
Teror orgutu DEAŞ'ın 2017'de yıktığı, Irak'ın Musul kentindeki tarihi ve Turk-İslam eserlerinden Buyuk Nuri Camisi'nin restorasyonunda Turkiye'nin de yer alması bekleniyor.
Irak guvenlik gucleri, Haziran 2014'te Musul başta olmak uzere Irak topraklarının ucte birini ele geciren DEAŞ'tan soz konusu toprakları Aralık 2017'de geri aldığını acıklamıştı.
Musul, DEAŞ işgali ve kentin kurtarılmasına yonelik operasyonlar sırasında buyuk zarar gorurken, buradaki bircok tarihi ve dini eser de tahribata uğramıştı.
DEAŞ, Irak ordusunun Musul operasyonu kapsamında kente girdiği sırada, 21 Haziran 2017'de tarihi Buyuk Nuri Camisi ve minaresini havaya ucurmuştu.
Buyuk Nuri Camisi, Haziran 2014'te DEAŞ'ın kenti ele gecirdiği sırada orgutun elebaşı Ebubekir Bağdadi'nin sozde "hilafeti" ilan ettiği merkez olarak biliniyor. Caminin bulunduğu mahalle de Buyuk Camisi Mahallesi adını taşıyor.
?Selcuklu Atabeyi Nureddin Mahmud Zengi tarafından 12. yuzyılda inşa ettirilen Buyuk Nuri Camisi, 850 yıla yakın tarihi ile kentin sembolleri arasında yer alıyor.
Cami ve Iraklıların duruşu sebebiyle "kambur" diye adlandırdıkları 45 metre yuksekliğindeki Hadba Minaresi'nde Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kultur Orgutu'nun (UNESCO) onderliğindeki restorasyon calışmalarının ise yeni tip koronavirus (Kovid-19) salgını nedeniyle yavaşladığı belirtiliyor.
"Biz muhakkak orada olacağız, oraya hizmet edeceğiz"
Turk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Ortadoğu ve Afrika Daire Başkanı Bulent Korkmaz, AA muhabirine yaptığı acıklamada, UNESCO'nun gozetiminde camide bir restorasyon projesi yurutulduğunu ancak Kovid-19 nedeniyle bunun ağırlaştığının soylendiğini ve camiyi ziyaretlerinde cok yoğun bir calışma goremediklerini kaydetti.
Korkmaz, "Umarım salgın sonrasında bu surec hızlanır. Eminim Nurettin Zengi Camisi'nin tekrar ayağa kaldırılması konusunda Turkiye'ye bir rol duşecek. Cunku bizim kulturumuzun parcalarını taşıyan bir cami orası." diye konuştu.
Caminin tezyinatı, mihrabı ve minberinin uretilmesi konusunda kulturel kodlara ve bilgi birikimine Turkiye, buradaki universiteler ve zanaatkarların sahip olduğuna dikkati ceken Korkmaz, "Dolayısıyla eminim ki; TİKA vasıtasıyla ya da Turkiye Cumhuriyeti'nin başka kurumları aracılığıyla biz muhakkak orada olacağız, oraya hizmet edeceğiz." ifadelerini kullandı.
"Cami, minare ve cevresinin aslına uygun olarak yapılmasına onem veriyoruz"
Turkiye'nin Musul Başkonsolosu Mehmet Kucuksakallı da Musul'un kadim bir kent ve enbiya şehri olduğunu belirterek, buranın Turk eserleriyle dolu olduğunu ve bunların başında da Selcuklu Atabeyi Nurettin Zengi'nin kurduğu Nuri Camisi ve bu caminin simge eseri olan, aynı zamanda şehrin de simgesi olan minaresinin yer aldığını kaydetti.
Kucuksakallı, "Bu nadide Turk-İslam eseri ne yazık ki; şehrin DEAŞ işgalinden kurtarılması sırasında yıkılmış durumda. Neredeyse hemen hemen hicbir şey kalmamış. Şimdi burada UNESCO onderliğinde bir restorasyon calışması başlatıldı." diye konuştu.
Restorasyonun yıllar alacak bir calışma olacağına işaret eden Kucuksakallı, kente ziyaretleri sırasında, enkazın temizlenmesi, kalan yapıların guclendirilmesi ve tarihi taşların ve yapıların istiflenmesi calışmalarının yapıldığını gorduklerini dile getirdi.
Musul'a ziyaretlerinde Turk-İslam eseri caminin restorasyon calışmalarını sahada gorduklerine ve yetkililerden bilgi aldıklarına işaret eden Kucuksakallı, "Ulkemizin de boyle onemli bir eserin restorasyonuna katkıda bulunacağından hic şuphem yok. Bu katkının mahiyeti, onumuzdeki donemde hukumetimiz, Kultur ve Turizm Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığının birlikte calışmasıyla belirlenebilecektir." ifadelerini kullandı.
Kucuksakallı, henuz ciddi anlamda ilerleyen bir restorasyon olmadığını, yetkililerin, 4-5 yılı bulacak bir calışma sonrasında caminin aslına uygun şekilde yapılacağını soylediğini aktardı.
Başkonsolos Kucuksakallı, "Tabii bizim Turkiye olarak burada restorasyonda onem verdiğimiz bir husus da hem caminin hem minarenin hem de cevresinin aslına uygun olarak yapılmasıdır. Bunu da izlemeye, takip etmeye devam edeceğiz." şeklinde konuştu.



