola cıktım. Ama mutlu bir tablo yaratamadım. Buda cok ilginc. Son yaptığım eser beni epey uğraştırdı. Ortalama 7-8 gunumu aldı. Bayan-erkek acı ceken bircok figur ortaya cıktı. Bunun adını 'korona 17' olarak adlandırdım. Nerdeyse bitti, kaidesinin uzerine yerleştireceğim. Onune koyacağım uc mum da aşıyı ifade edecek. Kafamda oyle bir kompozisyon oluştu."



