
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Gelişen, guclenen Turkiye, Balkanlar'ın, Kafkaslar'ın, Orta Doğu'nun barış, huzur, guvenlik ve refahının teminatıdır." dedi.
21 Aralık Turkce Eğitim Gunu dolayısıyla Kuzey Makedonya'nın başkenti Uskup'te bulunan Şentop, Yunus Emre Enstitusu (YEE), Okcular Vakfı ve Uluslararası Balkan Universitesi (İBU) iş birliğinde duzenlenen "Osmanlı Rumelisi'nden Gunumuze Gonul Mirası" konulu panelde konuştu.
Şentop, "Soğuk Savaş" yıllarında devletler ve milletlerin sadece sınır cizgileriyle değil, zihinlerde de ayrıldığını ve milletleri birbirine yabancılaştıran bu surecte gonuller arasındaki mesafelerin de acıldığına dikkati cekerek, yuzlerce yıl aşinası oldukları Balkanlar ile de irtibatlarının buyuk olcude koptuğunu ve insanlığın uzerine kabus gibi coken bu donemin toplumların hafızasında korleşmeye yol actığını kaydetti.
İki dunya savaşının ardından yaşanan ideolojik fanatizm doneminin sembolik anlamda 1989'da sona erdiğini ve bunun Berlin Duvarı'nın yıkılmasıyla gercekleştiğini aktaran Şentop, yıkılan o duvarın anlamı insanların birbirlerine kavuşmasının onundeki engellerin kalkmaya başlaması ve kafalardaki on yargıların da yıkılması anlamına geldiğini kaydetti.
Şentop, Berlin Duvarı'nın yıkılmasının kendilerine de gonul coğrafyasındaki kardeşleriyle buluşma fırsat sunduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Avrupa'dan Asya'ya, Balkanlar'dan Kafkaslar'a kadar geniş bir coğrafyada yaşayan insanlar, birlikte gelecek planları yapmaya başladılar. Bugun misafir olarak bulunduğumuz bu topraklarda yaşayan insanların akrabalarının coğu Turkiye'dedir. Sadece Turk kokenli soydaşları kastetmiyorum, akraba topluluklar, hatta komşu dediğimiz farklı inanclardan insanların da yaşadığı, anavatan olarak gorduğu yer Turkiye'dir. Biz buraya nasıl bakıyorsak, onlar da Turkiye'ye aynı şekilde bakıyor. Turkiye, gonul coğrafyamızdaki butun kardeşlerimiz gibi Kuzey Makedonya'daki kardeşlerimizin de vatanıdır. Anadolu'daki milyonlarca Turk gibi, devletimizi tecdit edip milletimizin tarih sahnesine onderlik eden Gazi Mustafa Kemal Ataturk'un kokleri de bu topraklardadır."
Şentop, Turk şiirinin en onemli isimlerinden Yahya Kemal'in de Uskup'un bir armağanı olduğunun altını cizerek, şu ifadeleri kullandı:
"İstanbul ve Edirne'den sonra Osmanlı'nın izlerinin butun sadeliği ve zarafetiyle Rumeli'de olduğu gorulur. Şu an bulunduğumuz Uskup'te gezerken şadırvan sohbeti yapabilir, bedestenlerde alışveriş yapabilir, Vardar Nehri kıyısında oturup Taşkopru'den gelip gecenleri seyredebilir, hemen yanındaki Davut Paşa Hamamı'nı gorebilirsiniz. Sokaklarda ana dilimizle sohbet edebilir, konuştuğunuz insanlarda kendimizden derin ve bircok iz bulabilirsiniz. Butun bunları Ohrid'de, Manastır'da, Kalkandelen'de, Saraybosna'da, Mostar'da, İşkodra'da, Berat'ta, Prizren'de, Yanya'da, İskece'de, Gumulcine'de, Selanik'te gorebilirsiniz. Bizim bu toprakları sevmemizin sebebi işte budur. O yuzden Turklerin yurt dışı turlarla en fazla gezdikleri ulkeler Balkan ulkeleridir. Buralara geldiklerinde Beypazarı, Safranbolu, Taraklı, Akyazı gibi kadim şehirlerimizde ne goruyor, ne hissediyorlarsa aynısını bu topraklarda, bu coğrafyada gorurler. Bu sebeple buralara gelen kardeşlerimiz kendilerini memleketlerinde hissederler."
"Turkiye, Balkanlar'ın Asya'ya acılan kapısıdır"
Balkanlar'ın, aynı zamanda Turkiye'nin Avrupa'ya acılan kapısı olduğunu vurgulayan Şentop, şunları kaydetti:
"Turkiye de Balkanlar'ın o geniş Asya coğrafyasına acılan kapısıdır. Bizler birbirimize muhtacız. Muhtaclığımız aciziyetten değildir, gelişme ihtiyacımızdandır. İhtiyacımızı gidermek icin, istikbal bize fırsatlar sunmaktadır. Fırsatları dostlarımızla birlikte değerlendirebiliriz. Bunun icin de dostlarımızı uzakta aramamalıyız. Zenginlikten kimseye zarar gelmez. Şikayet ettiğimiz sorunlarımızı cozmek icin iş birliği yapmalı, aramızda refahı yaymalıyız. Gelişen, guclenen Turkiye, Balkanlar'ın, Kafkaslar'ın, Orta Doğu'nun barış, huzur, guvenlik ve refahının teminatıdır. Savaş ve catışma uzerine kurulu bir gelecek arayışının sonu gelmiştir artık. Artık yaşamak isteyen yaşatmak zorunda."
Kovid-19 salgınının tum ulkeleri olumsuz etkilediğine dikkati ceken Şentop, tum devletleri yeniden sert tedbirler almaya zorlayan salgını herkesin uyarı olarak değerlendirmesi gerektiğini, salgınla mucadele ederken devletler arası iş birliğinin şart olduğunu acı bir tecrubeyle oğrendiklerini soyledi.
Komşu, komşunun kulune nasıl muhtac ise devletlerin de birbirine muhtac olduğunu vurgulayan Şentop, konuşmasını şoyle tamamladı:
"Hicbir devletin sınırlarının dışından gelen sorunları tek başına cozme kabiliyeti yoktur. Sorunları birlikte cozmek icin calışmak mecburiyetindeyiz. Koronavirus salgınının yarattığı tahribatı gidermek icin devletler iş birliği yapma mecburiyetindedir. Balkan ulkeleri savaş ve şiddetin yarattığı acıları fazlasıyla yuz yıl boyunca yaşadılar. Bu topraklarda artık barış, huzur ve guvene dayalı istikrarlı kalkınma donemine ihtiyac duyulmaktadır. Biz, Kuzey Makedonya merkez olmak uzere butun Balkanlar'ın barış, huzur ve guven icinde olmasını, halklarının refaha kavuşmasını son derecede onemsiyoruz. Bazı devletler Soğuk Savaş doneminin alışkanlıklarını devam ettirmeye calışıyorlar. Onların dunyadaki değişimi idrak etmediklerini duşunuyorum. Artık devletler birbirleri uzerinde nufuz tesis ederek değil, iş birliği yaparak gelecek planları yapmak zorundadır. Gelecek, insan odaklı planlanmalı ve milletlerin ortak cıkarları uzerine inşa edilmelidir. Bu sebeple bilimde, sanatta, ticarette, sanayide ve teknolojide iş birliği yapmak zamanın bize yuklediği bir sorumluluktur."
Kuzey Makedonya Anayasa Mahkemesi Başkanı Murat: "700 yıllık medeniyetin bekcileriyiz"
Kuzey Makedonya Anayasa Mahkemesi Başkanı Salih Murat ise ulkesindeki Turklerin en yapıcı milletlerden biri olduğunu vurgulayarak, "Turkiye ve Kuzey Makedonya ilişkilerinde ana unsur buradaki soydaşlardır. Biz bugun Rumeli'de altı devlette yaşıyoruz. Her yerde yapıcı unsur olduk ve asırlarca buyuklerimizin getirdiği gonul koprulerini bugun Uskup'te de biz yapıyoruz. Kuzey Makedonya-Turkiye ilişkilerinde biz yıllarca beklemiştik ana devletimizi. Bu son 10 yılda bunu aldık ve artık Ankara'nın ajandasında biz de varız, soydaşlar var. Cunku biz burada 700 yıllık bir medeniyetin bekcileriyiz." ifadelerini kullandı.
Okcular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız da her yıl fetihleri anlamak ve fatihleri anmak icin toplantılar duzenlediklerini belirterek, bugun de medeniyet mirasının Rumeli'deki duruşunu bir sohbet konusu yaptıklarını aktardı.
Ecdadın Balkanlar'da başta sevgi ve muhabbeti mayaladığını kaydeden Yıldız, "Cumhuriyetimizin banisi Mustafa Kemal Ataturk'un doğum yeri bu topraklar. İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un doğum yeri bu topraklar. Yine bizim ruh dunyamızı, gonul dunyamızı, medeniyet yuruyuşumuzu en guzel cumlelerle kelimelerle ifade eden Yahya Kemal Beyatlı bu toprakların cocuğu. Hep birlikte Anadolu'nun Rumeli'yi mayalaması gibi Rumeli'nin de Anadolu'yu mayalamasına şahit olduk." diye konuştu.
İBU Yonetim Kurulu Başkanı Aydoğan Ademovski ise Kuzey Makedonya'da yaşayan Turkleri bu kutlu bayramda hem de kuresel salgın doneminde yalnız bırakmadığı icin Şentop ve beraberindeki heyete teşekkur etti.
İBU Rektoru Mehmet Dursun Erdem de universitenin kurulduğundan beri bu gibi sosyal faaliyetleri organize etme noktasında her zaman oncu bir rol oynadığını kaydederek, bugun geldikleri noktada İBU'nun ulkedeki en kaliteli universite olarak on plana cıktığını soyledi.
Okcular Vakfı İmam Hatibi Hasan Yayla'nın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programa, Turkiye'nin Uskup Buyukelcisi Hasan Mehmet Sekizkok, Turkiye Kultur ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, ulkedeki Turk kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, bakanlar, milletvekilleri ve diğer davetliler katıldı.
(Bitti)
Kaynak: Anadolu Ajansı / Dzihat Aliju