İsrail askerlerinin yakın mesafeden ateş acması sonucu felc kalan Filistinli 24 yaşındaki Harun Ebu Aram'ın geleceğe dair tum hayalleri yarım kaldı.
Ebu Aram, 1 Ocak'ta bir İsrail askerinin yakın mesafeden ateş acması sonucu boynundan ağır şekilde yaralandı.

Sosyal medyada yayınlanan goruntulerde, İsrail askerlerinin koylerindeki jeneratore el koymasını engellemeye calışan silahsız sivillere saldırdığı, silah seslerinin ardından Ebu Aram'ın hareketsiz olarak yerde yattığı goruluyor.
İsrail işgal guclerinin Batı Şeria'nın guneyindeki El-Halil kentinde bulunan Et-Tavana koyundeki kucuk bir jeneratore el koymalarını engellemek istediği sırada ağır yaralanan ve felc kalan Filistinli gencin halihazırda El-Ehli Hastanesi'nde tedavisi devam ediyor.
İsrail askerleri ayrıca buldozerlerle Ebu Aram ailesinin inşa ettiği derme catma evi de yıktı. Aile de o zamandan bu yana bir mağarada yaşama tutunmaya calışıyor.
"Oğlumun hayalerini yıktılar"
Ebu Aram'ın annesi Samida Ebu Aram, "İşgalci İsrail oğlumun hayallerini yıktı. Harun evlenmek ve bir yuva kurmak icin hazırlıklar yapıyordu." dedi.
Oğlunun aylar once nişanlandığını soyleyen anne Ebu Aram, Harun'un evlendikten sonra gecimini temin etmek uzere bir ciftlik kurmaya calıştığını ifade etti.
Acılı anne, "Oğlumun yaralandığı anı gorduğumde sanki dunya başıma yıkıldı, kendimi kaybettim. Omrunun baharında oğlumu benden caldılar. Neşeliydi, herkesi severdi. Olaydan iki saat once kardeşleri ve nişanlısıyla vedalaşıyormuş gibi şakalaşıyordu." diye konuştu.
"İsrail Filistinlileri kasten olduruyor"
Baba Resmi Ebu Aram da oğlunun durumuna cok uzulduğunu belirterek, "Hayatımız bir trajediye donuştu." dedi.
Oğlunun sadece işgalcilerin inşaat malzemelerine el koymasını engellemeye calıştığını ifade eden baba Ebu Aram, "Oğlumu neredeyse kaybediyordum. İsrail askeri havaya ateş acabilir hatta gozaltına alabilirdi ama zarar vermek istedi ve Harun'a yakın mesafeden ateş etti." ifadelerini kullandı.
İsrail ordusunu Filistinlileri kasten oldurmekle ve keyfi davranmakla suclayan baba Ebu Aram, bu olayın toprağına bağlılığını artırdığını ve yerleşim birimlerinin lehine bu topraklardan ayrılmayı asla kabul etmeyeceğini vurgulayarak şunları kaydetti:
"Bu topraklarda doğdum ve olmeden bu topraklardan ayrılmayacağım. Evlatlarımı oldurseler, evimi yıksalar da atalarımın toprağından, ulkemden cıkmayacağım."
"İsrail askerleri silahlı soygun yaptı"
İsrail ordusu, olayın ardından yaptığı acıklamada, Ebu Aram'a ateş acılmasını "hata" olarak değerlendirdi.
İsrailli gazeteci Gideon Levy, Haaretz gazetesinde gecen hafta yayımlanan makalesinde, yaşananları İsrail askerleri tarafından gercekleştirilen "cinayet teşebbusune donuşen silahlı soygun" şeklinde nitelendirdi.
Levy makalesinde şu ifadelere yer verdi:
"Askeri uniforma giyen silahlı hırsızlar, gupegunduz elektrik jeneratorunu calmaya calıştı. Soygun sırasında hırsızlar jeneratoru arabalarına yuklemek isterken, silahsız meşru sahipleri bu hırsızlığa engel olmak istedi. Jenerator, koylerindeki elektrik veya su şebekesine bağlanmaları engellenen bu cobanlar icin hayati onem taşıyor. Bu nedenle yetersiz guclerine rağmen mucadele ettiler."
Et-Tavana ve Er-Rekiz bolgeleri Filistin yonetimi ile İsrail arasında 1995 yılında imzalanan 2.Oslo Anlaşması'na gore C bolgesinde yer alıyor.
Filistin ile İsrail yonetimi arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" cercevesinde Batı Şeria; A, B ve C bolgelerine ayrılmıştı.
Yuzde 18'i kapsayan "A bolgesi"nin yonetimi idari ve guvenlik olarak Filistin'e; yuzde 21'lik "B bolgesi"nin idari yonetimi Filistin'e, "guvenliği" İsrail'e devredilmiş; yuzde 61'ini oluşturan "C bolgesi"nin ise "idari yonetimi ve guvenliği" İsrail'e bırakılmıştı.
İsrail yonetimi kendi kontrolunde olduğu gerekcesiyle coğunlukla "C bolgesi"nde Filistinlilerin yeni bina veya genişletme calışması yapmasına izin vermiyor.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Qais Omar Darwesh Omar