
Denizlerdeki kirlilik seviyesinin artması, deniz urunlerinde de ağır metal riskini coğalttı. Ozellikle dipte yaşayan kılıc, ton ve kopek balığı yuksek miktarda cıva icerdiği icin tehlike sacıyor. Bircok norolojik hastalığı beraberinde getiren cıva icin uzmanlar uyarılarda bulunurken, 2007 yılında cıva zehirlenmesi geciren yemek eleştirmeni Vedat Milor da yaşadıklarını anlattı. Omega-3 ve proteinden zengin, sofraları susleyen deniz urunlerinden bazıları vucuda verdiği yararın yanında zarar da veriyor. Denizlerdeki kirliliğin artması, urunlerinde de ağır metal oluşumunu tetikliyor. Parkinson, Alzheimer, beyin ve omurilik tumorleri gibi bircok norolojik hastalığı beraberinde getiren ağır metal cıvanın en fazla dip balıkları ve midye, istiridye gibi kabuklu urunlerde gorulduğunu soyleyen Dr. Oğretim Uyesi Murat Doğan, "İstavrit, hamsi gibi daha kucuk balıklarda problem cok az. Bizim gunluk olarak 0, 05 miligram civarından fazla cıva aldığımız takdirde vucudumuzda karaciğerimizde, bobreklerimizde, beynimizde birikmeye neden oluyor" dedi. 2007 yılında cıva zehirlenmesi geciren Vedat Milor ise yaşadıklarını anlatarak, "Midye yemek, pil yemek gibidir. Kuruntu yapmayın ancak kendinizde yavaşlık, dengesizlik, karıncalanma hissediyorsanız o zaman doktora gorunup ağır metal testi yaptırın" ifadelerini kullandı.
"DENİZDEKİ 1 BİRİM CIVA, BALIKTA 100 BİRİM OLARAK BİRİKİYOR"
Cıvanın inorganik bir madde olup deniz icindeki bakteriler ve mikroorganizmalar tarafından metil hale geldiğine dikkat ceken Dr. Oğretim Uyesi Murat Doğan, "Asıl zehirli olan metil cıva. Balıklarda, diğer kabuklu canlılarda olan metil cıvadır. Denizde 1 birim cıva varsa 100 birime yakın cıva balıkta birikebiliyor" dedi.
"BUYUK BALIKLAR VE MİDYEYE DİKKAT"
Cıvadan uzun yaşayan buyuk balıkların daha fazla etkilendiğini dile getiren Doğan, "Kılıc balığı 20 yıl, ton balığı da 5 yıla kadar yaşayabiliyor. Bunlarda biyokonsantrasyon dediğimiz bir sistem var. Balığın vucudunda bu cıva birikiyor. Dip balıklarında tehlike daha fazla ama yuzey balıkları ve hamsi, istavrit gibi kucuk balıklarda tehlike daha az. Haftada 1 kere buyuk balık tukettiğinizde problem yaşamayabilirsiniz. Yapmamız gereken haftada en fazla 1-2 kez balık tuketmektir. Biz kabuklu canlıları sindirim sistemiyle birlikte tukettiğimiz icin onların ic organlarında cıva birikmesi daha fazla olabiliyor. İstiridye ve midye buna ornek verilebilir ama yengecte cok fazla yok" diye konuştu.
"NOROLOJİK HASTALIKLARI TETİKLİYOR"
Gunluk olarak 0,05 miligramdan fazla cıva alındığında hastalıkların belirti vereceğini ifade eden İstanbul Gelişim Universitesi'nden Dr. Oğretim Uyesi Murat Doğan, sozlerine şoyle devam etti:
"Fazla tuketildiğinde, karaciğerimizde, bobreklerimizde, beynimizde birikmeye neden oluyor. Daha sonrasında bunun toksik etkilerini gormeye başlıyoruz. Sinir sisteminde problemler cıkmaya başlıyor. Bobrek ve karaciğerde hasarlara neden oluyor. Bunu engellemek adına yapılması gereken daha kucuk balıklara yonelmektir. Hamile ve emziren kadınların da cok dikkat etmesi lazım. 3-6 yaş arasındaki cocuklarda da norolojik problemlere neden olabiliyor"
VEDAT MİLOR: 'MİDYE YİYECEĞİNİZE PİL KEMİRİN'
Tenis oynarken kendinde yavaşlama, ayaklarında karıncalanma ve dengesizlik hissettiğini belirten yemek eleştirmeni Vedat Milor, 2007 yılında cıva zehirlenmesi yaşadı.
Ellerinin titremesinin cıva zehirlenmesinden kaynaklandığını tahmin ettiğini dile getiren Milor, yaşadığı sureci şu sozlerle anlattı:
"Zamanında iyi tenis oynardım ama birden koşarken yalpalamaya başladım. Bir yavaşlık ve dengesizlik soz konusuydu. Ayak parmaklarımda garip hisler belirmeye başladı. Durup dururken acıyordu, katılaşıyordu, kaşınıyordu ve karıncalanıyordu. Kendi doktorum once şeker hastalığından şuphelendi, onun testi yapıldı ama bir şey cıkmadı. Norologa gorundum ve ağır metal testi yaptırdım. Cıva ve arsenik cıktı. Cıva denizden, arsenik ise pestisitlerden, meyve ve sebzelerden gelir. Cıva ozellikle bağışıklık sistemini etkiliyor ve belli bir eşiği gecince beyni de etkiliyor. Napolyon'un cıva zehirlenmesinden olduğu soylenir. Ozellikle midyede cok oluyor. Bir Turk doktoru 'midye yiyeceğine, pil kemir daha iyi' demişti. Bunu bilmiyordum. Vucuttan tamamen cıkmıyor, kalıcı hasarları olabiliyor. Bir sure deniz urunu hic yemedim. Hastalığım tam normale inmedi ama kabul edilebilir seviyelerde kaldı. Yurt dışında tarım bakanlıkları hangi deniz urunlerinde ne kadar cıva olduğunu acıklıyor. Kucuk balıklarda yok. Balıklar cıvadan zehirlenince kaskatı kesiliyor, onları avlamak daha kolay oluyor. Biz de onları yiyoruz. Kuruntu yapmayın ancak kendinizde yavaşlık, dengesizlik, karıncalanma hissediyorsanız o zaman doktora gorunup ağır metal testi yaptırmakta fayda var"
VATANDAŞ CIVA RİSKİNDEN HABERDAR; KUCUK BALIK TERCİH EDİYOR
İcinde ağır metal riski olduğunu bildiği halde haftada 1-2 kez balık tukettiğini soyleyen Muhtesar Sander, "Balıkları secerek tuketiyoruz. Balık alırken ust deniz balığı olmasına dikkat ediyorum. Balığı da mevsimine gore tuketiyoruz" dedi. Balığı bazen 2 defa bazen de hic tuketmediğini belirten Aydın Cinbat ise, "Bazı balıklarda cıva olduğunu biliyorum ama balık tuketiyorum. Denizdeki balıkta bunun az olacağını hatta olmayacağını duşunuyorum. Hamsi, istavrit ve cinekop tuketiyorum. Kucuk balıklar genelde daha lezzetli ve sağlıklı oluyor" ifadelerini kullandı. En cok hamsi sevdiğini soyleyen Sebile Ozgun ise, "Haftada 2 kere balık tuketiyorum. En cok hamsiyi seviyorum. Balığı alırken taze olmasına dikkat ediyoruz ve yeşilliklerle tuketmeye calışıyoruz" diye konuştu.
- Karakose





