
Turkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İmtiyazlarını kaybedenler, bizi surekli eleştirse de bu topraklara ait ne varsa Turkiye'nin bir zenginliği olarak hepsini kucaklamaya calışıyoruz." dedi.
Ankara Devlet Resim ve Heykel Muzesi'nin acılışında konuşan Erdoğan, restorasyonunu tamamlayarak hizmete actıkları muzenin Ankara'ya, Turkiye'ye, kultur ve turizme hayırlı olmasını diledi.
Bu guzel eseri yeniden sanatseverlerle buluşturan Kultur ve Turizm Bakanlığını, ayrıca restorasyonda gorev alanları tebrik eden Erdoğan, muzenin Ankara'nın sembol eserlerinden biri olduğunu belirtti.
Merhum Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından 1930 yılında inşa edilen bu yapının Birinci Milli Mimarlık doneminin en guzel orneklerinden olduğunu ifade eden Erdoğan, "Turk Ocakları Merkez Binası olarak projelendirilen, maalesef daha sonra Halk Evi'ne donuşturulen bu muze başkentte uzun yıllar kultur ve sanatın merkezi olmuştur." diye konuştu.
Erdoğan, gerek kullanımından gerekse zamanla oluşan yıpranmadan dolayı binada kapsamlı bir restorasyon ihtiyacı doğduğuna işaret ederek, Kultur ve Turizm Bakanlığı tarafından 2017 senesinde binada restorasyon calışmalarına başlandığını anımsattı.
Proje kapsamında yapının ozgun mimari detaylarına sadık kalınarak, taşıyıcı duvarların icine celik kafeslerle guclendirme yapıldığını aktaran Erdoğan, boylece muzenin statik bakımdan tahkim edilerek, depreme karşı eskisine gore cok daha direncli hale getirildiğinin altını cizdi.
Erdoğan, bu surecte muzenin teknolojik altyapısını da yenilediklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Turk resim ve heykel sanatının en nadide orneklerine ev sahipliği yapan muzemizin depolarındaki eserleri akıllı depolama sistemi ile koruma altına aldık. Ayrıca muzenin envanterindeki tum eserler, fotoğraflanarak belgelenmiş ve dijital ortama aktarılmıştır. Bu şekilde muzemiz sağlıklı bir belgelendirme ve arşivleme imkanına kavuşmuştur. Ankara Resim ve Heykel Muzesi, 3 yıllık titiz bir calışmanın sonucunda daha modern, daha kullanışlı bir altyapı ile hizmete hazır hale gelmiştir. Yapılan restorasyonla yeni bir cehre kazanan muzenin başkentimizin cekim merkezlerinden biri olmayı surdureceğini inanıyorum."
"81 vilayetin tamamı acık hava muzesi"
"İnsanlık tarihi kadar eski, binlerce yıldır insanlığa istikamet cizmiş, her karışında adeta tarih fışkıran bir ulkede yaşıyoruz. Oyle ki 81 vilayetimizin tamamı ayrı bir medeniyetin, farklı bir kulturun eserleri ile dokunmuş birer acık hava muzesi gibidir." diyen Erdoğan, bunun yanında Afrika'dan Asya'ya, Kudus'ten Kırım'a, Balkanlar'a kadar pek cok yerde ecdada ait bir eserin olduğuna dikkati cekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti:
"Atalarımız, fethettiği topraklara yuksek kulturu yanında medeniyetimizin ihtişamını yansıtan gorkemli eserleri ile de bu muhrunu vurmuştur. Medeniyet inşa etmek elbette zordur, emek ve zaman gerektiren bir iştir ama en az bunun kadar onemlisi bu medeniyetin urunlerine ve kulturune sahip cıkmak, onu yaşatmak, devralınan mirası daha da geliştirmektir. Tarih icinden suzulup gelen kulturel miras yeni nesillerin katkısıyla, yeni kuşakların ilaveleri ile zenginleşir ve sureklilik kazanır. Bunun icin geleneği yeniden uretmek, yeniden işlemek, gecmişin birikimini altın sandukasından cıkartarak bugune taşımak gerekir. Yahya Kemal bu serencamı 'koku mazide olan ati' diye tarif ediyor. Bu surecte zengin ve koklu tarihimizin nişaneleri olan muzelerimizin cok onemli roller ustlendiğine inanıyorum."
Erdoğan, Anadolu'nun her bir şehrine yayılmış muzelerin hem maziyi hatırlatan hem de insanlığın ortak birikimini yansıtan mustesna eserler olduğunu vurgulayarak, "Muzeler her yonuyle milletimizin gecmişten geleceğe kurduğu birer kultur, sanat ve tarih koprusudur. Ancak bir donem tarihimize, sanatımıza, kadim değerlerimize sahip cıkma konusunda yaşanan ihmalkarlık muzelerimize yansımıştır." şeklinde konuştu.
"Muzecilik hak ettiği ilgiyi goremedi"
Tarihe ve sanata kendi sığ ideolojilerinin merceğinden bakanların uzun yıllar muzeleri bakımsızlığa, yıkıma, talana mahkum ettiğine değinen Erdoğan, Turk muzeciliğinin sembolik birkac adım dışında hak ettiği ilgiyi hicbir zaman goremediğini soyledi.
"Cok daha vahimi bir donem muzecilik Ayasofya Camisi'nde olduğu gibi milletin kutsalları ile hesaplaşmanın aracı haline donuşturulmuştur." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Tarihimizin onemli bir bolumunu reddeden bu zihniyet, ulkemizi yuzyılların birikiminden mahrum etmenin yanı sıra kultur ve sanat hayatımızın coraklaşmasına sebep olmuştur. Oysa kokleri kuruyan bir ağac nasıl ayakta duramazsa, mazisi ile bağları zayıflayan toplumlar da istikbali inşa edemez. Tarihimizle ve coğrafyamızla ilişkimiz ne kadar koklu ve sağlam olursa, esen ruzgarlara karşı direncimiz de o kadar guclu olacaktır. Bu amacla bir taraftan gecmişin yanlışlarını duzeltirken diğer taraftan geleceğe damga vuracak uzun vadeli calışmalar yurutuyoruz. Ozellikle genclerimizin tarihini bilen, kulturune vakıf, aklı selim, kalbi selim ve zevki selim sahibi bireyler olarak yetişmeleri icin gayret gosteriyoruz. İnsanımız arasında ayrım yapmadığımız gibi sanatcılarımız, sanat dallarımız arasında da asla ayrımcılık yapmıyoruz. İmtiyazlarını kaybedenler, bizi surekli eleştirse de bu topraklara ait ne varsa Turkiye'nin bir zenginliği olarak hepsini kucaklamaya calışıyoruz."
Turkiye'nin kultur ve sanat hayatına ilave değer katacak, bu alanda ceşitliliğini artıracak her turlu nitelikli esere destek verdiklerini vurgulayan Erdoğan, son 18 yılda milletin değerlerine yabancı zihniyetin bakımsızlığa mahkum ettiği kulturel mirası tekrar ihya etmek icin yoğun caba harcadıklarının altını cizdi.
"Ziyaretci sayısında ciddi artış yaşandı"
Erdoğan, tarihi eserleri restore etme, kultur sanat hayatına yeniden katma noktasında pek cok projeyi hayata gecirdiklerini anımsatan Erdoğan, "Koleksiyonu ile dunyanın sayılı ornekleri arasında yer alan Anadolu Medeniyetleri Muzesi'ni restore ettik. Gectiğimiz hafta Tunceli, Bursa ve Konya Akşehir'de uc onemli muzemizin acılışlarını gercekleştirdik. Turkiye genelinde 156 muzemizi yenilerken, ayrıca ulkemize uluslararası standartta 52 yeni muze daha kazandırdık." ifadesini kullandı.
Erdoğan, goreve geldiklerinde 42 olan kultur merkezi sayısının bugun 116'ya cıktığını anımsatarak, son 18 yılda 91 yurt ici ve 78 yurt dışı kultur varlığı sergisi duzenlendiğini anlattı. Destek ve teşviklere bağlı olarak muze ve oren yerlerini ziyaret edenlerin sayısında da cok ciddi artış yaşandığını belirten Erdoğan, 2002'de 7 bucuk milyonu dahi bulmayan ziyaretci sayısının bugun 42 milyonu aştığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şoyle devam etti:
"Sınırlarımız icinde tum bunları yaparken yurt dışındaki kulturel varlıklarımızı da asla ihmal etmiyoruz. TİKA ve Yunus Emre Enstitusu başta olmak uzere ilgili kurumlarımız vasıtasıyla nerede bir ata yadigarı eserimiz varsa, sahip cıkıyoruz. Ulkemizden yurt dışına kacırılan eserlerin tekrar vatanına donmesi icin de yoğun gayret gosteriyoruz. Bu yonde yaptığımız hukuki ve diplomatik calışmalar neticesinde son 18 yılda 4 bin 440 eseri yeniden ait olduğu topraklara kavuşturduk. Başta Sayın Bakanım ve tum ekibine teşekkur ediyorum. Bununla birlikte paha bicilmez bircok eserimizin halen dunyanın onemli muzelerinde sergilendiğini de biliyoruz. Calınan bu eserlerin iadesi icin mucadelemizi kararlılıkla surduruyoruz. Turkiye'yi kultur ve sanatta hak ettiği konuma kavuşturana dek calışmaya, koşturmaya, mucadeleye devam edeceğiz. Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız 2023 senesini, inşallah diğer alanlarla birlikte kultur ve sanatta da cok daha guclu karşılayacağız."
Erdoğan, Devlet Resim ve Heykel Muzesi'nin Ankara ve Turkiye'ye hayırlı olması temennisinde bulundu, burada gorev yapacaklara başarılar diledi.
Kultur ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve ekibine eserin tekrar kazandırılması dolayısıyla teşekkur eden Erdoğan, "2020'yi artık geride bıraktığımız bugunlerde 2021'in ulkemiz icin, milletimiz icin hayırlara vesile olmasını, bu koronavirus belasından tum insanlığı kurtarmasını Rabb'imden niyaz ediyorum." dedi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Mehmet Tosun