Turkiye'de atık sorunun cozumu icin Turkiye Cevre Ajansı'nın kurulması TBMM'de kabul edildi. İlk bakışta olumlu bir adım gibi gorulse de muhalefet ve bazı uzmanlar bunun yeni bir rant kapısı yaratmasından endişeli.Turkiye Cevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Turkiye Buyuk Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda kabul edilmesinin ardından Resmi Gazete'de yayımlandı ve Cevre Ajansı'nın kurulması resmiyet kazandı. "Kamu ozel işbirliği" (KOİ) sistemiyle kurulacak Turkiye Cevre Ajansı'nın oncelikli gorevi atıkların azaltılması icin depozito yonetim sistemi kurmak olacak.
Kanuna gore, Cevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca belirlenen ve belirli bir depozito bedeli alınarak piyasaya surulen urunlerin tuketilmesi ve kullanılması sonrasında iade alınması ve depozito bedelinin geri odenmesine dayalı sistem kurulacak. Boylelikle iceceklerin ambalajından alınan depozito uygulaması yaygın bir hale getirilecek. Enerji Uzmanı Onder Algedik, Turkiye'de depozitolu olması beklenen urunlerin adedinin yaklaşık 20 milyar olduğuna dikkat cekiyor.

Bunun yanı sıra ajansın elektrik scooter'lardan işgaliye bedeli almak, atık yağların kontrolunu sağlamak gibi gorevleri de olacak. Ayrıca Turkiye Cevre Ajansı, Emniyet, Sahil Guvenlik ve Jandarma gibi kurumların yaptığı denetimleri de yapabilecek. Ajans ayrıca bircok vergiden de muaf tutulması ongoruluyor.
Ajans, Turkiye'de atık sorununu cozmek amacıyla kuruluyor. İlk bakışta olumlu gibi gorunse de sessiz sedasız yasa yoluyla oluşturulan bu yeni sisteme tepkiler de var.
Calışma şekli eleştiriliyor
Yasa teklifine CHP, HDP ve İYİ Parti ret oyu verdi. Muhalefet, ajansın kurulmasında bir sorun olmadığını ancak calışma şekli acısından sorunlar doğuracağı goruşunde.
DW Turkce'ye konuşan CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Cevre Komisyonu CHP Sozcusu Murat Bakan, temel olarak bir depozito sistemi ile icecek ambalajlarını toplamayı hedefleyen Turkiye Cevre Ajansı'nın kurulmasına karşı olmadıklarını soyluyor.
Ancak Bakan'a gore, bu ajansın kurulmasındaki asıl amac cok farklı: "Bize getirdikleri kanun teklifinde dunyadaki diğer başarılı orneklerin aksine bunu kamu ozel işbirliği denilen bir sistemle yapmayı hedefliyorlar. Bu işi, depozitoyu toplayacakları operasyonu bir ozel şirkete ihale edecekler, onun uzerinden yapacaklar. Toplanacak rakam 10 milyar lira. Bu rakamın 20 milyar liraya kadar ulaşabileceği soyleniyor. Bu parayı toplayacak şirketin, kamu ihale kanununa uymadan bunu almasına ilişkin bir hukum getirdiler."
Bakan: Siyasette ikbal Saray'dan geciyor
CHP milletvekili Bakan, boylece ihaleyi istedikleri kişiye vereceklerini ileri surerek başka bir soruna daha değiniyor:
"Daha vahim olan bir şey var. O da kanunun genel kurula gelmeden once sayın Cumhurbaşkanı'nın eşine sunulmuş olması. Kanun teklifini hazırlayan arkadaş bu kanunu her nedense, sanırım siyasette ikbal Saray'dan gectiği icin. Cumhurbaşkanı ve ailesinden gectiği icin once goturuyor Sayın Emine Erdoğan'a sunuyor."
Bu durumun mevcut siyasal sistemi, yasama yurutme ve yargı kuvvetler ayrılığı ilkesi acısından cok riskli bir durum olduğunun altını cizen Bakan, bundan dolayı da yasaya itiraz ettiklerini belirtti.
Sektorun değeri 38 milyar TL
Turkiye Cevre Ajansı'nın calışma yontemi en cok eleştirilen konular arasında. Enerji ve İklim Uzmanı Onder Algedik'e gore, ajans yeni bir rant kapısı yaratacak. Turkiye'nin atık sektorunun toplam 38 milyar TL olduğunu aktaran Algedik, Turkiye Cevre Ajansı ile tum sektorun kontrol altına alınacağını soyluyor:
"Poşetin 25 kuruş olmasıyla 400 milyon TL'lik bir ekonomi yaratıldı. Bu da halktan toplandı. Turkiye Cevre Ajansı da bunun bir ust boyutu. Depozito yontemi uzerinden yeni bir ekonomik model oluşturuyor."
Ajansın kurulma yapısını eleştiren Algedik, "Kamu ozel ortaklığı ile kurulacak. Yani depozito sistemini işletirken, tıpkı hasta garantili şehir hastaneleri, yolcu garantili havaalanları gibi bir model uygulayacak. Aslında depozito sorunu cozmese de para kazanacağı bir yontem uygulayacak" diyor. Algedik, halktan topladığı depozito sistemi paralarıyla ve bir dizi alt başlıklardaki kalemlerle 38 milyar TL'ye yakın bir para toplanacağını, sistemin sorunu cozmediği gibi yeni bir rant alanı yaratacağını ileri suruyor.
Sivil toplumdan goruş alınmadı
Turkiye Cevre Ajansı'na yoneltilen eleştirilen bunlarla da sınırlı değil. Meclis'e getirilen kanun teklifi hazırlanırken, sivil toplum orgutlerinden goruş alınmaması da eleştiriliyor.
Turkiye'nin 2019 yılından bu yana plastik atık ithal eden Avrupa birincisi ulke konumunda olduğunu hatırlatan Greenpeace Akdeniz Program Direktoru Deniz Bayram, bu atıkların ne kadarının geri donuşturulduğu, ne kadarının cevre kirliliğine neden olduğuna dair sağlıklı verilerine ulaşılmadığını soyluyor. Turkiye Cevre Ajansı'nın kurulması ile denetim sistemlerinin ne olacağı, bu ajansın hangi kurumlar ve kişilerle nasıl bir işbirliği icinde, nasıl yontemlerle calışacağına ilişkin de bir suru soru işareti bulunduğunu hatırlatan Bayram, "En onemli konu bu ajansın kurulması ve cevre politikasının duzenlenmesine ilişkin yasal duzenlemeler yapılırken sivil toplum kuruluşlarının etkin katılımının sağlanmamış olmasıdır" diyor.
Turkiye Cevre Ajansı yeni yılda ozel bir şirkete ihale edilecek. Ajansta calışacaklar icin de devlet memuru olma şartları aranmayacak, İş Kanunu'na gore personel alınacak.
Serkan Ocak
(c)
Kaynak: Deutsche Welle