"Kadınlar, erkeğin psikolojik ihtiyaclarının goz onune alınması gerektiğini de bilmelidir. Bunu yapabilen kadınların evlilikleri daha kaliteli yurur." diyen Prof. Nevzat Tarhan eşinizi sevgiliniz gibi gormenin formulunu acıkladı:



Bu şifreler en cok aileye ve karı-koca ilişkilerine yansıyor. Prof. Dr. Nevzat Tarhan'la geleneksel aile eğitimimizde yapılan hataları, kırılması gereken şifreleri, erkek ve kadının evlilik algılarını konuştuk.
Turkiye'deki geleneksel aile eğitimini tarif eder misiniz?
Geleneksel aile eğitiminde ozellikle kız cocukları iyi bir anne ve iyi bir eş olmaya gore hazırlanır. Bu, evlilik bağlarını guclendirici bir yaklaşımdır. Aileler bu şekilde davranarak kız cocuklarına bağımlılık eğitimi verirler. Boylece babaya bağımlılıktan, eşe bağımlı olmaya doğru bir gidiş ortaya cıkar.
Bağımlılık bir sorun değil midir?
Sorundur elbette. Zira kadın acısından bireyselleşme sıkıntısı yaşanır. Kadının devamlı 'veren', kurallara uyan taraf olması, evlilik bağları acısından kendine guvensiz, soz hakkı olmayan bir annenin varlığını ortaya koyar ki; bu durum cocukların eğitimine yansır.
KADIN CAMAŞIR MAKİNESİ Mİ?
Kadın ve erkeğin istekleri nelerdir bu geleneksel yapıda?
Geleneksel yapımızda kadın, onu sevecek ve ihtiyaclarını giderecek birini ister. Erkek de ceşitli ihtiyaclarını karşılayan, evinin yiyecek icecek, tertip ve duzenini ayarlayan birini arzu eder. Hatta erkekler hanımlarına, 'camaşır makinesi' diye takılırlar. Erkekler evliliği ne yazık ki daha cok fiziksel ihtiyaclarını giderecek bir beraberlik gibi gorur. Kadın psikolojik ihtiyaclarının karşılanacağını duşunur. Burada esas olan erkeğin, kadının psikolojik ihtiyaclarını, kadının da erkeğin fizyolojik ihtiyaclarını anlamaya calışmasıdır ama, durum pek de bu boyutta ilerlemez.
AŞAĞI TUKURSEN SAKAL
Evlilikte kadın ve erkeğe bicilen roller, coğunlukla eşlere 'dar' geliyor, neler kodlanmış eşlere?
Bizdeki erkek, evlendikten sonra eşini sadece 'cocuklarının annesi' olarak gorur, kendi eşi gibi gormez. Fakat kadın da annesinden, evlendikten sonra sadece 'cocuklarının annesi' gibi davranma eğitimi aldığından; dişiliğini, erkeğiyle mutlu olacağı paylaşımları unutur.
Sadece anneliği on plana cıkarır. Bu arada erkek de 'cocuğa fazla zaman ayırıyor, benimle ilgilenmiyor' tarzında duşunerek, bundan rahatsız olur. Kadınlar o zaman, 'cocukları kıskanıyor musun?' diye sorarlar. Halbuki yaşanan kıskanma değil, kadının duygusal paylaşımının yanlış yone sevk edilmesidir.
İYİ ANNELİK YETMEZ
Aileler cocuklarını yetiştirirken iyi eş ve iyi ebeveyn olma kavramlarını onlara ayrı ayrı anlatmalıdır.
Boşanmaların ya da aldatmaların artmasında bu yanlış kodların buyuk etkisi var diyebilir miyiz?
Evet. Yaşadığımız cağda kadınların eşlerini ellerinde tutabilmeleri icin iyi anne olmaları yetmemektedir. Kadınlar, erkeğin psikolojik ihtiyaclarının goz onune alınması gerektiğini de bilmelidir. Bunu yapabilen kadınların evlilikleri daha kaliteli yurur. Aslında evlilikleri cennete cevirmek ve her zaman sevgili kalabilmek, heyecan duyabilmek mumkundur. Yeter ki doğru anlayalım birbirimizi...
Anneler kızlarını evlendirirken, 'aman kızım idareci ol, sabırla hareket et' eğitimi verirler. Bu tavsiye bir noktaya kadar doğrudur, ama artık erkeklerin eşlerine karşı eskisi kadar sadık ve adil davranmadıkları da bir gercektir. Erkekler eşlerinden daha guzel, daha cekici bir kadın gordukleri zaman, kadına sırtını donebilme eğilimini eskiye gore daha fazla taşımaktadır. Boyle olunca evlilik bağları bir muddet sonra sarsılabilir. Bu eğitimi alan kadın mağdur olur.