ARTVİN'in Şavşat ilcesine bağlı Maden koyunde yaşayanlar, geleneksel koy hayatlarını devam ettiriyor. Salgın tedbirlerine azami dikkat edilerek, misafirlik ilişkilerinin askıya alındığı, 2 bin 50 rakımlı koyun sakinleri, zorlu kış şartları bastırmadan once de sonbaharda 6 aylık gıda stokluyor.
Şavşat ilcesinde olan ve Gurcistan sınırında bulunan Maden koyunde yaşayanlar, geleneksel koy hayatlarını surduruyor. Ahşap mimarisi, kulturu ve doğasıyla hayranlık uyandıran koy, 2 bin 50 rakımda yer alıyor. Tamamen doğal urunlerle beslenen koy halkı, atalarından oğrendikleri gelenek ve goreneklere de sıkıca bağlı yaşıyor. Kış aylarının zorlu gecmesinden dolayı sonbaharda hazırlıklara başlayan koy sakinleri, kendilerine 6 ay yetecek gıdayı stokluyor. Komşuluk ilişkilerinin ust duzeyde olduğu koyde, koronavirus nedeniyle ev ziyaretleri de yapılmıyor. Sokak aralarında sohbet eden zaman zaman ateş başında turkuler soyleyen Maden koyu sakinleri, eski gunlerine donmek icin salgının bitmesini bekliyor.

KUZİNELERDE YEMEK HAZIRLIYORLARKoyde yaşayan erkekler, odun keserken, kadınlar ise ev işleriyle ilgileniyor. Koyun kadınları, tuplu ocakları nadiren kullanıyor. Isınma ve ocak olarak odunlu kuzine kullanılıyor. Bolgedeki sobacıların yoreye ozel olarak yaptığı sobalar, kışın koylulerin en onemli ev eşyası haline geliyor. Uzerinde yoresel yiyeceklerini pişiren koy kadınları, meşhur Maden koyu patatesini de yine kuzine sobasında pişirip, cayla birlikte tuketiyor.'SAĞLIK SORUNU YAŞAMIYORUZ'Koronavirus nedeniyle artık komşuluk ilişkililerinin rafa kaldırıldığını soyleyen koy sakinlerinden Adnan Işık, "Artık misafir olayı tamamen bitti. Ahırlarda hayvanlarımızı besliyoruz, karda kızakla kayıyoruz ve evde odun sobası başında televizyon izliyoruz. Tamamen doğal urunlerle beslendiğimiz icin sağlık sorunu da yaşamıyoruz. 2 ailede vaka goruldu, 15 gunluk tedavinin ardından virusu yendiler. Onun haricinde buralarda vaka olayına rastlanmadı. Biz burada hayvancılıkla uğraşıyoruz. Doğal sut, peynir, tereyağı, bal ve patates gibi yiyeceklerle besleniyoruz. Dışarıdan hazır olarak sadece un alıyoruz, ekmeğimizi de kendimiz pişiriyoruz, o nedenle gayet sağlıklıyız. Burada yaşamak zor ama şu gunlerde cok guzel ve gayet sağlıklıyız" diye konuştu.'SONBAHARDA GIDA STOKUMUZU HAZIRLIYORUZ'55 yıldır koyde yaşadığını anlatan Fikri Yazar, "Sadece askerlik gorevini yapmak icin koyden ayrıldım. Koyumuzde mutlu ve sağlıklı bir hayat yaşıyoruz. Kendi urettiğimiz doğal urunlerle besleniyoruz, koyumuzun rakımı oldukca yuksek ve kış sert geciyor, buna rağmen uşumuyoruz. Kış ayları zorlu gectiği icin sonbaharda hazırlıklarımıza başlıyoruz. Bize 6 ay yetecek gıda stokumuzu hazırlıyoruz. Ancak artık eskisi gibi kar yağmıyor. Ayrıca hayvancılık ve ev pansiyonculuğu da yapıyorum. Yerli ve yabancı turistlere, yerel rehberlik hizmeti veriyorum" dedi.'MANİ VE TURKULER SOYLUYORUZ'Ali ve Surur Işık cifti ise uzun gecen kış şartlarında evlerinde coğu zaman yoresel şarkılarını ve manilerini soyluyor. Surur Işık (60), "Sabah erkenden kalkıyoruz, hayvanlarımıza yem ve su veriyoruz, sonra eve gelip kahvaltı yapıyoruz, oğlen yemeğimizi hazırlıyoruz, sonra yine hayvanlarımız yiyecek veriyoruz, ahırlarını temizliyoruz. Ev işlerimizi yapıyoruz, zaman zaman mani ve turkuler de soyluyoruz. Başka turlu burada kış gecmez, bu koyde kış 6 ay suruyor. Eskiden cok fazla kar yağardı ama şimdi yağmıyor, yine de tedbiri elden bırakmıyoruz. Evimizde her turlu zor koşulda bizi 6 ay besleyecek kadar yiyecek stokumuz var" diye konuştu.

Kaynak: Demiroren Haber Ajansı / Hakan AYDIN