Kadın Sağlığı ve Calışma Hayatı
Ureme sistemleri ile ilgili farklar dışında, kadın ve erkek işcilerin zararlı iş koşullarından ve bunları kontrol onlemlerinden aynı şekilde etkilendiğine dair yaygın bir yanlış anlayış vardır. Kadınlar ve erkekler coğu kez aynı hastalıktan etkilenirken, fiziksel, metabolik, hormonal, fizyolojik ve psikolojik olarak faklılık gosterirler. Orneğin, kadınların ortalama beden ve kas kutlelerinin daha kucuk olması nedeniyle kişisel koruyucu giysilerin ve aracların olculerine uygun olup olmadığına dikkat etmek gerekir. Aynı şekilde, ortalama beden kutlesinin erkeklerden daha kucuk olması kadınları alkolun karaciğer ve santral sinir sistemi uzerine etkileri acısından daha duyarlı kılar.
Calıştıkları iş turleri, yaşam bicimlerini etkileyen sosyoekonomik ortam ve sağlığı geliştirme programlarına katılım ve yanıt acısından da faklılıklar gosterirler. Son zamanlarda bazı değişiklikler olmasına rağmen, kadınlar genellikle sıkıcı derecede rutin ve tekrarlayıcı kazalara maruz kaldıkları işlerde calışıyorlar. Ucret eşitsizliği yaşıyor; ev işleri, cocuk ve yaşlı bakımı gibi erkeklerin aynı derecede paylaşmadığı sosyal sorumluluklar taşıyorlar.
Gelişmiş ulkelerde kadınların beklenen yaşam suresi, hemen her yaş grubunda, erkeklerden uzundur. Beklenen yaşam suresi 45 yaşındaki bir Japon kadın icin 37.5 yıl, İskoc kadın icin 32.8 yıl iken diğer birinci dunya ulkelerinden kadınlar icin de bu sınırlar arasındadır. Bu gercekler kadınların sağlıklı olduğu gibi bir algılamaya neden olur. Bu "extra" yılların, coğu onlenebilir olan kronik hastalıklar ve sakatlıklarla gecirildiği gerceği ise gozden kacırılmaktadır. Bircok kadın karşılaştıkları sağlık risklerinden, dolayısıyla bu risklerin kontrolu ve ciddi hastalık ve kazalardan korunma yontemlerinden haberdar değildir. Orneğin, bircok kadın meme kanseri riskinin fakındayken, zaman icinde kadınlarda major olum nedeni haline gelen kalp hastalıklarının ve primer olarak sigara kullanımındaki artışa bağlı olarak ki koroner arter hastalıkları icin de major risk faktorudur. artış gosteren akciğer kanserinin farkında değillerdir.
Amerika Birleşik Devletleri'nde, 1993 yılında, 2500 erişkin kadın ve 1000 erişkin erkekle goruşulerek yapılan ulusal bir araştırma (Harris ve ark.1993) kadınların ciddi sağlık sorunları yaşadıklarını ve gerekli tıbbi yardıma ulaşamadıklarını gostermiştir. Araştırma sonuclarına gore, her on kadından uc veya dordunun uygun klinik koruyucu hizmet almamaları nedeniyle tanısı konulmamış, tedavi edilebilir hastalık riski taşıdığı saptanmıştır. Koruyucu hizmet almamalarının nedeni, sağlık sigortalarının olmaması veya doktorlarının test yaptırmalarını ve araştırmanın gerekli olduğunu soylememesidir. Ayrıca, araştırmaya katılan onemli sayıdaki kadının kişisel doktorlarından memnun olmadıkları gorulmuştur: on kadından dordu (erkeklerin iki katı) doktorun kendilerini ciddiye almadığını ifade etmiş ve % l7’sine (erkeklerde % 10) problemin "kafasında" olduğu soylenmiştir.
Ruhsal hastalık oranları kadınlar ve erkekler icin kabaca aynı iken hastalık turleri değişmektedir: kadınlarda depresyon ve anksiyete bozuklukları daha sık gorulurken erkeklerde madde ve alkol bağımlılığı ve anti sosyal kişilik bozuklukları sıktır (Glied ve Kofman 1995). Erkekler genellikle ruh sağlığı uzmanlarından yardım alırken, kadınlar sıklıkla birinci basamakta tedavi edilmekte ve coğu ihtiyac duydukları ilgiyi gorememektedir. Kadınlar, ozellikle yaşlı kadınlar, fazla oranda psikotropik ilac recetesi almakta ve bu durum psikotrop ilacların muhtemelen aşın tuketildiği konusundaki kaygıyı arttırmaktadır. Cok sık olarak, onlenebilir ve tedavi edilebilir sorunlardan ve stresten kaynaklanan zorluklar, sağlık calışanları, aile uyeleri, şefler ve calışma arkadaşları ve hatta kadınların kendileri tarafından "ay hali' veya "yaşam değişikliği" yansıması olarak tanımlanmakta ve tedavi edilmeden bırakılmaktadır.
Saydığımız koşullar, kadınların yaşlı ya da genc olsun bedenlerini tanıdıkları ve onun nasıl işlediğini bildikleri varsayımıyla birleşmektedir. Bu varsayım doğruluktan uzaktır. Bu konuda yaygın bir ihmal ve eleştirilmeden kabul edilmiş yanlış bilgilenme soz konusudur. Coğu kadın bilgisizliğini acıklamaktan utanmakta ve "normal" veya basit acıklamaları olan semptomlar nedeniyle kaygı taşımaktadır.
Kadınlar, calışma yaşamının buyuk bir kısmında işgucunun %50'sini oluşturduğuna ve bazı sektorlerde daha fazla yer aldıklarına gore; onlenebilir ve duzeltilebilir sağlık sorunları sağlıkları, uretkenlikleri ve calıştıkları şirketler uzerinde belirgin ve ortadan kaldırılabilir bir yuk doğurmaktadır. Bu yuk, kadınlar icin duzenlenmiş bir işyeri sağlık geliştirme programı ile belirgin şekilde azaltılabilir.
Kadın Sağlığını Geliştirmek icin İşyeri Programı
Sağlık bilgisinin buyuk bir kısmı gazeteler, dergiler ve televizyon kanalıyla edinilmektedir. Fakat bu bilgilerin coğu eksiktir ve belli urunlerin ve hizmetlerin tanıtımı icin uyarlanmıştır. Medya, genellikle, tıbbi ve bilimsel gelişmelerin tanıtımında, cevaplandırdığından daha cok soru sormakta ve hatta gereksiz gerginliklere yol acmaktadır. Sağlık calışanları hastanelerde, kliniklerde ve ozel muayenehanelerde hastanın semptomları ile bağlantılı olmayan onemli sağlık konuları ile vakit harcamamak iciıı hastanın verilen bilgileri anlayabilecek bir altyapıya sahip olup olmadığından emin olmak konusunu coğu kez eksik bırakmaktadırlar.
İyi duzenlenmiş bir işyeri sağlık geliştirme programı, kesin ve tam bilgilenme, grup icinde ve bireysel goruşmelerde soru sorabilme fırsatı, klinik koruyucu hizmetler, sağlık geliştirme etkinliklerine katılını fırsatı, hastalık ve sakatlıkları asgari duzeye cekebilmek
icin danışmanlık hizmetini icermelidir. İşyeri, sağlık deneyimlerinin ve bilgilerinin paylaşımı icin hele de sağlık sorunları iş koşulları ile bağlantılıysa ideal bir ortamdır. Sağlıklı yaşam bicimine ulaşılması ve sağlık geliştirici etkinliklere katılım icin calışma arkadaşlarının varlığı ek bir motivasyon sağlar.
Kadınlara yonelik programlar buyuk bir ceşitlilik gostermektedir. Ernst ve Young adlı buyuk bir firma, Londra’daki calışanları icin dışarıdan gelen bir konsultan tarafından duzenlenen Kadınlar İcin Sağlık Seminerleri organize etmiştir. Seminerlere tum duzeylerden calışanlar katılmış ve cok memnun kalmışlardır. Katılan kadınlar sunumlarının bicimini belirleme konusunda serbest bırakılmıştır. Konsultan dışarıdan geldiği ve calışma statuleri icin bir tehdit oluşturmadığı icin, birlikte kadın sağlığı hakkında kafalarının karışık olduğu bircok konuyu tartışmış ve acıklığa kavuşturmuşlardır.
İngiltere'de BUPA (British United Provident Association) Sağlık Merkezleri 35 bağlantılı ancak coğrafi olarak ayrı birimde gezici sağlık uniteleriyle binlerce kadına hizmet vermiştir. Kadınların buyuk bir coğunluğu sağlık geliştirme programlarına işverenleri tarafından gonderilmiş, geri kalanlar bağımsız olarak katılmışlardır.
BUPA, en azından İngiltere'de, sadece kadınlara koruyucu hizmet veren muhtemelen ilk kadın sağlığı merkeziydi. Hastane bazlı ve bağımsız kadın sağlığı merkezleri yaygınlaşmakta ve varolan sağlık sistemi icinde yeterli hizmet alamayan kadınlar icin bir cekim merkezi oluşturmaya başlamaktadır. Prenatal ve obstetrik hizmetler yanında ozellikle koruyucu hizmetlere onem veren birinci basamak sağlık hizmeti sunulmaktadır.
Johns Hopkins School of Hygiene and Public Health'den araştırmacılar tarafından, Commonwealth Foundation desteğiyle yapılan, 1994 yılı Kadın Sağlığı Merkezleri Ulusal Araştırmasına gore ABD'de 3600 kadın sağlığı merkezi vardır (Weisman 1995). Bunların %71'i primer olarak rutin jinekolojik muayene, Pap testi ve aile planlaması hizmeti verirken; %82'si gebelik testi ve kurtaj danışmanlığı; %5O'si kurtaj; ayrıca cinsel yolla bulaşan hastalıkların tespiti ve tedavisi, meme muayenesi ve kan basıncı kontrolu hizmetleri verilmektedir. Bu merkezlerin bircoğu cevresindeki işyerlerinin kadın calışanlarına işyeri kadın sağlığını geliştirme programları cercevesinde hizmet sunmaktadır.
Verilen hizmet turu ne olursa olsun, kadın calışanlar icin işyeri sağlık geliştirme programının başarısının sırrı sadece sunulan bilgi ve hizmetin guvenilirliğinde değil, daha onemlisi, sunuluş biciminde yatmaktadır. Programlar kadınların yaklaşımları, anlayışları ve aynı zamanda kaygıları dikkate alınarak belli bir duyarlılıkla hazırlanmış olmalıdır. Bir yandan destekleyici olmalı ve hizmeti bir lutufmuş gibi sunmamalıdır.
Kadınların Sağlığı ve Calışma Yaşamları
Kadınlar ucretli işgucu piyasasında kalıcıdır. Hatta bircok endustrinin temel işgucunu oluşturmaktadır. Erkeklerle her acıdan eşit uygulamalarla karşılaşmalıdırlar. Sadece bazı sağlık deneyimleri acısından farklılık gosterirler. Sağlık geliştirme programı kadınları bu farklılıklar konusunda bilgilendirmeli; ihtiyac duydukları ve istedikleri sağlık hizmeti turune ve kalitesine ulaşmaları icin guclendirmelidir. Şirketler ve yoneticiler kadınların coğunun onemli kadın hastalıkları yaşamadıkları, yaşayan kucuk bir kısım icin de onleme ve kontrolun mumkun olduğu konusunda eğitilmelidir. Kadın hastalıkları, cok nadir olgular dışında ve benzer hastalıkları olan erkeklerden daha sık olmayacak duzeyde, kadınların tam katılımı ve etkin iş performansının onunde engel oluşturmamaktadır.
Bircok kadın yonetici bulundukları yuksek pozisyonları sadece işlerinin mukemmel olmasından dolayı değil, aynı zamanda hicbir kadın hastalığı yaşamadıklarından dolayı elde etmişlerdir. Bu durum bazı kadın yoneticilerin bu tur sorunları yaşayan kadınlara karşı daha tahammulsuz ve destekleyici olmayan bir tavır sergilemelerine yol acabilir. Gorunen o ki, işyerinde kadınların yukselmelerinin onundeki engellerden biri de kadınların kendileridir.
Kadın sağlığı konularına ve sorunlarına odaklanan ve onları uygun duyarlılık ve bağlantı ile yonlendiren bir işyeri kadın sağlığı geliştirme programının sadece calışan kadınlara değil, aynı zamanda onların aileleri, toplum ve calıştıkları işyerlerine de faydası vardır.
alıntı
Kadın Sağlığı ve Calışma Hayatı
Kadınca0 Mesaj
●27 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kadınlar Kulübü
- Kadınca
- Kadın Sağlığı ve Calışma Hayatı