
AK Parti Sozcusu Omer Celik, "Kim AB icerisinde bir Turkiye karşıtlığından bahsediyorsa muhakkak surette Avrupa'nın geleceğini yok etmek istiyordur." dedi.
Celik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Merkez Yurutme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken duzenlediği basın toplantısında, 2020'nin hem secimlerin olması hem de Turkiye'nin Kıbrıs Turku'nun hak ve menfaatleri koruması acısında Kıbrıs Turk Cumhuriyeti (KKTC) icin onemli bir yıl olduğunu soyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın secimlerin ardından KKTC'ye yaptığı ziyaretin tarihi nitelikte olduğunu ifade eden Celik, şoyle konuştu:
"Butun o surec boyunca Yunanistan'ın ve Rum kesiminin Kuzey Kıbrıs Turk Cumhuriyeti'nin haklarını gasbetme konusunda attığı adımlar, Rum kesimine donuk silah ambargosunu kaldırarak, ABD'nin Dışişleri Bakanı Pompeo'nun Rum tarafını yanlış bir şekilde cesaretlendiren tutumu gibi yanlış politikalar aslında Akdeniz'de cok daha buyuk bir krize yol acmak uzereydi. Aynı şekilde AB'nin Rum kesimiyle boylesi bir dayanışma icerisine girmesi de son derece sakat bir tutumdu. Bu konuda da biz uyarılarımızı tekrarladık ve neticede Turkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs Turku'nun davasına sonuna kadar sahip cıkmayı surdurdu. Cumhurbaşkanımızın Kuzey Kıbrıs Turk Cumhuriyeti'ne gercekleştirdiği tarihi ziyaret, onun taclanması manasına geldi."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gecen yıl kuresel salgın nedeniyle iki kez toplanan G20 Liderler Zirvesi ile BM Genel Kurulu'na video konferans yontemiyle katıldığını anımsatan Celik, "Dunya beşten buyuktur ilkesinin dunyanın ceşitli yerlerinde de artık kabul goren, Birleşmiş Milletler ve dunya orgutlerinden reform ve değişim talebini guclu bir şekilde dalgalandıran ana siyaset haline geldiğini goruyoruz. Cunku, haksızlık karşında Birleşik Milletler kurumlarının etkisizliği, dunyadaki kurumların ceşitli krizler karşısındaki pasifliği artık bunun bir siyasete donuşmesi gerektiğini net şekilde gostermektedir." ifadesini kullandı.
Omer Celik, Turkiye'nin dunyada guclu bir siyaseti ortaya koyma kararlılığından Kovid-19 salgını surecinde bile vazgecmediğini vurguladı.
"Peki iktidarı secimsiz nasıl gotureceksiniz?"
Başta CHP olmak uzere Turkiye'de muhalefetin gecen yılı nasıl gecirdiğinin değerlendirmesini de yapan Celik, şunları kaydetti:
"2020'ye damga vuran sozleri ve davranışları daha cok demokrasi miydi, daha cok hukuk muydu? Turkiye'nin daha ileri noktalara ilerlemesi miydi? Elazığ'da deprem soz konusuyken ana muhalefet lideri bir Kızılay cadırına girdiği halde 'ben burada hicbir Kızılay cadırı gormedim, Kızılay cadırı nasıl bulunmaz' gibi bir tavır ortaya koydu. Diğer bir konu Kovid-19 surecinde destek olmak yerine, meseleyi kolaylaştırmak yerine, maalesef spekulasyonu artıran bir yaklaşım gercekleştiler. Oğretmenlere hakaret ettiklerine şahit olduk, yargı mensuplarını hakaret ettiklerine şahit olduk, ciftcilere hakaret ettiklerine şahit olduk.
En onemli konulardan bir tanesi ise 'bu iktidarı secimli ya da secimsiz gotureceğiz' şeklinde halen bu yıl da Turkiye bu kadar acılar yaşamışken ortaya koyulan bu tavırdır. 'Bir iktidarı secimle gotureceğiz' sozu meşrudur, siyaset bunun icin yapılır. Peki iktidarı secimsiz nasıl gotureceksiniz, bunu nasıl gercekleştireceksiniz? Boyle bir şey soz konusu olabilir mi? Bu acık bir şekilde vesayet cağrısıdır, darbe cağrısıdır, askeri mudahale cağrısıdır. Bu bir suctur. Bu utanılması gereken bir yaklaşımdır. Buna rağmen bu uslup ve yaklaşıma devam ettiler. Esasında bunlar kazara yapılan şeyler midir diye duşunduğunuzde aslında kazara yapılmadığını goruyorsunuz. Demokrasiyi vitrin susu haline getirerek, arkadaki vesayet zihniyetini en uygun zamanda, kriz zamanlarında nasıl fışkırdığını hep beraber goruyoruz."
"Aşı en kısa zamanda milletimizin hizmetine sunulacak"
Omer Celik, Kovid-19 aşısının tedariki konusunda Turkiye'nin dunyanın pek cok ulkesinde onde olduğunu dile getirerek, "Sağlık Bakanlığımız, uluslararası standartlarda ve uluslararası kurallara uygun şekilde kendi bilim heyetimizin kurallarına uygun bu sureci takip ediyor. Temin ettiğimiz aşı en kısa zamanda milletimizin hizmetine sunulacak. Aşı olanın hemen maskesini cıkarması ya da tedbirlerden uzaklaşması gibi durum soz konusu olamaz. Cunku antikor oluşana kadar bu tedbirlere devam edilmesi gerekiyor. Nitekim mutasyona uğrayan virusten bahsediliyor. Burada spekulasyonlardan uzak durup Bilim Kurulu'nun tavsiyelerine gore bu surecin takip edilmesinde fayda vardır." şeklinde konuştu.
Gelecek donemdeki en onemli konuların başında Turkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerinin seyrinin geleceğini belirten Celik, Avrupa topraklarının guvenliğinin Turkiye sınırından başladığının altını cizdi.
Turkiye'nin egemen bir ulke olarak kendi sınırlarını koruduğu gibi Avrupa demokrasilerinin ve NATO'nun sınırını da koruduğuna dikkati ceken Celik, şu ifadeleri kullandı:
"Avrupalı dostlarımızın bunun farkında olması gerekir. İngiltere'nin ayrılmasından sonra Turkiye ile ilişkilerini daha iyi tutması gereken bir Avrupa var. Şunu bilmek gerekir ki kim AB icerisinde bir Turkiye karşıtlığından bahsediyorsa muhakkak surette Avrupa'nın geleceğini yok etmek istiyordur. Şimdiye kadar AB icerisinde bize en guclu destek veren ulkelerden biri olan İngiltere gibi bir destekcimizi AB icerisinde kaybettik. Ama İngiltere ile koklu ilişkilerimiz var. Turkiye'nin siyasi pozisyonunu, terorle mucadelesini iyi anlayan ulkelerden bir tanesi. Avrupa Birliği'nden ayrılması sebebiyle Gumruk Birliği cercevesinde devam eden ticari ilişkilerimiz artık bu serbest ticaret anlaşması cercevesinde devam edecektir."
"2020'nin en aptalca şakası Paşinyan yaptı"
AK Parti Sozcusu Celik, 30 yıldır cozulemeyen Karabağ meselesinin gecen yıl Azerbaycan'ın hakkı ve hukuku cercevesinde cozulduğunu anımsatarak, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Yakın calışma arkadaşları cok net şekilde biliyor ve butun arkadaşlarımız goruyor ki Cumhurbaşkanımız gunu onemli bir kısmını Azerbaycanlı kardeşlerimize destek vermek ve haritadaki her ayrıntıyla ilgilenmek şeklinde yoğun bir mesaiyle gecirmiştir. Zaten Cumhurbaşkanımızın, Zafer Gunu kutlamaları bakımından Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in daveti uzerine Azerbaycan'a gitmesi de bu birlikteliğin ve beraberliğin net bir gostergesidir. 30 yıl boyunca Minsk Grubu bunu cozecekken, cozmemiş... Cozumsuzluğe mahkum etti. Azerbaycan'ın meşru toprakları uzerindeki Ermeni işgalini somutlaştıran, Ermeni işgalini meşrulaştıran desteği vermeye devam etmişlerdir. Paşinyan'ın ahlak ve insanlık dışı saldırısının neticesinde Azerbaycan ordusunun direnişi, Cumhurbaşkanımızın talimatıyla guclerimizin buna verdiği destek sayesinde bu mesele hakkaniyet, hak, hukuk ve Azerbaycanlı kardeşlerimizin menfaatleri doğrultusunda cozulmuştur.
Azerbaycan'ın bu zaferini bir kere daha tebrik ediyoruz. Bu yılın en aptalca, en duşuk zekalı şakasını Paşinyan yaptı. Paşinyan, 'Biz Azerbaycan'a verdiği destek nedeniyle Turkiye'ye ambargo uyguladık. Turk ekonomisini felc ettik. Eğer Turkiye bu destekten vazgecerse biz Turk ekonomisinin duzelmesine yeniden katkı sağlarız.' dedi. Bunu 2020 yılının en aptalca şakası olarak değerlendirmek mumkun."
(Surecek)
Kaynak: Anadolu Ajansı / Ozcan Yıldırım