TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un 1960 darbesine ilişkin acıklamalarının doğru olmadığını belirterek, "Bu beyan doğru değil. Ben o donemi cok detaylı okumuş birisi olarak soyluyorum. 27 Mayıs 1960'ta darbe yapanlar, 1954 secimlerinden sonra Menderes'in ve Demokrat Parti'nin kazanması uzerine teşkilatlanmaya başlayan silahlı kuvvetler icerisindeki bir cetedir. Diğer her şey bahanedir. Bunlar 1954'ten itibaren darbe yapmak icin kararlı olarak bir araya gelmiş cetedir" dedi.TBMM Başkanı Mustafa Şentop, vefat eden İmam Hatip Lisesi'nden sınıf arkadaşı Cafer Tayyar Demir'in Kırklareli'nin Luleburgaz ilcesindeki cenaze torenine katıldı. Şentop, Kurtuluş Camii'nde cenaze namazının kılınmasının ardından arkadaşının tabutunu cenaze aracına kadar omuzlarında taşıdı. Şentop, Demir'in ailesine ve yakınlarına başsağlığı diledikten sonra Kırklareli il merkezine gecti.

'DARBE YAPANLAR SİLAHLI KUVVETLER İCERİSİNDEKİ BİR CETEDİR'Kırklareli'de Millet Bahcesi kurulacak alanda incelemelerde bulunan Şentop, restorasyonu suren tarihi Gar Binası'nı ziyaret etti. Şentop, incelemelerin ardından gazetecilerin gundeme ilişkin sorularını yanıtladı. Şentop, Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un darbelere ilişkin acıklamalarının sorulması uzerine, şunları soyledi: "Turkiye'de darbelerle ilgili değerlendirmeler yapılırken, 'şunlar olmasaydı belki darbe olmazdı' gibi, hırsızın sucu var ama ev sahibinin de var anlamına gelecek yaklaşımlardan kacınmak lazım. Herkesin, hangi siyasi kesimden olursa olsun başta emekli askerler, generaller olmak uzere kayıtsız, şartsız, mazeretsiz olarak doğrudan ve sadece darbecileri suclayan bir yaklaşım icerisinde olmaları lazım. Bir kere prensip olarak bunu belirlememiz gerekiyor. 'Şu olsaydı, Menderes de şunu yapsaydı' gibi yaklaşımlar biraz darbeciler icin acık kapılar aralamaya yonelik sonuclar ortaya cıkartıyor. Bir de işin doğruluk tarafı var. Bu beyan doğru değil. Ben o donemi cok detaylı okumuş birisi olarak soyluyorum. 27 Mayıs 1960'ta darbe yapanlar, 1954 secimlerinden sonra Menderes'in ve Demokrat Parti'nin kazanması uzerine teşkilatlanmaya başlayan silahlı kuvvetler icerisindeki bir cetedir. Diğer her şey bahanedir. Bunlar 1954'ten itibaren darbe yapmak icin kararlı olarak bir araya gelmiş cetedir. Secim kararı olsa da olmasa da tahkikat komisyonu olsa da olmasa da bu darbe yapılacak, cunku Turkiye'de secimle bir daha iktidar olamayacağını anlayan bir kesim var siyasi, teokratik, oligarşik bir yapı. Bunlar secim dışında bir yontemle iktidara gelmek istiyorlar. Meselenin ozu bu. O nedenle 'darbeyi şu onlerdi, bu onlerdi' gibi yaklaşımlar darbecilere karşı olan tavrı, ilkesel duruşu gevşeten tavırlardır. Ben başta Başbuğ olmak uzere herkesten darbe konusunda bu tur değerlendirmeleri kesin olarak ve net bir şekilde darbecileri ve sadece darbecileri suclayan bir yaklaşım icerisinde olmaları gerektiğini duşunuyorum. Turkiye'nin bir daha vatandaşlarımızın, milletimizin boyle bir yaklaşıma veya harekete izin vermeyeceğini, 15 Temmuz'da cok net bir şekilde, hayatı pahasına milletimiz gostermiştir."'AYRIMCILIĞIN SUC OLDUĞUNUN ORTAYA KOYULMASI GEREKİR'CHP'li Fikri Sağlar'ın başortusu konusundaki acıklamalarının ardından hakkında soruşturma başlatıldığı yonundeki soru uzerine Şentop, "Başortusu ile ilgili yaşanan 90'lı yıllarda onemli trajediler, sorunlar var, yaklaşım problemleri var. Turkiye bunları aşmaya calışıyor, toplumsal hayatımızda bunu aştık. Gerek universitelerde gerek diğer okullarımızda, gerek kamu hayatında, gerekse de toplumsal alanda artık başı acık, başı ortulu ayrımı ve buna yonelik ayrımcı fikirler, yaklaşımlar ortadan kalktı. Ben cok arkaik, zamanı gecmiş bir yaklaşım, duşunce olarak değerlendiriyorum. Ama bir taraftan da hala sayıları cok az olsa da şukur ki sayıları cok az, bazı kesimlerin Turkiye'de butun vatandaşlarımızın, kılığına kıyafetine bakılmaksızın toplumun butun faaliyetlerinde yer almasından rahatsızlık duydukları kanaatindeyim. Bunu herkes kınadı, kınıyor. Artık boyle bir ayrımcı yaklaşımın bence sadece ahlaken, siyaseten değil, hukuken de yanlış olduğunun, suc olduğunun ortaya koyulması gerekir diye duşunuyorum" dedi.

Kaynak: Demiroren Haber Ajansı / Ali Can ZERAY