















Turk Kadını
Buyuk atalarımız ve onların anaları, tarihin, olayların tanıklığıyla sabittir ki, cidden yuksek faziletler gostermişlerdir. Burada bircok noktalardan sayabileceğimiz o faziletlerin en buyuğu ve en ehemmiyetlisi kıymetli evlÂtlar yetiştirmeleriydi. Şunu soylemek istiyorum ki, kadınlarımızın umumî vazifelerde uzerlerine duşen hisselerden başka kendileri icin en ehemmiyetli, en hayırlı, en faziletli bir vazifeleri de iyi anne olmaktır. Bugunun anaları icin gerekli ozellikler taşıyan evlÂt yetiştirmek, evlÂtlarını bugunku hayat icin faal bir uzuv haline koymak, pek cok yuksek ozelliği şahıslarında taşımalarına bağlıdır. Bu sebeple kadınlarımız hatt erkeklerden daha cok aydın, daha cok feyizli, daha fazla bilgili olmağa mecburdurlar. Eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa boyle olmalıdırlar.
Kadının en buyuk vazifesi analıktır. İlk terbiye verilen yerin, ana kucağı olduğu duşunulurse bu vazifenin ehemmiyeti lÂyıkiyle anlaşılır. Milletimiz kuvvetli bir millet olmaya karar vermiştir. Bugunun gereclerinden biri de kadınlarımızın her hususta yukselmelerini temindir. Bu sebeple kadınlarımız da Âlim ve teknik bilgi sahibi olacaklar ve erkeklerin gectikleri butun tahsil derecelerinden gececeklerdir. Sonra kadınlar sosyal hayatta erkeklerle beraber yuruyerek birbirinin yardımcısı ve koruyucusu olacaklardır.
İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan murekkeptir. Kabil midir ki, bu kutlenin bir parcasını ilerletelim, otekini ihmal edelim de kutlenin butunluğu ilerleyebilsin. Mumkun mudur ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkca oteki kısmı goklere yukselebilsin?
alıntıdır