lale devrindeki sosyal hayat nasıldır lale devrindeki sosyal hayat nasıldı devrinde nasıldı
buyuklerimiz aşkdan bahsettiklerinde yuzumuzde tebessumle dinler ve bir ahh ceker ''nerde oyle seven erkek'' deriz... peki bu neden boyle oldu cidden boylemi?kalmadımı oyle aşk?lale devri cocuklarımı olmalıydık? o aşkları yaşamak icin? bunun sebebi modern hayat olabilirmi?

kendi fikirlerinizi yazarsanız sevinirim

Modern hayat aşka ne yaptı? Cep telefonu ve bilgisayar gibi aletler sadakat tanımını tepetaklak ettiler ve insanlara kolayca yalan soyleme rahatlığı sağladılar. Sonuc: Telefonunu koşe bucak kacıran erkekler ve surekli diken ustunde kadınlar...


Butun ilişkiler temelde sevgiye dayansa da bu konuda kuşaktan kuşağa değişen sorunlarla boğuşuyoruz. Hayatımıza son 10 yılda giren ve işleri cok kolaylaştıran teknolojik yeniliklerin ve değişen yaşam koşullarının ilişkilerimize farklı bir boyut kattığı da gercek. Erkek arkadaşınızla yaşama ihtimaliniz olan modern zamanların ilişki sorunlarına goz atmak ister misiniz?

CEP TELEFONU KAPANI

Dunyanın neresinde olursak olalım cep telefonları sayesinde artık istediğimiz an birbirimizle iletişim kurabiliyoruz. Duşunsenize anne babalarımız, bundan cok değil 20 yıl once, sevdikleriyle her an her yerde konuşmanın hayalini bile kuramazlardı. Ayrıca sadece konuşmak değil; artık toplantıda, okulda,, plajda, tuvalette kısacası bulunduğumuz her ortamda yazışıp,

Ancak işin bir de başka boyutu var. Bu faydalı Âletler, ilişkilerde sadakat tanımını neredeyse tepetaklak ettiler ve insanlara kolayca yalan soyleme rahatlığı sağladılar. Orneğin Beyoğlu'nda yemek yerken yan masada bir kızla el ele oturan kişinin "Hayatım Kadıkoy'de ofiste, toplantıdayım" dediği turden durumları siz de mutlaka yaşamışsınızdır.

Televizyonda 24 saat reklamları yapılan sanal hatlardan bahsetmeden de gecemeyiz. Cep telefonları uzerinden hizmet veren sanal arkadaşlık hatlarının binlerce abonesi olması dikkat cekici. Tanınan veya tanınmayan kişilerle flort dolu mesajlaşmalar ne yazık ki pek cok ciftin "duygusal sadakatsizlik" sorunuyla karşı karşıya kalmasına sebep oluyor.

Fiziksel temas icermediği icin, coğu insan bu mesajlarda bir sorun olduğunu duşunmese de bazılarımız ciddi uzuntuler yaşayabiliyor. Cep telefonunu sevgilisinden koşe bucak kacıran erkekler ve surekli diken ustunde oturan kadınlar ise ilerleyen teknolojinin en kotu sonucları...

kuaforde mesaj kısabiliyoruz. Bu sayede duygularımızı anında paylaşabiliyor ve konuya olumlu tarafından bakacak olursak kendimizi kolayca ifade edebiliyoruz.
İNTERNETTE NELER OLUYOR?

Gunumuzun en guclu iletişim ağı kuşkusuz internet. Hangimiz sevgilimizle Facebook ya da MSN konusunda kavga etmemişizdir? Erkek arkadaşınızın profilinde eski sevgilisinden gelen bir mesaj gorunce, icinizin cız ettiği de olmuştur mutlaka. Ancak uzmanlara gore, Facebook ve benzeri sosyal ağlar,

Uzmanlar, bu sosyal ağların her zaman sanıldığı kadar "tehlikeli" olmadığını belirtiyorlar. Eğer sevgiliniz eski kız arkadaşıyla boyle aleni bir şekilde iletişim kuruyorsa kendinizi şanslı hissetmelisiniz. Onun masum arkadaşlık hevesini kırmayın. Aksi takdirde bu ilişki, adeta cennetteki yasak meyve gibi daha da cekici hale gelebilir. Sonucta birbirinize olan guveniniz sağlıklı bir ilişkinin anahtarı.

Bir de kendinize sanal karakterler oluşturduğunuz ve yeni bir cevre edindiğiniz Second Life gibi cevrimici oyunlar var. Peki, burada yaşanan gunubirlik ilişkiler aldatma sayılır mı? Uzmanlara gore bu tamamen karakteri yaratan kişinin amaclarına ve hareketlerini nasıl tanımladığına bağlı. İlişkiniz olduğu halde biriyle yakınlık kurma ihtiyacı duymanız, ilişkinizde yaşanan bir soruna işaret edebilir. Bunun icin, kendinizde veya partnerinizde bu yonde bir değişiklik hissettiğinizde dikkatli olmanızda ve sorunları keşfetmeye calışmanızda yarar var.

yuzyıllardır suregelen kıskanclık ve ozguven eksikliğinin farklı bağlamlarda ortaya cıkmasına neden oluyor. Bu konuda farklı goruşler de var.
YOĞUN CALIŞMA HAYATI

Birkac kuşak once, kadın-erkek ilişkilerinde iki tarafın da belirlenmiş rolleri vardı. Erkek calışır, kadın ise yemek yapar, cocuklara bakar ve evi temizlerdi. Gunumuzde ise durum cok farklı. Kadınlar da erkekler kadar cok calıştıkları icin, ev işlerini kimin yapacağı konusunda surtuşme yaşanabiliyor.

İlişki uzmanlarına gore, bu sorunun cozumu takım ruhu ile hareket etmekte yatıyor. Eve once gelen gunluk işlerden yetişebildiklerini hallederse surtuşmeleri en aza indirgemek mumkun olabiliyor. Aynı takımda olduğunuzda ve tek bir amac icin calıştığınızdan, ev işlerini yapmanın sizi kurban statusune sokacağını asla duşunmemelisiniz.

YARI İLİŞKİLER

Son donemde sıklıkla karşımıza cıkan bu ilişki modeli icin kesin bir tanımlama yapmak cok da kolay değil. Belki, modern dunyanın getirdiği yepyeni "cıkma" kavramı diyebiliriz. Bekar değilsiniz. Ancak gercek anlamda birlikte de değilsiniz. Siz sadece "goruşen" bir ciftsiniz. Bunun ilk sebebi bağlanma korkusu. Erkekler bağlanma korkusu yaşadıkları icin her zaman kendilerine sunulacak olduğunu duşundukleri "daha iyi" seceneği beklerler.
Ayrıca hayatları boyunca aileleri de onlara bir ilişkiye balıklama atlamamaları gerektiğini oğutlemiştir. Bu gelgitli ilişki sizin acınızdan sinir bozucu olsa da,

Her şeyin hızlıca yapılması gerektiğini benimseyen bir toplumda yaşıyoruz ve coğu zaman birbirimizi tanımak icin fazla zaman harcamıyoruz. Oysa ilişkiye başlamadan once birbirini tanımak cok cok onemli ve gerekli. Bazıları,, yalnızca "goruşmek", karşınızdaki kişiye karşı bir şeyler hissederken, birey olarak da gelişmeye devam edebilmenizi sağlıyor. Bunu ilişki icin titiz on calışma olarak da duşunebilirsiniz.

zaman zaman faydaları da yok değil. bağlanma korkusu olarak tanımlasa da
UNLULERDEN İLHAM ALIYORUZ

Boşanmak mı? O kadar da buyutulecek bir durum değil. Brad Pitt orneğini ele alalım. Jennifer Aniston'dan boşandıktan sonra Angelina Jolie ile birlikte oldu. Unlu ciftlere ait yuksek boşanma oranı, toplum gozunde evliliği yarı kalıcı bir kurum haline getiriyor. Bu insanları ornek aldığınızda, "işler biraz zora girdiğinde gitme zamanı gelmiştir" gibi bir duşunceye kapılma ihtimaliniz yuksek. Uzmanlar, bu durumun boşanmanın duygusal, psikolojik ve finansal sonuclarına gercekdışı bir bakış olduğunu belirtiyorlar.

Boşanma, buyukannelerimizin zamanında kabul goren bir durum olmadığı icin,,

insanlar sorunları cozmek icin cabalamak zorunda kalıyorlardı. Halbuki biz
boşanmanın her an musait olduğu bir dunyada yaşıyoruz. İnsanlar hayatlarının sonuna kadar tek bir kişiyle beraber olamayacaklarını ve sorunları cozmekle uğraşamayacaklarını duşunuyorlar. Hatta ne yazık ki bunun icin zaman bulamıyorlar... BİRLİKTE YAŞAMAK

Gunumuzde coğu cift doğru yaşı ve zamanı beklemeden birlikte yaşamaya başlıyor ve bu da ilişkide ciddi sorunlar yaşanmasına neden olabiliyor. Gelelim bunun altında yatan nedenlere...

Erkeklerin neredeyse yuzde 50'si, 20'li yaşlarını aileleriyle gecirir ve bu nedenle yeterince olgunlaşma fırsatı bulamaz. Cunku coğu aile, hic kimsenin tolere edemeyeceği davranışları bile gormezden gelebilir. Psikologlar, aileyle birlikte yaşama suresini cok uzatmamak ama yalnız yaşama konusunda da aceleci olmamak gerektiğine işaret ediyorlar.

18 yaşına basıldığı anda evden ayrılmak, erkeklerin uzerine, hazır olmadıkları bir sorumluluk duygusu yukleyebiliyor. Bu nedenle, erkeklerin partnerleri ile yaşamadan once kendi ayakları uzerinde durmayı oğrenmeleri gerekiyor. Bundan sonraki aşamada ise ortak bir hayat kurup surdurebilmek var. Cunku, toplumda nelerin kabul gorduğunu veya hoş karşılanmadığını ancak bir başkasıyla yaşamaya başladığınız zaman anlayabilirsiniz.