HER EVLİLİK sevgi ve umutla başlar. Yeni bir hayata başlamanın ilk adımıdır evlilik. Bazı evlilikler insanların kabusu durumuna da gelebilir. “Bu da nereden cıktı” demeyin. Yapılan araştırmalara gore, ‘evlenip yuva kuracağım, sonra da cok mutlu olacağım’ gibi sabit bir fikir uzerine ayarlanmış olanlar basbayağı hayal kırıklığına uğrayabilirler. Bu konu hakkında araştırma yapan uzmanlar; ikili ilişkilerin kolay yurumediğini ortaya cıkartırken, Mutlu bir evliliğin daha sonra soruna donuşmesinin nedenlerini de şoyle sıralıyorlar; 1) Ciftler arasında guvenin kaybolması (aldatma, yalan soyleme, sozunde durmama, bir dediği diğerini yapmama gibi),
2) Eşler arasında isteklerin artması 3) Aile ekonomisinde meydana gelen cıkmaz
4) Dış etkenler, (komşu ve akraba dedikoduları, akraba isteme veya istememe, vb.)
5) Cocuk, sağlık ve eğitim sorunları olarak belirtiliyor. Bunun ustesinden gelemeyen aileler yıkılmaya mahkum oluyor.
İmzalar kurumadan
Evlilik icin ilk adımı atan bazı yuvaların, daha nikah defterindeki imzaları kurumadan, anlaşmazlıkları da başlar. Peki neden yurumez evlilikler? Bu sorunun cevabı aslında cok basit: Kadın ve erkek sorunlar karşısında birbirleriyle konuşmayı, iletişim kurmayı denemez ve dışarıdan gelebilecek eleştirilerin direkt aile icine
yansımasından cekinirler. Uzmanlar, ortak yaşamda meydana gelen olayların kendisinden cok, nasılın, yani olayların meydana geliş biciminin evlilikleri bitirdiğine dikkat cekiyor. Araştırmacıların belirttiği, “bu nasıl”ları daha da acarsak, ciftler arasında başlayan duygusal soğukluk, bitmeyen istekler, kırıcı davranışlar, ilgisizlik ve sevgisizlik, hakaretler olarak ortaya cıkıyor. Diğer araştırmacılarda bu konuya geleneksel olarak baktıklarında, sorunların, para, seks, aldatma, gelecekle ilgili beklentiler, kıskanclık, yaşam bicimi, anne-baba sorunları ve alkol-sigara gibi durumlardan yakınmaların da ustesinden gelinmediğinden ciftlerin boşanmalarına giden asıl nedenlerden olduğunu belirtiyorlar.
Kestirip atmak “savunma kalkanı”
“evlilik kara bir deliktir, icine duşeni yutuyor” diyen ciftler yıkılmanın eşiğine gelmiş ve kanser vakası olmuş hucreler gibidir. Bu olumsuzlukların yayılmasına izin veren ve sonucunda gelebilecek tehlikeyi, bile bile gormezden gelen ciftler iletişim kuramazlar. Kadın-Erkek, sorunlar hakkında cozum yonunde fikir birliğine gitmek yerine, kendi duşuncelerinin doğru olduğunu kabul ettirme ve baskı kurma yonune giderler. Birbirlerini dinlemek yerine, saniyeler hatta saliseler icinde cevap verir, kendilerine gore yorumlarda bulunurlar. Sorunlardan ya kacarlar yada diğer yolu secerek, bedensel şiddetin ilk aşaması olan sozlu saldırıya gecerler. Boyle olunca da boşverlik, kestirip atma savunmasına gecerler.
Gencleri bekleyen iki buyuk tehlike
Uzmanlar, ciftlerin birbirlerinin baskısı altında kalmadan aynı catı altında ozgurce uzun yıllar yaşamanın sırlarını araştırırken, gunumuz genclerin ise iki buyuk riskin tehdidi altında kaldığını belirtiyorlar. Uyarıda, Kız ve erkeğin aile baskısı altında birbirlerini tam olarak tanımadan evlenmeleri. Bu evlilik sonucunda yeni kurulan aile ortamında doğacak olan birliktelik, kavga, sozlu ve bedensel saldırıların hakim olduğu bir ortamın devam etmesi. Buna karşın, anne-babanın cocuklarının evliliğini surdurmesi veya torunlarının geleceği icin evliliklerini devam ettirmesi gibi
***ALINTIDIR***
Evlilikler Neden Soruna Donuşur ?
Kadınca0 Mesaj
●25 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kadınlar Kulübü
- Kadınca
- Evlilikler Neden Soruna Donuşur ?