
Eski eşinden, sevgilisinden şiddet goren ve hayatı tehlikeye giren kadınlar icin son care, adından hatta yuzunden vazgecmek oluyor. Mahkeme kararıyla mağdurun kimliği değiştiriliyor. Kimlik değiştirmesine rağmen olumcul 'ısrarlı takip' surerse mağdur kadının yaşadığı şehrin, işinin değiştirilmesi, Tanık Koruma Kanunu kapsamında bedeli devlet tarafından karşılanarak tanınmayacak şekilde yuz estetiği yaptırılması gundeme geliyor.
Yuz estetiği kararı coksınırlı sayıda verilyor
Gecen yıl aile mahkemesi kararıyla tam 99 şiddet mağduru kadının kimlik ve nufus bilgileri değiştirildi. Şiddet kurbanı kadınlar yepyeni bir kimlikle yeni bir hayat kurmaya calıştılar. Yedi yıl once İzmir'de mahkeme kararıyla yeni bir kimlik verilen ve yuz estetiği yaptırılan 20 yaşındaki şiddet mağduru kadının ardından şiddet gorene yuz estetiği kararının cok sınırlı sayıda mağdurla ilgili verildiği bildirildi.
Kadına şiddetin onlenmesi icin en onemli adım 8 Mart 2012 tarihli, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Onlenmesine Dair Kanun'la atıldı. Bu kanun ve uygulama yonetmeliğiyle şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınlar, cocuklar, aile bireyleri korumaya alındı. Şiddet goren kadınlar koruma altına alınarak, sığınma evlerine yerleştirildi. Şiddet uygulayana mahkeme kararıyla evden veya eşinden uzaklaştırılma tedbirleri getirildi. Şiddet mağduru kadını korumak icin alınan bu tedbirler yeterli olmaz ve hayati tehlikesi surerse mahkeme kararıyla tum kimlik bilgileri, belgeleri, kamuda calışıyorsa işi ve yaşadığı yer değiştirilebiliyor.
'Kimlik ve diğer bilgi ve belgelerin değiştirilmesi' tedbir kararı, aile mahkemesi hakimi tarafından alınıyor. Hakim, korunan kadının 'hayati tehlikesinin bulunması ve bu tehlikenin onlenmesi icin diğer alınan tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması' halinde kimlik ve diğer bilgi ve belgelerin değiştirilmesine karar veriyor.
CAN KORKUSUYLA, YAŞAMAK İCİN YAPIYORLAR
Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Gullu
Basına yansıyan rakamlara gore kimlik değiştirme uygulamasının başladığı 2013'te 40 kadının kimliği değiştirilirken, bu kadınların sayısı 2015'te 125, 2017'de 300'e cıktı. 2020'de kimliği değiştirilen şiddet mağduru kadın sayısı 99 olarak acıklandı. Maalesef sağlıklı bir veri akışı sağlayamıyoruz. Kac kadının kimliği, yaşadığı yer değişti, yuzune estetik yapıldı resmi rakamlarla bilmiyoruz. Kanun ve İstanbul Sozleşmesi gereği kadının kimliği değil yaşadığı ulke bile değiştirilebiliyor. Ancak uygulamada cok buyuk sıkıntı var.
İki cocuğu silindi
36 yaşında, iki cocuklu ve uc kurşunla yaralanıp koruma altına alındıktan sonra eşinin cezaevinden olumle tehdit ettiği bir şiddet mağduru kadının kimliği değiştirildi. Mahkeme kararının ardından kimlik bilgilerinin değiştirilmesi suresi altı ayı gecti. İcişleri Bakanlığı'nca verilen yeni kimlikte iki cocuğu yazılmadı. Şu anda bu kadın tek başına gorunuyor, daha mağdur. Cocukları icin sosyal yardımlardan faydalanamıyor.
O isme, o yuze yabancılar
Kimse durduk yerde kimliğini, yuzunu değiştirmez. Bu kadınlar can korkusuyla, yaşamak icin yuzlerinden, isimlerinden vazgeciyorlar. Yeni gittikleri cevrede yeni isimleriyle onlara seslenildiğinde donup bakmıyorlar bile. O isme, o yuze yabancılar. Yeni bir hayat kurmakta zorlanıyorlar.
Her gun oluyorlar. Şiddete uğrayan kadın karakola gidip darp raporu alarak dava actıktan sonra artık onu eve, kocasının yanına geri gondermeyeceksiniz. ya sığınma evine alacaksınız ya da devlet kira yardımı, gıda ve gecim parası verecek. Bu tedbir kararları da kanunda kağıt uzerinde kalmayacak ve uygulanacak.
Kimlik ve belgeler nasıl değiştiriliyor?
Şiddet mağduru kadının -once aydınlatılıp rızası alınarak- Tanık Koruma Kanunu hukumleri kapsamında adı, soyadı, doğum tarihi, doğum yılı, doğduğu yer de dahil tum nufus bilgileri, oğrenim belgeleri, hatta cocuk sayısı bile değiştiriliyor. Aynı şekilde SGK bilgileri, belgeleri ve ikametgahı da... Kamuda calışıyorsa başka bir yere ataması yapılıyor. Şiddet mağduru icin yeni nufus cuzdanı, ehliyet ve diğer belgeleri İcişleri Bakanlığı'nca duzenleniyor. İcişleri Bakanlığı, mağdura yepyeni bir kimlik tanımlıyor ve sonunda yeniden Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildiriliyor.
Kaynak: Hurriyet