Fuar, reklam, moda gibi bircok alanda satış stratejisi olarak kadın bedeni kullanılıyor. Modern toplumda maalesef kadın bedeni en cok tuketilen nesnelerden biri. Gittikce artan kadın hareketlerine rağmen bu sorun henuz aşılabilmiş değil. Bu duruma karşı cıkanlardan biri de Soner Yaman. Yaman, Kadıkoy'deki Cınar Kuyumculuk'un satış danışmanı. Belki rastlamışsınızdır, mucevherlerini tanıtmak icin alışılmışın dışında bir tanıtım gercekleştirdi. Kuyumculuk sektorunde 10 yıldır calışan Yaman, urunlerin tanıtımı icin kadın bedeni kullanmak yerine mucevherleri kendisi takıp objektifin karşısına gecti. Başlattığı kampanya sosyal medyada epey ses getirdi. Kampanyayı takdir eden de cok, eleştiren de... Soner Yaman sorularımızı yanıtladı.
Siz kimsiniz? Nasıl bir ailede yetiştiniz?

1989 İstanbul doğumluyum, lise mezunuyum. Her gun toplu taşımada gorduğunuz insanlardan biriyim. 10 yıldır kuyumculuk sektorunde satış danışmanı olarak calışmaktayım. Annem, babam ve kardeşlerim kendi halinde yaşayan insanlar. Ailemde insana ve haklara verilen değer her zaman bize hissettirildi. Annem beni 'aslan oğlum' ya da 'sen erkek adamsın' gibi soylemlerle buyutmedi. Her zaman duşunceli olmaya, empati kurmaya davet etti. Bizler neysek ablam da oydu. Evimizde demokrasi hakimdi.
Bu proje nasıl oluştu?
Konuyla ilgili kafamda hep duşunceler vardı. "Neyi değiştirebilirim, boyle dumduz yaşayıp gitmemeliyim" dedim. Sonra yapılanın tam tersini yapmak aklıma geldi. Model ben olmalıydım. Cunku bu cesaret gerektiren bir işti ve bu riski almalıydım. Kendimden başka kimseyi de bu kadar yargının, hakaretin kucağına atamazdım. Kullanılan bedenleri protesto etmek icin bile olsa bir başkasının bedenini kullanamazdım. Fotoğrafcı Fehime Donmez, bana buyuk bir samimiyet ve heyecanla eşlik etti.
Bu hareketle neyi hedeflediniz?
Ben kadın bedeni metalaşmasın; insana, canlıya, hatta cansıza dahi şiddet sona ersin istiyorum. Ben artık iyi olan her şey başımıza gelsin istiyorum. Bir kadın gece vakti işten cıkıp evine giderken bir an bile tedirgin olmasın istiyorum. Minibuste tek yolcu o bile kalsa, başını cama yaslayıp uyuyakalabilsin istiyorum. İnanın bunlar zor değil... İlgili ilgisiz bircok urunun reklamında bedenleri icin kullanılan kadınlar goruyoruz. Mesela herhangi bir mağaza acılışı var; kapısında hava soğuk dahi olsa mini etekle sizi gulumseyerek karşılayan kadınlar goruyoruz. Onlar ilgi cekmesi icin birkac gunluğune gecici iş verilen, ceşitli ajanslar tarafından gonderilen kadınlar. Sanatı, ustalığı, tahsili icin değil, onlar sadece bedenleri icin oradalar. Bu sadece onlar icin değil, tum kadınlar, hatta erkekler icin utanc kaynağı olmalı.
Erkeğin namuslu olduğu yerde...
Kadın hakları konusunda hep bu şekilde hassas mıydınız?
Sadece kadın hakları değil, tum haklar konusunda hassasım. Ulkemiz şartlarında erkek cocukların yetiştirilmesinde bazı sorunlar gozlemliyorum. Bu 'aslan oğlum' motivasyonuyla buyuyen cocuklar ileride karşısındaki herkesi değersiz, kendini cok değerli goruyor. Boşanmak isteyen kadını kocası 'Sen beni nasıl boşarsın' diye olduruyor ve bununla gurur duyuyor. Ustune ustluk erkeğin ailesi de 'Arkandayız' diye destek veriyor. Bir kadını umutlarıyla toprağa vermek ne zamandan beri gurur verici oldu? Namus dediğimizde aklımıza ilk kadın geliyor, oyle değil mi? Aslında erkeğin namuslu olduğu yerde kadının namusunu korumasına gerek kalmaz. Bir yerde okumuştum; biz, kız cocuklarına yemek yapmayı, erkek cocuklarına da araba kullanmayı oğrettik, sonra kadını araba kullanamıyor, erkeği de yemek yapamıyor diye eleştirdik.
Projenizle ilgili ailenizin tepkisi ne oldu?
İki yıllık evliyim. Eşim sadece bu konuda değil, aldığım her kararda bana destek oldu ve saygı duydu. Tıpkı benim ona duyduğum gibi... Ailemeyse biraz surpriz oldu. Hepsi kısa sureli bir şoktan sonra cok mutlu olduklarını ve her zaman yanımda olduklarını belirttiler.
Kampanyanın başlamasıyla takipcinizde ya da satışlarda artış gozlemlendi mi?
Fotoğrafları paylaştığım ilk iki gun sayfa cok eleştiri aldı. 'Neden bu kadar kıllı bir erkek secilmiş', 'Neden kadın model değilmiş'... Sonra fotoğrafların altına proje amacını uzun uzun yazdım ve goren herkes birbirine gonderdi. Paylaşımlar o kadar arttı ki, sadece bir haftada 20 bin takipci geldi. Ulaştığım insanların sayısı yuzbinleri buldu. Bu satış odaklı bir kampanya değil, aksine bir esnaf icin cok riskli bir kampanya. İllaki tepki gosterenler olacaktı. Sonra bircok takipcim sadece destek amaclı alışveriş yapmak istedi. Ben de onlara "Bu projeye vereceğiniz destek benim icin bir alışverişten cok daha değerlidir" şeklinde cevap verdim. Hatta cevrimici veya İstanbul dışında satış yapmayacağımızı acıkladım ve "Amacımız Anadolu'daki bir esnafın muşterisini elinden almak değil, sesimizi herkese duyurmak" dedim.
"Kılları almasak fiyat ne olur?"
Sosyal medyadan ve cevrenizden ne gibi tepkiler alıyorsunuz?
Cevremdeki hic kimse olayın buralara geleceğine ihtimal vermiyordu. Gelişmeler karşısında tebriklerini iletmeye başladılar ve sonuna kadar destek oldular. Sosyal medyadaysa yuzlerce destek mesajı yağdı ve hepsi beni cok mutlu etti. Eleştirenlerin, acıklamaların hicbirini okumadığı, kampanyanın amacını anlamadığı cok belliydi. Sadece fotoğrafa bakıp direkt yorum veya mesaj iletmişlerdi. Gorunce cok hoşuma giden yorumlar da oldu. "Kılları almasak fiyat ne olur", "Amazon Ormanı'nda yonca acmış sandım", "Kılların altını var", "Epilasyon icin sponsor olalım" gibi yorumları gormek beni cok guldurdu.
Kaynak: Hurriyet