Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca, Buyuk Birlik Partisinin (BBP) kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin olumune ilişkin yurutulen soruşturmaya FETO'nun talimatıyla mudahale ettikleri iddiasıyla 17 şupheli hakkında iddianame duzenlenerek dava acıldı.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca, Yazıcıoğlu'nun olumunden sonra başlatılan soruşturmaya FETO'nun mudahalesinin ortaya cıkarılmasıyla ilgili yurutulen calışmalar tamamlandı.

Soruşturma kapsamında, aralarında FETO'nun darbe girişiminde Cumhurbaşkanına suikast girişiminden mahkum eski yarbay Davut Ucum ile eski astsubay Aydın Ozsıcak'ın da olduğu 17 kişi hakkında, "silahlı teror orgutune uye olma", "silahlı teror orgutu adına suc ı·şleme", "silahlı teror orgutune yardım etme", "kişinin olumunden yararlanarak hırsızlık sucuna yardım etme", "zincirleme şekilde yalan tanıklık" ve "suc uydurma" gibi suclardan iddianame hazırlandı.
Şupheliler hakkında ceşitli oranlarda ceza istenen toplam 96 sayfadan ve 13 bolumden oluşan iddianame 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, BBP Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile Erhan Ustundağ, Yuksel Yancı, Murat Cetinkaya ile pilot Mustafa Kaya İstektepe ve gazeteci İsmail Guneş'in 25 Mart 2009 tarihinde icinde bulunduğu helikopterin duşmesiyle vefat ettikleri hatırlatıldı.
FETO'nun soruşturmaya mudahalesi iddianamede
İddianamede, sanıkların, helikopterin duşmesinin ardından başlatılan soruşturma surecinde, FETO elebaşı Fetullah Gulen'in ve orgut yoneticilerinin talimatları doğrultusunda, soruşturmaya mudahale ederek orgutun amacları doğrultusunda yonlendirmede bulundukları ifade edildi.
FETO/PDY'nin milli ve manevi bircok değeri istismar ederek yargı, emniyet ve TSK icerisinde yapılandığı, bu yapılanma sayesinde 17-25 Aralık yargı darbe girişimi, "Selam Tevhid" gibi bircok soruşturmada orgutun amacları ve menfaati doğrultusunda yargının arac olarak kullanıldığı hatırlatılan iddianamede, "Kamuoyunun malumu olduğu uzere şahsi ve siyasi hayatı itibarıyla mumtaz ve mustesna kişiliği ile partili olsun olmasın bircok insanın sevgi ve saygısına mazhar olan merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun bu cizgisinin FETO/PDY tarafından fark edilmesi uzun surmediği anlaşılmaktadır." ifadeleri kullanıldı.
Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin vefatı uzerine başlatılan soruşturma dosyasında FETO/PDY'nin amacları ve menfaatleri doğrultusunda usulsuz bircok iş ve işlemler yapıldığı aktarılan iddianamede, şu tespit ve değerlendirmelere yer verildi:
"Bu manada ayrıntıları yazılı olduğu uzere isimli isimsiz bircok ihbar mektubuyla yuzun uzerinde kişinin iki yılı aşkın surelerle telefonlarının dinlendiği ve soruşturmaya dahil edildikleri anlaşılmıştır. Muhsin Yazıcıoğlu'nun ismiyle yan yana gelmesi dahi duşunulemeyecek, uyuşturucu ticareti, dolandırıcılık, sahtecilik vb. suclardan sabıkalı, kriminal şahıslara Muhsin Yazıcıoğlu'nun hukukunu koruma goruntusu altında yalan tanıklık yaptırıldığı, kurgu mahiyetinde gizli tanık ifadeleri ve ortam dinlemesi ile zorlama deliller ihdas edildiği, aynı zamanda vefat edenlerin yakınlarının acılarının istismar edildiği, orgutun genel olarak amacı, taktik ve stratejisi dikkate alındığında, bu şekilde olayın 'Ergenekon' tarafından gercekleştirilen suikast olduğu iddiasıyla TSK icerisindeki acılması muhtemel kadrolara orgut mensuplarının yerleştirilmesinin planlandığının değerlendirildiği, 17-25 Aralık tarihinden sonra ise doğrudan 60. hukumeti temsil eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bazı ust duzey gorevlilerin soruşturmayla ilişkilendirilerek orgutun emniyet, yargı ve TSK icerisindeki gucu ile hukumetin gorevini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye calışıldığının duşunulduğu ancak kanunda yapılan değişiklikle ozel yetkili mahkemeler kaldırılınca bu girişimin akim kaldığı anlaşılmıştır."
FETO/PDY tarafından Yazıcıoğlu'nun isminin kullanılarak istismar edildiği aktarılan iddianamede, sanıkların orgut adına istismar eylemine iştirak ederek soruşturmayı orgut menfaatleri doğrultusunda yonlendirdikleri anlatıldı.
Kaynak: Anadolu Ajansı / İzzet Mazı