MUHAMMET NAZIM TAŞCI/İSLAMUDDİN SAJİD - Pakistan Başbakanı İmran Han'ın Din İşleri Danışmanı ve Pakistan Ulema Meclisi Başkanı Mevlana Tahir Eşrefi, "Hicbir ulke bizden İsrail'i tanımamızı istemedi. Pakistan kucuk bir ulke değil. Biz nukleer bir gucuz. Guclu bir ordumuz ve guclu bir ulusumuz var. Kimse bize İsrail ile ilişki kurmamız konusunda emir veremez." dedi.
Lahor'dan başkent İslamabad'a taşınan yeni ofisinde ilk mulakatını AA muhabirine veren Eşrefi, Pakistan'ın İsrail ile ilişki kurması yonunde baskı altında bulunduğuna dair iddialardan, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile Pakistan arasındaki ilişkilere, ulkedeki azınlıkların durumundan Keşmir meselesine kadar ceşitli konularda değerlendirmelerde bulundu.

Eşrefi, İsrail ile ilişki kurmaları yonunde herhangi bir Musluman ulkenin baskısı altında olmadıklarına işaret ederek "Bazı Yahudi ve Hint medya organları Musluman ulkelerle ilişkilerimize zarar vermek icin bize karşı bu tur (Pakistan'ın İsrail ile ilişki kuracağı) bir propagandayı yayıyor. Başbakanımız İmran Han defalarca Filistinlileri memnun edecek bir uzlaşı olmadığı surece İsrail ile bir ilişki kurma planını reddetti. Ben ayrıca Suudi Arabistan'ın da İsrail'i kabul edeceğini duşunmuyorum." ifadelerini kullandı.
Hicbir ulkenin kendilerinden İsrail'i tanımalarını istemediğini belirten Eşrefi, "Pakistan kucuk bir ulke değil. Biz nukleer bir gucuz, guclu bir ordumuz ve milletimiz var. Kimse bize İsrail ile ilişki kurmamız icin emir veremez." dedi.
"BAE ve Suudi Arabistan ile iyi ilişkilerimiz var"
Eşrefi, BAE ile yaşanan vize sorununun cozulduğunu ifade ederek "BAE, yeni tip koronavirus (Kovid-19) ve bazı ic guvenlik meseleleri dolayısıyla vizeleri askıya aldı. Bunun otesinde bir şey yok. Her ulkenin kendi ic politikaları var ve biz bunlara saygı duymalıyız. Bu sorun cozuldu. Cok yakında BAE, Pakistan vatandaşlarına vize vermeye başlayacak." diye konuştu.
Son donemde Suudi Arabistan ile Pakistan arasındaki ilişkilerin gerildiğine yonelik uluslararası basında cıkan yorumlara değinen Eşrefi, "Pakistan'ın Suudi Arabistan ile ilişkilerinin bozulacağını sanmıyorum. Suudi Arabistan bizim kardeş ulkemiz ve cok iyi ilişkilerimiz var. Fakat tekrar ediyorum ki biz tum Musluman ulkelerle iyi ilişkiler kurmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Eşrefi, Keşmir meselesinde Suudi Arabistan, Turkiye ve başka Musluman ulkelerin Pakistan'ın yanında durduğunu kaydederek Nijer'in başkenti Niamey'deki İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 47. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nda Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan Al Suud'un konuşmasında Keşmir meselesine değindiğini anımsattı.
Pakistan'ın Musluman ulkeler arasında birliğin olması yonunde caba gosterdiğini dile getiren Eşrefi, "Gelecek gunlerde daha fazla iyi haberler duyacaksınız. Herkes Musluman karşıtı unsurların birliğimizi istemediğini biliyor. Onlar tıpkı Suriye, Irak, Yemen, Libya ve Afganistan'daki gibi Pakistan'da da istikrarı zedelemek icin ellerinden geleni yaptılar. Fakat kararlı ordumuz ve guclu ulusumuz ile tum şeytani planları başarısız oldu." şeklinde konuştu.
"İnanclar arası uyum meclisleri kuracağız"
Başbakan Han'ın kendisini ulkedeki farklı inanclar ve mezhepler arasındaki uyum icin caba gostermesi, diyalog kurması ve Musluman ulkeler arasında birlik kurulması icin calışması konusunda gorevlendirdiğini ifade eden Eşrefi, "Biz, Musluman ulkeleri birbirlerine yakın hale getirmek ve Musluman ulkelerle ilişkimizi artırmak istiyoruz. Birlik olmadan Muslumanların karşılaştıkları sorunların ustesinden gelemeyiz. Suriye'de, Irak'ta, Yemen'de, Libya'da, Afganistan'da, Filistin'de ve Keşmir'de neler olduğunu goruyorsunuz. Muslumanlar olduruluyor, yerlerinden ediliyor ve kimse onlara yardım etmiyor. Eğer Musluman ulkeler el ele verirlerse, bu problemler kolaylıkla cozulur. Biz İİT'ye sahibiz ve bence gercek rolunu oynaması icin İİT'yi guclendirmeye ihtiyacımız var." dedi.
Eşrefi, Han'ın terorizme ve aşırılıkcılığa karşı tum Muslumanları bir araya getirmek istediğini vurgulayarak "Bu gunlerde bazı orgutler İslam adına masum insanları olduruyor. Biz bu tehdidi durdurabiliriz. Fakat bunun icin birliğe ihtiyac var. Suudi Arabistan'ın ve Katar'ın sorunlarını nasıl cozduğunu ve tum Musluman devletlerin bu durumu memnuniyetle karşıladığını gordunuz. Bu sebeple biz Musluman ulkelerden one cıkıp bir araya gelmelerini ve sorunlarını diyalog yoluyla cozmelerini istiyoruz." diye konuştu.
Pakistan'da en alt noktadan en yuksek noktaya kadar farklı dinler ve mezhepler arasında diyalog ve tum sorunların muzakereler aracılığıyla cozumu icin inanclar arası uyum meclisleri kuracaklarını acıklayan Eşrefi, "Bildiğiniz gibi İslam'da mezhepciliğe yer yok. Pakistan'da Hristiyanlar, Hindular, Sihler ve diğer azınlıklarla birlikte calıştığımız oldukca hoşgorulu bir toplumumuz var. Fransa'da, Hindistan'da ve farklı ulkelerde Musluman azınlıklara neler olduğuna dair bir karşılaştırma yaparsanız, ulkemizdeki azınlıklar burada başka ulkelerde olduğundan daha guvendeler. Anayasamız azınlıklar dahil tum vatandaşların eşit haklarını garanti ediyor." ifadelerini kullandı.
"Hindistan DEAŞ'ı finanse ediyor"
Eşrefi, teror orgutlerinin İslam ulkelerinde istikrarsızlığa yol actığına dikkat cekerek "DEAŞ, Pakistan Talibanı (TTP), El Kaide ve farklı teror orgutleri masum insanları olduruyor. (Teror orgutleri) Onlar kendilerini İslam ile bağdaştırıyor. Fakat onların ne İslam ne de Muslumanlarla alakası var. Gercek bir Musluman asla masumları oldurmez cunku dinimiz herhangi bir masum erkeğe veya kadına zarar vermemize izin vermez. Onlar masumları oldurmelerinin yanı sıra Musluman ulkeleri de istikrarsızlaştırıyor. Bu halde onlar nasıl Musluman oluyor?" dedi.
Belucistan'da 11 masum madencinin oldurulduğunu anımsatan Eşrefi, "Bu orgutler Suriye'de, Irak'ta, Libya'da neler yaptı? Hindistan bu teror orgutlerinin ana sponsoru. Hindistan DEAŞ'ı Afganistan'da ve Pakistan'da finanse ediyor. Hindistan, Musluman ulkeleri bu teror orgutleri aracılığıyla istikrarsızlaştırmak istiyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Batı dunyası Hindistan'da yaşananlara sessiz"
Batı dunyasının Hindistan'da başta Muslumanlar olmak uzere ceşitli azınlıklara yonelik insan hakları ihlallerine tepki gostermediğini belirten Eşrefi, "Hindistan'da masum Muslumanlar ve farklı azınlıklar olduruluyor. Fakat Batı dunyası ve ozellikle Birleşmiş Milletler (BM) ve farklı uluslararası orgutler buna sessiz." dedi.
Eşrefi, "Bu Batılı ulkeler cifte standart izliyor. İnsan hakları hakkında konuşuyorlar fakat Hindistan'da, Keşmir'de ve farklı ulkelerde olen Muslumanlar hakkında konuşmuyorlar. Bu sebeple tum Muslumanları bir araya getirmek ve baskı altındaki insanlara karşı ortak bir ses yukseltmek istiyoruz." diye konuştu.
"Turkiye ile ilişkilerimiz eşsiz"
Turkiye ile Pakistan arasındaki ilişkilerin ulkesinin bağımsızlığından cok oncesine dayandığına dikkat ceken Eşrefi, "İki ulke arasında bugunku ilişkilerin kokleri 19. yuzyıla kadar goturulebilir. Alt kıta Muslumanları 19. yuzyılda Kırım Savaşı'nda siyasi ve ekonomik olarak Turkiye'yi destekledi. Bu sebeple bizim ilişkilerimiz cok eski." ifadelerini kullandı.
Eşrefi, gecen yıl aralıkta Diriliş Ertuğrul dizisinin başrol oyuncusu Engin Altan Duzyatan'ın Pakistan'a geldiğini hatırlatarak "Halkımız onu cok sıcak karşıladı. Turkler bizim erkek ve kız kardeşlerimiz ve bizim cok sayıda ortak noktamız var. Halklarımız birbirlerini seviyor ve ilişkilerimiz eşsiz." şeklinde konuştu.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Muhammed Semih Uğurlu