
Koronavirus salgını başladığından beri hepimizin tek umudu aşıların bir an once geliştirilmesi ve dunya genelinde yaygın bir şekilde uygulanabilmesi. Karantinayla ve yasaklarla gecen ayların ardından nihayet ilk aşı haberlerini almaya başladığımızda ise bambaşka bir problemle karşılaştık; aşı karşıtı kesimler.
Hem ulkemizde hem de dunyanın neredeyse her yerinde, farklı 'gerekcelerle' aşı olmayı reddeden pek cok kişi bulunuyor. Aşıların virus ve yarattığı semptomlar karşısında etkili oldukları kanıtlanmışken ve bu konuda hala pek cok araştırma yurutulurken, aşı karşıtı kesimlerin oranının hayli yuksek olması oldukca bazı kişiler icin oldukca şaşırtıcı.

Yapılan yeni anketler ve paylaşılan bilgilere gore, ABD'de aşı karşıtı kişilerin sayısı oldukca fazla. Ozellikle salgından en cok etkilenen sağlık calışanları arasında bile, aşı olmayı reddeden cok fazla kişi bulunuyor. Aynı şekilde kamu gorevlilerinin de buyuk coğunluğu aşılara karşı guvensiz durumda.
[h=2]ABD'de aşı karşıtı kesimlerin gerekcesi buyuk oranda hukumete ve sağlık sistemine duyulan guvensizlik:[/h]

Ulkemizde de karşılaştığımız bazı komplo teorilerinin dışında, ABD'de COVID-19 aşılarına karşı duyulan guvensizliğin farklı bir sebebi daha var. Bazı sağlık ve kamu calışanları; sağlık sistemine, hukumete ve aşılar geliştirilirken yurutulen calışmalar sırasında farklı etnik kokenler uzerinde yeterli inceleme yapılıp yapılmadığı konusuna guvensizlik duyuyorlar. Bu da bu kesimlerin aşı olmayı reddetmelerine sebep oluyor.
Aşı karşıtlığının bir diğer sebebi olarak ise yan etkilere dair korkular gosteriliyor. COVID-19 aşılarının henuz tespit edilmiş ciddi yan etkileri yok ancak olası yan etkilere dair bazı korkular kişilerde aşı karşıtı bir duşunce oluşmasına sebep oluyor.