Turk Kızılay Sancaktepe Şubesi'ne yapılan yardımları halk pazarlarında satarak haksız kazanc elde ettiği iddia edilen 2'si tutuklu 12 sanığın, "kamu kurum ve kuruluşlarının arac olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" sucundan 3'er yıldan 10'ar yıla kadar hapisle cezalandırılması istemiyle yargılanmasına devam edildi.
Anadolu 10. Ağır ceza Mahkemesinde gorulen ikinci duruşmaya, tutuklu sanıklar Kızılay Sancaktepe Şubesi eski koordinatoru Emrah Aytar ve pazarcılık yapan babası İsmail Hakkı Aytar ile 6 tutuksuz sanık katıldı. Duruşmada, Muşteki Turk Kızılay avukatı da hazır bulundu.

Duruşmada soz verilen tum sanıklar beraatlarını ve tahliyelerini talep etti.
Tutuklu sanıklar Emrah Aytar ve İsmail Hakkı Aytar'ın avukatı Orkun Burak Uğurlu, muvekkillerinin uzerine atılı sucun değişme ihtimali olduğunu belirterek, "Bizce dernekler kanununda yapılan değişiklik ile eylemler 'guveni kotuye kullanma' sucu kapsamına alınmıştır. Bu nedenle olayın da bu suctan değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Bu suc katalog suclardan değildir, bu nedenle elde edilen deliller hukuka aykırı elde edilmiştir. Muvekkillerim uzun suredir tutukludur. Tahliyelerine karar verilmesini talep ediyoruz." diye konuştu.
Muşteki Kızılay avukatı Cemre Berkay Pacacı da, sanıklar hakkındaki şikayetlerinin devam ettiğini soyledi.
Sanıklar Emrah Aytar ile İsmail Hakkı Aytar'ın tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme, sanıkların mal varlığı uzerindeki tedbir kararının da devamına hukmederek, duruşmayı erteledi.
İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Turk Kızılay'ının Sancaktepe Şubesi'ne yapılan yardımları usulsuz bir şekilde temin ederek, Kızılay'a ait olmayan depolara nakledildikten sonra halk pazarlarında satıp, haksız kazanc elde edildiği iddiası uzerine soruşturma başlatıldığı belirtildi.
Soruşturma kapsamında o zaman Kızılay Sancaktepe Şube Koordinatoru olan Emrah Aytar, pazarcılık yapan babası İsmail Hakkı Aytar, pazarcı Salih Yavuz ile Sancaktepe Kızılay Şubesi'nin eski başkanı ve onursal başkanı Cihan Yalcın hakkında hakimlik kararıyla teknik takip yapıldığı kaydedilen iddianamede, muşteki Hilmi Yazıcı'nın ifadesine yer verildi.
Halen Sancaktepe Kızılay Başkanı olarak gorev yaptığını, yaklaşık 16 aydır bu gorevi yuruttuğunu belirten Yazıcı, sanık Emrah Aytar'ın, kurulduğu 2007'den bu yana şubenin personeli olduğunu soyledi.
Olaydan, 19 Haziran'da jandarma personelinin telefonu uzerine haberi olduğunu dile getiren Yazıcı, Kızılay adına bağışlanan yardımların kendi depolarına koyulduğunu, ancak jandarma eşliğinde Emrah Aytar tarafından kiralandığı soylenen depolara gittiklerinde sayılamayacak kadar cok giyim malzemesini gorunce şok yaşadığını kaydetti.
Yazıcı, Kızılay adına tum sanıklardan şikayetci oldu.
Cok sayıda ziynet eşyası ele gecirildi
İddianamede, soz konusu depolarda cok sayıda cuval icinde ele gecirilen giyim malzemelerinin barkod kontrolleri yapıldığında Kızılay Sancaktepe Şubesine yapılan yardımlar olduğunun anlaşıldığı belirtilerek, bir sanığın evinde yapılan aramada ise Kızılay logolu kutu icerisinde de kıyafet, konserve, kolonya gibi malzemeler bulunduğu anlatıldı.
İddianamede, sanık İsmail Hakkı Aytar'ın, Sancaktepe'deki ikametinde yapılan aramada suctan kaynaklanan mal varlığı olduğu değerlendirilen 69 bin 590 lira, 103 Amerikan doları, 22 adet ceyrek altından oluşan bileklik, 20 altın kupe, 14 altın bilezik, 9 altın bileklik, 3 cumhuriyet, 2 yarım ve bir tam altın, bir altın gerdanlık, 19 altın hesap cuzdanı ve bir pırlanta yuzuk ele gecirildiği bilgisi verildi.
Kıyafetlerin etiketlerini keserek halk pazarlarında satmışlar
Kızılay Sancaktepe Şubesi'nin eski koordinatoru olan sanık Emrah Aytar'ın ihtiyac sahiplerine iletilmek amacıyla şubeye yapılan yardım malzemelerini babası İsmail Hakkı Aytar ve kendi adına kiralanmış depolara aktardığı belirtilen iddianamede, depolardaki urunlerin etiket ve barkodlarını kesen sanıkların kendi araclarına yukledikleri malzemeleri, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Kocaeli ve İstanbul'da kurulan bazı halk pazarlarında diğer şupheliler ile birlikte satarak haksız kazanc elde ettikleri kaydedildi.
İddianamede, şuphelilerin bu urunleri pazarlarda değerinin cok altında ucuza piyasaya surdukleri anlatılarak, malzemelerin pazar yerlerinde bu sanıklar tarafından satıldığının teknik takip sonucu goruntulendiği, jandarma ekiplerince bedeli karşılığında pazardan satın alınan bazı urunlerin dosyaya delil olarak sunulduğu aktarıldı.
Sanıklar Emrah Aytar, İsmail Hakkı Aytar, Salih Yavuz, Mustafa Karagoz, Mehmet Karagoz, Ozcan Bayraktaroğlu'nun birbirleriyle bağlantılı fikir ve eylem birlikteliği icerisinde oldukları belirtilen iddianamede, diğer sanıklar Cihan Yalcın, Himaye Ozdemir, Hatun Yalcın, Kadir Yalcın, Tazebey Daşdemir, Veysal Cicek'in eylemlere iştirak halinde katılarak ortak amac gutmek suretiyle aynı sucu birden fazla işledikleri kaydedildi.
İddianamede, 12 sanığın "kamu kurum ve kuruluşlarının arac olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" sucundan ucer yıldan onar yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Filiz Kınık Oz