
Doşemealtı ilcesindeki evlerinde onceki gece cıplak halde kocasının kelepceli işkencesine maruz kalan ev kadını Melek İpek, servis şoforu eşi Ramazan İpek'i av tufeği ile oldurup jandarmayı arayarak teslim oldu. 8 ve 6 yaşlarında 2 kız cocuğu annesi olan İpek, jandarmadaki ifadesinde, cinayete giden sureci ve işkence gecesi yaşadıklarını detaylarıyla anlattı.
[h=3]'SENİ KIYMA YAPAR KOPEKLERE YEDİRİRİM' DİYE TEHDİT ETMİŞ[/h]Melek İpek, 12 yıllık eşi Ramazan İpek'le evliliğinin ilk başlarından beri maddi sıkıntılardan kaynaklı huzursuzluklarının olduğu, kıskanc tavırlar nedeniyle kavga ettiklerini soyledi. Fiziksel şiddete maruz kaldığını anlatan Melek İpek, cok kez karakola ifade verip rapor almayı istediğini, fakat eşi Ramazan İpek'in buyuk kızı C.'nin doğumundan sonra 'Sen koruma kararı aldırırsın ben karakolda ifade verir cıkarım, donduğumde seni de bu cocuğu da oldururum' diyerek tehdit ettiğini belirtti. Silahlara olan tutkusu nedeniyle eşi Ramazan İpek'ten korktuğunu, bu yuzden şikayette bulunmadığını anlatan Melek İpek, yaklaşık 7 ay onceki kavgalarında eşinin kendisine şiddet uyguladığı icin yaralandığını, 'Seni burada oldurup kıyma yapar kopeklere yediririm, kimse senin izini bile bulamaz' diyerek tehdit ettiğini soyledi.

[h=3]ALDATTIĞI KADINA DA AYNI İŞKENCEYİ YAPMIŞ[/h]Yaklaşık 1 yıl once Ramazan İpek'in M.A'yı eve getirdiğini, M.A'nın ondan ayrılmak istediğini soylediğini anlatan Melek İpek, "Ramazan sinirlendi. Bugun bana yaptığı gibi M.A.'yı kelepceledi. Yumruk ve tekme atma suretiyle vurdu. Evde bulunan av tufeğinin dipciğiyle vurdu. Ben bu duruma engel olmaya calıştım ancak silahı bana doğrultup 'Bu işe karışırsan seni oldururum' dedi. Ben de korktum ve mudahale edemedim" dedi.

Aynı evin icerisinde mesajlaşmaya devam ettiklerini belirten Melek İpek, "Eşim 'Cocukların velayeti hakkında konuşmak istiyorum, madem gelmiyorsan cocukların biri sende biri bende kalsın' diye mesaj attı. Ben de 'İkisi de sende kalsın ayırmayalım, ben nasıl olsa daha sonra senden cocukları alırım' diye mesaj attım. Bu şekilde boşanmamız uzerine mesajlaştık. Ancak hic konuşmadık" diye konuştu.
[h=3]COCUKLARININ GOZU ONUNDE DAYAK YEDİ[/h]Saat 22.30 sıralarında cocuklarıyla uyku saati geldiği icin yatmak icin hazırlandıklarını kaydeden Melek İpek, şunları anlattı:
"Eşim benim adıma ruhsatlı olan yivli av tufeğiyle iceri girdi. Bana 'Son duanı et kelimeyi şahadet getir' dedi. Tufeği bana doğrulttu. Ben de oldurmemesi icin yalvardım. Tufeği ateşleyeceğini anlayınca cocuklarımın onune gectim. İki kızım birbirine sarılmış ağlıyorlardı. Eşimin elindeki tufeği elimle ittim, amacım cocuklarımı uzaklaştırmaktı. Bu esnada eşim ateş etti, cıkan mermi camdan dışarı gitti, biz yaralanmadık. Eşim tekrar tufeği bana doğrulttu, ben tekrar oldurmemesi icin yalvardım. Bu sefer tufeği cocuklarımıza yoneltti. Beni "Sana once cocuklarının acısını yaşatacağım, sonra seni oldureceğim' diye tehdit etti. Ben iki kızımın eşim tarafından olduruleceği duşuncesi ile cok korkup kızlarımın ustune kapandım. Bu sefer tufeğin dipciği ile kafama vurdu. Bundan dolayı gozum, yuzum, kolum ve omzumdan yaralandım. Beni sacından surukleyerek diğer odaya getirdi burada yumruk ve tekme ile yuzume ve vucuduma vurdu. Cebimdeki telefonu aldı kafama ve yuzume telefonla vurdu. Cığlık attığım icin susmamı soyledi ve boğazımı şiddetli bir şekilde sıktı. Bunun etkisiyle gozlerim yerinden cıkacak gibi oldu, karardı. 'Diğerlerine daha azını mı yaptığımı duşunuyorsun' diye bağırdı. Elinden kurtuldum, kacmaya calışırken yakaladı yumruk ve tekme atmaya başladı. Cığlık atmaya devam edince tekrar boğazımı sıktı bu esnada ben bayıldım."
[h=3]BANYODA TECAVUZ ETMİŞ[/h]Uyandığında kendini cıplak vaziyette bulduğunu belirten Melek İpek, "Ellerim kelepceliydi. Boynum ellerime, ellerim ayaklarıma, eşimin avda kullandığı naylon iple cenin pozisyonunda olacak şekilde banyoda buldum. Eşim bana soğuk su tutuyordu. Kendime biraz geldiğimde eşimin ben baygınken ters ilişkiyle anal pozisyonda tecavuz ettiğini acıyla hissettim. Bu arada ben uşuduğum icin tir tir titriyordum. Eşim ise banyoda cıplak vaziyette bir şey olmamış gibi duş alıyor, duvarları yıkıyordu. Duvarda ve klozetin ustunde kan izlerim vardı bunları yıkıyordu. Banyoyu temizledikten sonra ayrıldı" diye konuştu.
[h=3]"BICAĞI TUM VUCUDUMDA GEZDİRDİ"[/h]Eşinin 15-20 santim uzunluğundaki Rambo bıcağıyla yanına donduğunu belirten Melek İpek, "Ben yerde cenin pozisyonunda olacak şekilde banyoda bekliyordum. Sol goğsumun altına bıcağı dayadı, sol eli bıcağı tutuyordu. Sağ eliyle baskı yapıp bana 'Buranın biraz daha altından bıcaklarsam ciğerine girer, biraz ustune sokarsam kalbini delerim ama buradan yaparsam daha cok acı cekerek olursun' derken vucudumun farklı bolgelerinde bıcağı gezdirerek ucunu hissettiriyordu. Ben o an bıcakla keseceğini hissettim surekli ağlayarak oldurmemesi icin yalvarıyordum. Cığlık atıp yardım isteyemiyordum, cunku bağırdığım takdirde oldureceğim yonunde tehdit etti. Seni oldureceğim cocukları da buraya yatıracağım" şeklinde konuştu.
[h=3]"ELLERİMİ ARKADAN KELEPCELEDİ"[/h]Eşinin kendisine banyoda işkence ettiği sırada cocuklarına bağırdığını aktaran Melek İpek, "Cocukları odadan cıkmamaları konusunda uyardı. Cocukları gormedim ve seslerini duymadım. Ellerimi cozdu, kelepceyi cıkarttı ve 'duşunu al kapıda bekliyorum' dedi. Kapıyı acık bırakarak banyonun onunde beni izledi. Ben duşumu aldım havluya sarıldım eşimle birlikte diğer odaya gittik. Bu esnada beni oldurmekten vazgectiğini duşunup rahatladım. Tekrar kelepceyi getirdi kacmaya yeltendim ancak başaramadım. Beni yakaladı ellerim arkada olacak şekilde cok sıkı kelepceledi" dedi.
[h=3]"BURADA BEKLE, GELDİĞİMDE YARIM KALAN İŞİMİ HALLEDECEĞİM"[/h]Melek İpek, eşinin odada bulunan cekyatı yatak haline getirdiğini, kendisinin cıplak bir şekilde yatmasını istediğini ileri surdu. Elleri ters kelepceli olduğu icin canının yandığını ifade eden Melek İpek, şoyle devam etti:
"Yatamıyordum. Kelepceyi cıkarmasını istedim. Bana 'Sessiz yat yoksa balkondan aşağı atarım seni. Gecenin karanlığında değil gunduz gozu ile oldurup parcalayacağım' dedi. Kızlarım diğer odada idi. Buyuk kızım C.'nin kusma sesi geldi onlara bağırarak 'Yatın uyuyun oldurtmeyin kendinizi' dedi. Yerde yer yatağında yattı ben yatakta ters kelepceyle donmeye calıştıkca koltuktan ses cıkıyordu. Yanıma geldi kelepceyi soktu ve onden ellerimi kelepceledi ve yerdeki yer yatağının yanına yatırdı. Ben acık olan kanepenin alt boşluğunda idim. Beni buraya sıkıştırarak hareket etmemi engelledi. Bu şekilde eşim uyudu ben korku ve uşuduğum icin sabaha kadar uyuyamadım. Sabah ezanı okunurken kendimden gecmişim. Eşim beni uyandırarak servisi yapıp geleceğini soyledi. 'Ben gelinceye kadar burada bekle geldiğimde yarım kalan işimi halledeceğim' diyerek gitti. Evin dış kapısını kilitlemedi. Akşam ateş ettiği silah salonda duvara dayalı şekilde duruyordu. Baktım mekanizması yoktu. Beni oldurmesin diye silah aradım, ancak bulamadım."
[h=3]"KIZIM KORKUDAN ALTINA İŞEDİ"[/h]Evde sabit telefonları olmadığını, kızlarının cep telefonunu eşinin sakladığını ve bulamadığını belirten Melek İpek, sozlerini şoyle surdurdu:
"Kelepcenin anahtarını aradım, bulamadım. Kızlarım ile birlikte cay kaşığı ve sac tel tokaları ile kelepceyi acmaya calıştık ama acamadık. Kızım C.'nin yardımıyla ustumu carşaf ile sardım ve komşumuz Turgut Yaraşlı'nın evine gittim. Evleriminiz arası yaklaşık 100 metre uzaklıktadır. Bunun sebebi eşim bazen milli parklardan ceza yememek icin tufeğini Turgut'un evine bırakır. Kapıyı Turgut'un eşi Semra Yaraşlı actı, bana 'ne bu halin' diye sordu. Ben de korkumdan bir şey soylemek istemedim. Sorularını yine kavga ettim diye geciştirdim. Kendilerinde eşimin tufeğinin olup olmadığını sordum. Semra bana tufeğin kendilerinde olmadığını soyledi. Ben de eve gittim. Semra benim kelepceli olduğunu gormemesi icin ellerimi ortmuştum. Evde cocuklarım ile birlikte eşimi beklemeye başladık. Cocuklarım surekli bana 'Babamız bizi oldurecek mi?' diye soruyordu. Hatta C. korkudan altına işedi. Bu arada eşimin arabasının sesini duyunca kızlarım, 'Anne babam geldi, bizi oldurecek mi? diye korkudan ağlamaya başladılar. Ben cocukların olduğu odadan cıktım evin girişindeki soldaki ilk odaya girdim. Eşim aşağıdan kufrederek ve bizi oldureceğini soyleyerek eve cıkıyordu. Kapıya tekme atarak iceri girdi. Evin icinde bağırmaya başladı. Ben odanın bir koşesinde sinmiş bir şekilde duruyordum."
[h=3]"ARBEDE YAŞANIRKEN KONTROLSUZ BİR ŞEKİLDE SİLAH PATLADI"[/h]Tam bu sırada daha onceden gormediği odadaki kucuk kuş silahının gozune carptığını anlatan Melek İpek, "Ellerim kelepceli olmasına rağmen silahı elime aldım. Derdim bana sabaha kadar sistematik işkence yapan eşimi korkutmaktı. Bu arada odanın kapısı sert bir şekilde acıldı. Eşimle yuz yuze geldik. Aniden ustume atılmaya kalkıştı. Bir arbede yaşanırken kontrolsuz şekilde silah patladı. Ben once olduğumu duşundum. Sonra eşimin odanın kapı girişinde yığıldığını, kan aktığını gordum. Hemen eşimin cebindeki cep telefonunu aldım. Telefonunu acmaya calıştım. Şifresini bilmediğim icin acamadım. Telefonu yuzune gosterdim şifrenin acılması icin. Ancak acılmadı. Sonra acil aramalar cıktı bende 112 Acil Cağrı Merkezi'ni aradım. Eşimi vurduğumu acil jandarma ve ambulansa haber verilmesini istedim. Yaşananların şokuyla eşimin başında comelmiş vaziyette bekledim. Kapı caldı jandarma ve ambulans geldi. Kelepcelerimi jandarma cozdu, ben de uzerimi giyindim. Daha sonra işlemler icin gozaltına alındım. Ben bu yaşananlardan dolayı uzgunum ve pişmanım. Ancak boyle kotu bir olay olmasaydı ben ve 2 kız evladım olmuş olacaktı. Bana sabah kadar işkence yapan eşimi, namusumu temizledim" diyerek ifadesini tamamladı.
Melek İpek, jandarmadaki ifadesinin ardından bu sabah adliyeye sevk edildi.
