
İYİ Parti TBMM Grup Başkanı ve Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahceli'nin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e yaptığı "evine don" cağrısına ilişkin "Bizim Turkiye'yi yonetme arzumuz var. Turkiye'yi yonetmeye yonelik projelerimiz, ongorulerimiz var. Millete 'bizi iktidara taşıyın' cağrımız var. 'Turkiye'nin sorunlarını şimdiden konuşalım cağrımız' var. Bu cağrımız hem Sayın Erdoğan'a hem Sayın Bahceli'yedir." dedi.
Tatlıoğlu, Meclis'te duzenlediği basın toplantısında gundeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Asgari ucret goruşmelerine değinen Tatlıoğlu, asgari ucretin 16 milyon vatandaşı ilgilendirdiğini, 2000'li yıllarda calışanların yuzde 20'sinin asgari ucretle calıştığını şimdi ise bu oranın yaklaşık yuzde 46'ya cıktığını ifade etti.
Tatlıoğlu, parti olarak net 3 bin lira asgari ucret onerdiklerini, SGK ve BAĞKUR primlerinin devlet tarafından karşılanmasını istediklerini, bu şekilde işverene ilave bir maliyetin yuklenmeyeceğini dile getirdi.
Kovid-19 salgını surecinde KOBİ'lere verilen desteklerle ilgili bir karmaşıklığın olduğunu soyleyen Tatlıoğlu, "Goruştuğumuz esnaf temsilcileri, desteklerin yeterli olmadığını, KOİBİ'ler arasında ayrım ve tanımlama farklılıkları olduğunu, hatta bazı esnafların desteklemelerden faydalanamadığını soyluyor. Kovid-19 sureci sonrasında 3 milyon 200 bin KOBİ'den yaklaşık 1 milyonunun geri donemeyeceği tehlikesi var. Destekleri revize ederek ekonomideki bu aktorleri ayakta tutmak zorundayız. Turkiye'nin birikimlerini elden cıkarmama adına yeni ve kapsamlı bir destek paketi hazırlamamız gerekiyor." diye konuştu.
"Yeni bir vesayet soz konusu"
Butce goruşmelerinde kullanılan dilin siyaseti cok rahatsız ettiğini savunan Tatlıoğlu, "Saray ve etrafındaki kadrodan bir oligarşik yapı oluşmuştur. Atanmış bakanların diline baktığımızda yeni bir vesayet soz konusudur. 28 Şubat'ı hic aratmayan, uniformasız Cevik Bir'leri Meclis'te gorduk ve dinledik. Secilmiş milletvekillerine, millete yukarıdan ve nobran davranan bu atanmış oligarşik yapının yeni vesayetini kabul etmiyoruz. Milli irade temeldir, saygı diliyle hitap edilmesini ve boyle bir iletişim kurulmasını istiyoruz." dedi.
İsmail Tatlıoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti Genel Başkanı sıfatıyla 'her yer AK Parti" sloganıyla konuştuğunu ve siyasi aktorlere yonelik olarak atanmış bakanlara benzer bir dil kullandığını iddia etti.
Cumhur İttifakı'nın kullandığı dilin Turkiye'nin ihtiyac duyduğu bir dil olmadığını soyleyen Tatlıoğlu, konuşmasını şoyle surdurdu:
"Turkiye cok onemli ekonomik sorunlar yaşıyor. Vatandaşlarımız, siyasetcilerin cozum onerilerini dinlemek istiyor. Siyasetin amacı başka siyasetcileri ve kesimleri otekileştirmek, duşmanlaştırmak değildir. Turkiye sorunlarını konuşmalıdır, olmayan konuları sorun etmek derdinde olmamaldır. Turkiye'nin sağlıklı bir iletişim diline ihtiyacı vardır. Bu konuda Sayın Erdoğan'ın kendisini revize ederek saygın bir dille herkese hitap etmesi gerekir. 16 yıldızlı Cumhurbaşkanlığı armasının ardından nefret soylemleriyle konuşup sonra birlik arayışına gitmek artık onemini yitirmiştir ve bunun muşterisi de yoktur.
Bunlar, cozumu olmayanların başka bir mecra acma arayışlarıdır. Millitimize hicbir faydası yoktur. Biz Turkiye'nin sorunlarını Millet ve Cumhur İttifakı ile birlikte Meclis'te konuşmayı oneriyoruz. Cunku Turkiye, Cumhur İttifakı ile şarampole devrilmiş bir otobustur. İcindeki gurultu, yol almanın sesi değil yuvarlanmışlığın paniğidir."
Devlet Bahceli'nin, Akşener'e "evine don" cağrısı
Tatlıoğlu, bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AİHM'nin Selahattin Demirtaş kararı hakkındaki acıklamalarına ilişkin sorusuna, "Bunun cevabını uc kere AİHM'ye başvurmuş Sayın Erdoğan verecek. Siyasete kurumsal ve ilkesel bakmak lazım. Turkiye'nin sorunlarını kurum ve ilkelerden bağımsız, kişiler uzerinden yorumlamayı doğru bulmuyoruz. Bu sorunları bağlamından koparıyor ve bizleri yanlış yerlere surukluyor." cevabını verdi.
Tatlıoğlu bir başka gazetecinin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahceli'nin, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e yonelik olarak "evine don" cağrısına ilişkin değerlendirmesini sorması uzerine, şunları soyledi:
"Sayın Erdoğan'ın dunku, Sayın Bahceli'nin bugunku konuşmasına baktığımızda icinde işsizlik, asgari ucretle ilgili bir şey yok. Tableti olmayan, internete ulaşamayan milyonlarca oğrenci ile ilgili bir şey yok. 10 milyonu aşmış işsizimiz yok, KOBİ'lerimizle ilgili bir şey yok. Turkiye'nin sorunlarıyla ilgili hicbir konuşma metnine rastlamadık. Turkiye'de vatanseverlik, milliyetperverlik kimsenin tekelinde değil.
Biz siyasi partiyiz ve Turkiye'yi yonetme arzumuz var. Turkiye'yi yonetmeye yonelik projelerimiz, ongorulerimiz var. Millete 'bizi iktidara taşıyın' cağrımız var. 'Turkiye'nin sorunlarını şimdiden konuşalım cağrımız' var. Bu cağrımız hem Sayın Erdoğan'a hem Sayın Bahceli'yedir. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in, Sayın Kılıcdaroğlu ile birlikte 'Turkiye'nin sorunlarını konuşalım' cağrısı vardır. Bu cağrıyı gelsin, Sayın Erdoğan yapsın. Turkiye'nin iş, ekmek, eğitim, demokrasi ve hukuk sorununu cozelim. Bugun Turkiye'nin sorunlarını yonetebilmekten uzak bir irade vardır. Hickimse, hickimseye yon verme derdinde olmamalı. Bizim oyle bir derdimiz yok. Biz Turkiye'deki tum siyasi aktorleri ciddiye alıyoruz."
Tatlıoğlu, Merkez Bankasının faiz arttırmasına yonelik bir soruyu yanıtlarken, "Erdağan ve dar kadrosunun gerceklikten kopuk adımlarının maliyetinin milletin hesabına yazıldığını" ileri surdu.
Turkiye'nin en fazla faiz veren ulkeler liginin başında olduğunu belirten Tatlıoğlu, "Bugunku Cumhur İttifakı diliyle Turkiye yatırım yapılabilir bir ulke olmaz. 100 lirası olan da 100 bin lirası olan da huzur istiyor. Devletin hicbir birimi nefret merkezi haline gelemez " ifadesini kullandı.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Adem Balta