
Kabir azabının varlığını bildiren vesikalardan bazıları şoyledir: İmam-ı a'zam hazretleri buyurdu ki:
Kur'an-ı kerimde (Onlar, sabah-akşam ateşe sokulurlar. Kıyametin kopacağı gunde, "Firavun hanedanını azabın en cetinine sokun!" denilecek) buyuruldu. (Mumin 46). İşteKabir azabı nedir? Kabir azabı var mıdır? Kimler Kabir azabı cekmez? ile ilgili detaylar...
[h=3]KABİR AZABI NEDİR?[/h]Ehlisunnet inancına gore, kÂfirlere ve bazı gunahkÂr muminlere kabir azabı vardır. "Kabir, iman ve salih amel sahipleri icin Cennet bahcelerinden bir bahce; kÂfirler icin de Cehennem cukurlarından bir cukurdur." Kabir hayatının, azap şeklinin mahiyeti hakkında, Âlimler ayrı goruşler ileri surmuşlerdir. Azabın ruha, bedene veya her ikisine birlikte yapılması, sonucu değiştirmez. Cunku salih amel sahibi insanlar kabirde guzel bir hayat yaşarken, kÂfirler, buyuk bir sıkıntı ve ızdırap icinde bulunacaklardır
Olum, ruhun bedenden ayrılmasıdır. Yaşadığımız Âlemden kabir Âlemine yolculuktur. Ruh, Azrail Aleyhisselam vasıtasıyla "berzah alemi"ne goturulur. Bu alemde goreceğimiz ilk melek Azraildir. O, en kıymetli cevherimiz olan ruhumuzu gonul rahatlığıyla teslim edebileceğimiz guvenilir bir emanetcidir. Olum anında, ruh, beden hapsinden kurtulur; fakat butun butun cıplak kalmaz. Cunku, "misali bir cesetle" başka bir tabirle "latif bir gılaf" ile kuşatılmıştır.
Dunyada kaldığı surece bedene bağlı olan ruh, olum sebebiyle bir derece serbest kalır. Bedendeyken gormek icin goze, işitmek icin kulağa, duşunmek icin beyne muhtacken, artık bu aletlerin varlığına gerek duymadan gorur, işitir, duşunur ve bilir. Ruyada olduğu gibi…
Berzah, "gecit" demektir ve berzah alemi, dunya ile ahiret arasında bulunan bir "bekleme salonu"dur. Ruhlar, orada kıyameti ve dirilişi beklerler. "munker ve nekir taifesinden" olan sorgu melekleriyle karşılaşma, ilk mahkeme, ilk ceza ve ilk mukafat burada gercekleşir.
Berzah, başka bir tabirle kabir hayatı, hadisin ifadesiyle, "ya cennet bahcelerinden bir bahce" veya "cehennem cukurlarından bir cukurdur." Ancak, burada azabın veya lezzetin muhatabı, cisimden mahrum kalan ruhtur. Kabir hayatından sonra, "mahşer"de, yeniden yaratılan bedenine doner, dunyada yaptıkları icin o "buyuk mahkeme"de hesap verir. Sonrası, cennet veya cehennemdir. Bu menzillerde lezzet de elem de hem cisimle hem de ruhla tadılır; dunyada olduğu gibi.
Kabirde Azap Şekilleri:
Şuphesiz kabirde herkesin azabı aynı olmayacaktır. Ve kimin ne şekilde azap cekeceğini de en iyi bilen Allah'tır. Ancak Peygamber Efendimiz (asm)'den gelen haberlerde bildirilen azap şekillerini şoyle sıralamak mumkundur:
1) Kabir Sıkması:
Kabir sıkmasından şu kişiler mustesnadır:
1) Peygamberler,
2) FÂtıma binti Muhammed,
3) Hz. Ali'nin annesi FÂtıma binti Esed (Hz. Peygamber onu kendi gomleği ile kefenlemiş ve dua etmiştir.)
4) Bir defa da olsa, olum hastalığında İhlas Suresi'ni okuyan kimseler mustesnadır.
2) Tokmakla Vuruş:
3) Cehennemlik Olan Kişiye Akşam-Sabah Cehennemdeki Yerinin Gosterilmesi:
4) Yılan-Cıyan ve HaşerÂtın Kabirde Oluyu Isırması ve Sokması:
5) Bazı Kotu Kimseleri Toprağın Kabul Etmeyip İbret Olsun Diye Dışarı Atması:
6) Muminlerden Herkesin Gunahına Gore Cekeceği Ceşitli Azaplar:
Hz. Peygamber (asm)'in ruyası da sÂdık (doğru) ruya ve vahiy hukmunde olduğu icin, burada Peygamberimiz (asm)'in anlattıkları, şuphesiz Allah'ın ona gosterdiği berzah Âlemine ait işlerdendir. Buna gore:
1) Ağzı cengelle yırtılmak,
2) Tepesi ustune durup kafası taşla yarılmak,
3) Tandır gibi bir yerde ateşle azap edilmek ve
4) Kandan bir ırmak icinde, kıyıdaki bir adam tarafından taşlanmak da berzahta gorulen azap şekillerindendir.
Kabirdeki azabı AllahutealÂ'nın dilemesiyle kaldırılacak olanlar ise, Âsi yani gunahkÂr mu'minlerin bazılarıdır ki, gunahları cok olan bir kısım gunahkÂrların azabı da devamlı olacaktır.
Buna gore, kabir azabı iki kısımdır:
1) Devamlı olan: Bu, kÂfirlerin ve mu'minlerden bazı gunahı cok olan gunahkÂrların azabıdır. Ve kıyamet gunune kadar hic kesilmeden devam edecektir.
2) Devamlı olmayan: Bu da gunahkÂr mu'minlerden bazı gunahı az olanların azabıdır ki, bunlar sucları miktarı azap gordukten sonra, yahut bir dua veya sadaka... vs. ile ya da sırf Allah'ın dilemesiyle onlardan azap kaldırılır.(44)
[h=3]KABİR AZABI VAR MIDIR?[/h]Duyular ve akıl yurutme vasıtasıyla bilinemeyip vahiy yoluyla sabit olan gaybî konulardan biri de kabir azabıdır. Bu husus bazı ayetlerin işareti (Tevbe, 9/101; Mu'min, 40/46), ceşitli hadislerin de acık beyanlarıyla (Buhari, CenÂiz, 86) bilinmektedir. Bir hadis-i şerifte "Kabir, ahiret duraklarının ilkidir. Bir kimse eğer o duraktan kurtulursa sonraki durakları daha kolay gecer. Kurtulamazsa, sonrakileri gecmek daha zor olacaktır." (Tirmizî, Zuhd, 5) buyrularak olumle ahiret hayatının başladığı ifade edilmiştir. İnsan oldukten sonra kabre konulunca, Munker ve Nekir adında iki melek kendisine gelerek soru soracaklar, iman ve guzel amel sahipleri bu sorulara doğru cevaplar verecekler ve kendilerine cennet kapıları acılarak cennet gosterilecektir. KÂfir ve munafıklar ise bu sorulara doğru cevap veremeyecek, onlara da cehennem kapıları acılacak ve cehennem gosterilecektir. KÂfirler ve munafıklar kabirde acı ve sıkıntı icinde azap gorurlerken muminler nimetler icerisinde mutlu ve sıkıntısız bir hayat sureceklerdir (Tirmizî, CenÂiz, 71). Bu sebepledir ki Resûl-i Ekrem (s.a.s.) pek cok kez kabir azabından koruması icin Allah'a niyazda bulunmuştur (BuhÂrî, Ezan, 149; Muslim, Kusûf, 8, CenÂiz, 85; Ebû DÂvûd, SalÂt, 155).