EGE Universitesi Tıp Fakultesi (EUTF) oğretim uyeleri Prof. Dr. Abdullah Sayıner, Prof. Dr. Meltem Taşbakan ve Prof. Dr. Husnu Pullukcu pandemiden kurtulmanın yolunun ancak nufusun buyuk bir bolumunun aşılanmasıyla mumkun olacağını dile getirdi.
EUTF Goğus Hastalıkları Anabilim Dalı Oğretim Uyesi Abdullah Sayıner, Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı oğretim uyeleri Prof. Dr. Meltem Taşbakan ile Prof. Dr. Husnu Pullukcu, koronavirusten korunmaya yonelik ve Sağlık Bakanlığı tarafından sağlanan aşılarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. EU Rektoru Prof. Dr. Necdet Budak da koronaviruse karşı verilen savaşın ancak birlikte verilecek mucadeleyle kazanılacağına dikkat cekti. Pandeminin başından bu yana sağlık calışanların buyuk bir gayretle viruse karşı savaş yuruttuğunu vurgulayan Rektor Prof. Dr. Budak, "Universite hastanemizde ve ulkemizdeki tum sağlık kuruluşlarında pandeminin başından bu yana sağlık calışanlarımız insan ustu caba gosteriyor. Bu savaşı ancak birlikte mucadele vererek kazanabiliriz. Bilim insanlarımızın onerilerinin dikkate alınması cok onemli. Şu an virusle başa cıkmanın en etkili yolu aşı. Vatandaşlarımızdan Sağlık Bakanlığımızın acıklamalarını takip ederek aşı olmalarını istiyoruz" dedi.

'ARTIK MİKRO DUZEYDE BULAŞTIRICILIK SOZ KONUSU'Koronavirus enfeksiyonunun temel olarak nefes alırken, oksururken ya da konuşurken ağızdan cıkan parcacıklarla bulaştığının duşunulduğunu belirten Prof. Dr. Sayıner, ancak yapılan son araştırmalarda, virusun artık mikro duzeyde zerreciklerle bulaşabildiğinin tespit edildiğine dikkat cekti. Prof. Dr. Sayıner, şoyle konuştu: "Herkese duzenli olarak maske takmalarını, karşılarındaki ya da yanlarındaki kişilerle en az 1,5 metre mesafe bulundurmalarını ve ellerini duzenli olarak yıkamalarını onerirdik. Oysa son zamanlarda yapılan araştırmalar, gosteriyor ki bu virus, sadece buyuk parcacıklarla değil, cok kucuk zerreciklerle de bulaşabiliyor. Aradaki temel fark, bu zerreciklerin boyutları kuculdukce, yani mikro duzeylerde oldukca daha uzun sure havada asılı kalabiliyor. Parcacıklar yaklaşık 1 saniye icinde kabaca 1,5 metre mesafede yere duşerken, daha kucuk, mikro duzeydeki zerrecikler 3 saate kadar, o oda havasında asılı kalabiliyorlar. Bu nedenle de daha sonradan aynı ortama gelen insanların oradaki havayı solumasıyla bulaş gorulebiliyor. O nedenle korunmada mevcut onlemlere ek olarak birkac yeni uyarı daha var. İlki, kapalı ortamlarda cok zorda olmadıkca bulunmamalıyız. Ama eğer bir nedenle kapalı ortamda bulunmamız gerekiyorsa bu sureyi olabildiğince kısa tutmalıyız ve yuzumuzde mutlaka surekli olarak maskemiz olmalı. Maskenin yuzumuze, burnumuzun cevresine ve yanaklarımıza tam oturduğunu duzenli olarak kontrol etmeliyiz. İkincisi, bu kapalı ortamların, ister topluma acık alışveriş merkezleri ya da mağazalar olsun, ister ev, iş yeri gibi mekanlar olsun, mutlaka ortam havalarının duzenli olarak değiştirilmesi gerekiyor. Bunun icin mutlaka duzenli olarak pencere ve kapılar acılarak ic ortamdaki havanın değişmesi ve temizlenmesi sağlanmalı. Son olarak, aşı ve kişisel koruyucu onlemlerin birbirlerini tamamlayıcı olduğu, aşı olduğunda da tum toplum bağışıklık kazanıncaya dek, kişisel onlemleri uygulama devam etmeliyiz."'AŞIDAN KORKMAYALIM'Enfeksiyon hastalıklarından korunmada en onemli yontemin aşı olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Meltem Taşbakan, Covid-19'un tanısı ve tedavisine yonelik bircok yeniliğin olduğunu ve yeni calışmaların da devam ettiğinin altını cizdi. Aşı calışmalarıyla ilgili bilgi de veren Prof. Dr. Taşbakan, "Mart ayından itibaren pek cok ulkede ve ulkemizde aşı calışmalarına başlandı, ulkemizdeki aşı calışmaları Faz 1 ve Faz 2 duzeyinde, inşallah en kısa surede Faz 3 aşamasına da gecmeyi umut ediyoruz. Dunyada yapılan aşı calışmalarında birkacı Faz 3 boyutuna gecmiş durumda ve ulkemizde de 24 merkezde bu aşıların Faz 3 calışmalarına katkı sunuluyor. Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı acıklama sonucunda inaktif koronavirus aşısının başarı oranının yuzde 91 ve guvenilirliğinin de oldukca yuksek olduğu bildirildi. Bu nedenle lutfen aşıdan korkmayalım ve koronavirus aşısını da mutlaka olalım. Oncelikle sağlık calışanları olmak uzere, risk grubundakiler, 65 yaşın uzerindekiler aşı geldikce aşıya ulaşmak icin caba harcasın. Aşının yan etkileri oldukca az en fazla gorulen yan etki kolda ağrı. Halkımızın buyuk bir coğunluğu aşılanırsa pandemiyi yenmemiz mumkun olacaktır" dedi.'YALNIZCA BİLİM İNSANLARINA GUVENİN'Covid-19'un insan hayatına girmesiyle ciddi korkular yaşandığını ancak maske, mesafe ve el hijyeniyle bu virusten onemli olcude korunulabildiğine vurgu yapan Prof. Dr. Husnu Pullukcu da yalnızca bilim insanlarına guvenilmesi ve ozellikle sosyal medyadaki bilgi kirliliğinden uzak durulması gerektiğini soyledi. Mucadele surecini olumsuz etkileyecek farklı yorumların yapıldığını dile getiren Prof. Dr. Pullukcu, "Bu donemde hem bilim dunyasında hem de sosyal medyada cok ciddi bilgi kirliliği yaşadık. Herkes farklı farklı şeylerden yorumlar yaptı. Kelle pacadan tutun sumağa kadar benzer bircok şey viruse karşı yararlı diye soylendi. Koronavirus icin elimizde şu anda mucadele ettiğimiz etkin tedaviler var, yeni ilaclar geliştiriliyor ve aşılar da piyasaya cıkmaya başladı. Risk altındaki gruplar ve 65 yaşın uzerindekiler lutfen aşılarını olsunlar. Enfeksiyon hastalıklarına karşı en iyi korunmalarından birisi de aşıdır. Bunun dışında bilim dunyasından olmayan insanların yaptıkları acıklamalara, hatta enfeksiyon hastalıkları, goğus hastalıkları gibi hekimlerin acıklamalarına guvenin ve onların acıklamalarını takip etmeye calışın. Hem kendiniz hem sevdikleriniz hem de insanlar icin korunma onlemlerine uymaya lutfen devam edin" diye konuştu.

Kaynak: Demiroren Haber Ajansı