
Maûn suresi anlamı, Turkce ve Arapca okunuşu, Diyanet meali ile fazileti vatandaşlar tarafından merak ediliyor. Surede, biri Allah'ın nimetlerini ve hesap gununu inkÂr eden nankor, diğeri amellerini gosteriş icin yapan riyakÂr olmak uzere iki tip insan tasvir edilip anlatılıyor. Maûn Suresi anlamı ve meali konusunda araştırma yapan vatandaşlar bir yandan da fazileti hakkında bilgi almak istiyor. İşte, Maûn suresi hakkında merak edilen detaylar...
[h=3]MAUN SURESİNİN TURKCE OKUNUŞU[/h]MÂun kelimesi Zekat ve yardım anlamına gelmektedir.
-BismillÂhi'r-RahmÂni'r-Rahîm.
-Eraeytellezî yukezzibu bi'd-dîn.
-FezÂlike'l-lezî yedu'ul-yetîm.
-Ve l yehuddu al ta'Âmi'l-miskîn.
-Feveylun lil-musallîn.
-Ellezînehum an salÂtihim sÂhûn.
-Ellezînehum yurÂûn.
-Ve yemne'ûne'l-mÂ'ûn.
[h=3]MAUN SURESİNİN ARAPCA OKUNUŞU[/h]


[h=3]MAUN SURESİNİN ANLAMI, DİYANET MEALİ[/h]RahmÂn ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
Gordun mu, o hesap ve ceza gununu yalanlayanı! İşte o, yetimi itip kakan, yoksula yedirmeyi ozendirmeyen kimsedir. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, Onlar namazlarını ciddiye almazlar. Onlar (namazlarıyla) gosteriş yaparlar. Ufacık bir yardıma bile engel olurlar.
[h=3]MAUN SURESİNİN FAZİLETLERİ[/h]-"Evinde cok cok eşya kıran kimseler, bu sûreyi uc kere okuyarak işe başlasa, evinde hicbir eşyası kırılmaz."
-"MÂûn sûresini okuyan kimsenin sozu herkese gecerli olur. Yani, herkesin yanında saygınlığı olan bir kişi olur. Bir dediği iki olmaz. Herkes tarafından sevilen bir kişi olur."
-"Bu sûreyi okuyan yuce peygamberimizi ruyasında gorur. Okuma şartı ise, 41 kere olmalıdır."
-Sıkıntılı zamanlarda (500) defa okumak sıkıtılardan kurtulmayavesile olur.
-Soz başlamadan once bu sureyi okuyan kimsenin sozu tesirli olur ve herkes tarafından sevilir.
-Bu sureyi 41 defa okuyan kimse, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i ruyasında gorur.
-Kucuk cocuk uzerine 41 kere okunursa, Allah'u Teala'nın izniyle her turlu afetlerden korunur.
[h=3]MAUN SURESİNİN TEFSİRİ[/h]İniş sırasına gore on yedinci, mushaftaki sıraya gore yuz yedinci sûredir. TekÂsur sûresinden sonra KÂfirûn sûresinden once Mekke'de inmiştir. 4-7. Âyetlerin Medine'de munafıklar hakkında indiğine dair rivayet de vardır.
"Gordun mu?" sorusu, burada şaşılacak bir tutumdan soz edileceğine, dolayısıyla konunun onemine dikkat cekmeyi amaclamaktadır. Âyetteki din kelimesi, bilinen anlamı yanında "Allah'ın hukmu" veya "uhrevî yargı" mÂnasında da anlaşılabilir (bk. Taberî, XXX, 310). Ancak bunların birini inkÂr eden diğerlerini de inkÂr etmiş olacağı icin sonuc değişmemektedir. Genellikle insanlar bir dine inandıklarını, dolayısıyla doğru yolda olduklarını, sonucta mutlu olacaklarını, kendi dinlerine inanmayanların ise yanlış yolda olduklarını, dolayısıyla bedbaht olacaklarını soylerler. Nitekim Hz. Peygamber zamanındaki yahudiler, hıristiyanlar hatta putperest Araplar bile boyle olduklarını iddia ediyorlardı (bk. Bakara 2/113). Yuce Allah bu sûrede asıl dini yalan sayıp inkÂr edenleri tarif ederek bunların kimler olduklarını ortaya koymuştur. Bunlar kimsesiz ve yardıma muhtac durumda bulunan yetimi kucumseyerek onu itip kakan, yoksullara kendisi yardım etmediği gibi başkalarını da buna teşvik etmeyen kimselerdir. Kuşkusuz bu ozellikler birer ornektir; dini yahut Âhiret sorgusu ve yargısını inkÂr edenlerin başka ozellikleri de bulunmakla birlikte burada Hz. Peygamber donemindeki inkÂrcıların toplumsal ahlÂkla ilgili en belirleyici ve yıkıcı tutumlarına iki ornek zikredilmiştir. Nitekim Âyetin, putperestlerin tipik şahsiyetlerinden olan Âs b. VÂil hakkında indiği belirtilir (RÂzî, XXXII, 111). Bununla birlikte Âyetin genel amacı, insan sevgisinden mahrumiyetin en belirgin tezahurleri olan bu tur davranışları sergileyenleri kınamak ve bu yaptıklarının Allah katında en buyuk kotuluklerden olduğuna, bunların temelinde dini, Allah'ın hukumlerini yahut Âhireti inkÂr etmenin bulunduğuna insanların dikkatini cekmektir (İbn Âşûr, XXX, 564). Yetim ve yoksul, toplumun zayıf ve himayeye muhtac kesimlerini temsil eder. Bunları kucumseyerek hakaret eden, itip kakan kimse toplumdaki zayıfların haklarını ciğniyor demektir. Dinin insanlığa yonelik en buyuk hedefi ise insanlar arasında sevgi ve dayanışmayı, paylaşmayı sağlamak, sıkıntıların da mutlulukların da paylaşıldığı bir insanlık bilinci oluşturmaktır.
Bu Âyetler, bir taraftan bu tur davranışlar sergileyenleri kınarken diğer taraftan da gercek dindarları yetim ve yoksullar gibi himayeye muhtac olanlara yardım etmeye ozendirmekte; ihtiyac sahiplerine yardım konusunda başkalarını teşvik etmenin, hatta bunun icin hayır kurumları oluşturarak sosyal yardımı daha verimli, duzenli ve surekli hale getirmenin gereğini vurgulamaktadır.
[h=3]MAUN SURESİNİN MEALİNİ EZBERLE![/h]*RahmÂn ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
-Gordun mu o dine yalan diyeni?
-İşte yetimi itip kakan odur!
-Yoksulu doyurmaya teşvik etmez.
-Fakat veyl o namaz kılanlara ki,
-Namazlarında yanılmaktadırlar.
-Onlar ki, gosteriş yaparlar.
-Ve yardımlığı sakınır (zekatı vermezler).