
Dışişleri Bakanı Mevlut Cavuşoğlu, Turkiye'nin, tarihsel olarak Avrupa'nın ayrılmaz bir parcası olduğunu ve olmaya da devam ettiğini belirterek "Turk halkı geleceğini Avrupa Birliğinde (AB) goruyor." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Cavuşoğlu, Portekiz'in Diario do Noticias gazetesine, "Turk halkı geleceğini AB'de goruyor." başlıklı makale kaleme aldı.
Portekiz'in AB Konseyi Donem Başkanlığının, Turkiye ve AB arasında daha adil ilişkilerin tesis edilmesi acısından bir fırsat olarak değerlendirdiklerini belirten Cavuşoğlu, "Portekiz'in, AB'nin genişleme ile Turkiye'nin uyelik sureci ve Turkiye-AB ilişkilerinin geliştirilmesine yonelik prensipli desteğini her zaman memnuniyetle karşıladık." ifadesine yer verdi.
Cavuşoğlu, Portekiz'in, Turkiye'nin AB'ye katacağı değerin farkında olduğundan emin olduklarını da ifade etti.
Aralık ayında duzenlenen AB Liderler Zirvesi'nin ardından iki tarafa da fayda sağlayacak olumlu gundem icin bir fırsat penceresi acıldığını belirten Cavuşoğlu, "Bunun icin de en iyi arac 18 Mart Goc Mutabakatı'nı tekrar gozden gecirmek. Soz konusu mutabakat, AB ve Turkiye'nin birlikte hareket ederek bolgenin guvenlik, istikrar ve refahına nasıl başarılı şekilde katkı sağlayabileceğinin en iyi orneği." değerlendirmesinde bulundu.
Cavuşoğlu, 9 Mart 2020'de Bruksel'de Turkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel'in soz konusu mutabakatın guncellenmesi konusunda mutabık kaldığını anımsattı. Bakan Cavuşoğlu, bunun Turkiye'nin AB perspektifini guclendirerek, Gumruk Birliği Anlaşması'nı guncelleyerek, ust duzey diyalog ve zirveleri canlandırarak, vize serbestisini teşvik ederek ve duzensiz goc ve terorle mucadele edilerek yapılabileceğini kaydetti.
Mutabakatı AB Komisyonuyla birlikte gozden gecirmeye başladıklarını anımsatan Cavuşoğlu, daha sonra bu surecin bazı uye ulkeler tarafından bloke edildiğini bildirdi.
"Turkiye her zaman gerginliği azaltma ve diyalogdan yana tutum sergiledi"
Cavuşoğlu, "Turkiye her zaman gerginliği azaltma ve diyalogdan yana kararlı bir tutum sergilemiştir. Ancak bu yeterli değildir. AB, tum uyelerini daha pozitif ve yapıcı bir tutum benimsemeleri icin teşvik etmelidir." ifadelerini kullandı.
AB Konseyi Başkanlığı doneminde tekrar Turkiye-AB ilişkilerini, iki tarafa da fayda sağlayacak bir yola sokmak icin Portekiz'in desteğine ve stratejik aklına guvendiklerini aktaran Cavuşoğlu, "Portekiz başkanlığının tum aday ulkelere eşit bir şekilde davranması ve Gymnich ile Avrupa'nın Geleceği Konferansı gibi toplantılara davet etmesi onem arz ediyor." vurgusunu yaptı.
"Turkiye, AB'nin ayrılmaz bir parcasıdır"
Cavuşoğlu, "Ulkenizin, Fransa, Yunanistan veya Guney Kıbrıs Rum Yonetimi (GKRY) gibi ulkelerle yakın zamanda yaşadığı gerilimlerin, Avrupa projesinden kopmanın ve Orta Doğu ile Orta Asya gibi başka alanlar aranmasının bir işareti midir?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Turkiye, tarihsel olarak Avrupa'nın ayrılmaz bir parcası olmuştur ve Avrupa'nın ayrılmaz bir parcasıdır. Avrupa Konseyi ve Avrupa Guvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) dahil Avrupa kurumlarının kurucu uyesiyiz. 1952'den bu yana NATO uyesiyiz ve dunya capındaki misyonlarına ve operasyonlarına oncu katkıda bulunuyoruz. Turkiye, Şubat 1952'deki Lizbon Zirvesinde NATO'ya resmen katıldı. AB uyeliği stratejik bir hedef olmaya devam ediyor."
Bakan Cavuşoğlu, bununla birlikte, Turkiye'nin coğrafi konumu ve tarihsel gecmişinin kendisine coklu kimlikler bahşettiğinin altını cizerek "Biz sadece Avrupa'nın bir parcası değiliz, aynı zamanda Asya, Balkanlar, Akdeniz ve Orta Doğu'nun da bir parcasıyız. Bunu her zaman bir yukumlulukten ziyade, bir değer olarak gorduk." ifadesini kullandı.
Ote yandan, cok kutupluluk ile karakterize edilen dinamik ve gelişen dunya duzeninde, Turkiye'nin dış politika seceneklerini ve ortaklarını ceşitlendirmesinin bir secenek değil, gereklilik olduğuna işaret eden Cavuşoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Girişimci ve insani dış politikamızın uygulanmasında, 'bolgemizde ve otesinde barış ve refaha katkıda bulunmak' olan tek hedefimize ulaşmak icin doğu, batı, kuzey ve guneydeki ceşitli ortaklarla calışıyor ve etkileşimde bulunuyoruz. Avrupa, Asya, Afrika veya Latin Amerika gibi dunyanın farklı yerleriyle eski ve yeni ortaklığımız bir alternatif oluşturmaz, aksine birbirini tamamlar. AB'yle ilişkilerimizi katılım perspektifimiz doğrultusunda geliştirmenin ileriye donuk yol olduğuna inanıyoruz. Turk halkı, geleceğini AB'de goruyor."
"Geleceğimizi AB'yle birlikte inşa etmek istiyoruz"
Cavuşoğlu, Turkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da vurguladığı gibi "Geleceğimizi AB'yle birlikte inşa etmek istiyoruz." ifadesine yer vererek Turkiye'nin dunyanın diğer bolgelerinde gelişen ilişkileri ve aktif dış politikasının, Avrupa entegrasyon projesinden bir kopuş olmadığının altını cizdi.
Turkiye'nin bu bolgelerle guclu bağlara sahip olmasının, AB icin "buyuk stratejik katma değer" olduğu dile getiren Cavuşoğlu, "Maalesef AB, Turkiye'nin getirebileceği bu stratejik değeri goremiyor." vurgusu yaptı.
Cavuşoğlu, Birliğin, Turkiye-AB ilişkilerine, bazı uyelerle Turkiye arasındaki sorunların belirlediği dar perspektiften bakmakta ısrar ettiğini anlatarak "İkili sorunların, uyelik dayanışması ve Turkiye'ye karşı veto adı altında, AB platformunu şantaj veya kotuye kullanma yoluyla değil, diyalog yoluyla cozulebileceğine inanıyoruz." goruşunu aktardı.
"Ticari ve ekonomik ilişkiler olumlu eğilimde"
Turkiye ve Portekiz arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin olumlu bir eğilimde seyrettiğinin altını cizen Cavuşoğlu, iki ulke arasındaki ticaret hacminin son 15 yılda dort kat arttığına dikkati cekti.
Cavuşoğlu, iki ulke arasındaki ticaret hacminin 2019'da 2 milyar doları aştığını belirterek Portekiz'de dikkati ceken Turk yatırımları arasında Oyak Grubunun Portekiz ve Cabo Verde'de satın aldığı CIMPOR operasyonları, Turk şirketi Global'in Santa Apollonia'daki gemi terminalini inşa eden konsorsiyumun temel ortaklarından biri olması ve "Yılport"un Portekiz'de 500 milyon avroya varan yatırımlarını sıraladı.
Yeni tip koronavirus (Kovid-19) salgınından sonra Portekiz ve Turkiye'de karşılıklı olarak daha fazla firmanın yatırım yapacağına işaret eden Cavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Turkiye, Orta Asya, Kafkaslar, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'ya acılan bir kapı olduğu gibi Portekiz de Latin Amerika ve Afrika'da Portekizce konuşulan ulkelere acılan bir kapı teşkil ediyor. Bu, iki ulkeye ucuncu ulkelerde stratejik kuresel ortak olma imkanı tanıyor."
Kaynak: Anadolu Ajansı / Zuhal Demirci