badi giyen kızlar ince giyinen kızlar kadın fanilası
Fanila Giyen Kadınlar
Onlar tam ortada kalan kadinlardandir. Aslinda distan baktiginizda arzu
ettiginiz her yere koyabilirsiniz onlari. Cunku henuz fanila giydiginden
habersizsinizdir.
Eylul'un sonlarina dogru, havaya ilk serinlikler inmeye basladigi andan
itibaren giyerler fanilalarini. Ilkbaharin ilik sicakliklarini
hissetmeye baslayana kadar cikarmazlar uzerlerinden. Cogu bu ilk ayriligi
nezle veya hafif bir grip ile atlatir.

Hatta bir kisminin uyurken giydikleri coraplari, renkli hirkalari
vardir. Cogu sabahlari giydikleri yunlu terliklerini ve sabah kazaklarini
bulundurulur yataklarinin baslarinda. Onlarin tiril tiril sabahliklari,
burunlari acik terlikleri, ince askili gecelikleri bulunmaz.
Aslinda oykunurler zaman zaman gidip alirlar da, ama bir turlu
giyemezler. Giyselerde pek bir igreti durur uzerlerinde. Onlara ait degildir
cunku. Sevgililerinden kocalarindan once en cok kendileri guler bu duruma.
Kiminin ellerinde, kiminin dudaklarinin kenarlarinda, kiminin
saclarinin isiltisinda, kiminin ince ayak bileklerinde gizlidir
seksapaliteleri. Bunlarin ayriminda olmadiklari gibi erkelerden once kiz
arkadaslari farkeder tum bu detaylarini.

Onlar erkeklere goz suzmeyi, kucuk oyunlar oynamayi, caktirmadan
dokunmalari, ses tonlarina isve koymayi, suh kahkahalari beceremezler. Bu
halleri becerebilmeyi isterler. Hatta fanila giymeyen kadinlari sessiz ve
uzun uzun dinledikleri de olur, oyle olmaya karar verdikleri geceler de.
Sabahlari aynanin karsisinda saclarini tutma bicimini, goz suzmeyi, suh
kahkahayi denerler. Dorduncu seferden sonra ya katilarak gulerler
kendilerine yada "adam sen de bosver ben boyleyim" diyerek cikarlar
banyodan.

Son derece tutkulu kadinlar olmalarina ragmen, bunu gostermekten cok
anlasilmayi beklerler. Onlar ortada kalan kadinlardan olduklari icin
anlamasi ve ulasmasi biraz zaman alir.
Onlarin ruhlarinda her daim acan pembe bahar dallari saklidir.
Baharin gelisini herkesten once sessiz bir cosku ile karsilarlar.
Saf bir yanlari vardir. Pek cok olumsuzluga ragmen cabuk inanip pek cok
kereler aldanirlar. Hatta oylesine saftirlar ki ruhlarinin aradigi her neyse
birgun bir yerlerde gelip kendilerini bulacagina mutlaka inanirlar.

Sert, kati ve guclu gorunur cogu, ama cok cabuk kirildiklarini az insan
farkeder. Gecmislerine, asklarina, dostluklarina, cocukken asik olduklari
film yildizina, bazi sarkilara, hatiralari olan esyalarina fazlasiyla
baglidirlar. Ve kabul etmek istemeselerde giderek annelerine benzemeye
baslarlar. Bazen hayati hem kendilerine hem de cevrelerine zor kilarlar.
Ancak onlarla omurluk iliskileriniz olur. Yasami genis alanlara yaymayi,
tutkuyu agir agir
kesfetmeyi, bir gogse dayanarak uyumayi, gune erken aslamalari,
yagmurdan sonra toprak kokusunu duymayi ve her aradiginizda orda olacagini
bilmenin huzurunu yasarsiniz. Pek cok kadin da, pek cok erkek de; hep
"orada" olan fanila giyen kadinlarla yasamin gercekligine ait detaylarini
paylasmak yerine, zor vakitlerde sigindiklari bir liman olarak gorurler
onlari.

Ve unutmayin fanila giyen bir kadinla dostluk yasamamissaniz, yahut fanila
giyen bir sevgiliniz olmamissa, yada anneniz fanila giymiyorsa henuz
ruhunuzun kapali bir penceresi var demektir
.