
Yaşar Universitesi Uluslararası İlişkiler Bolumu seminerine konuşmacı olarak katılan Avukat Dr. İpek Cimen Bulut, bir urun veya hizmetin sunulmasında, kişisel verilerin işlenmesine yonelik rıza verilmesinin on koşul olarak belirlenmesi ve bu rıza verilmeden kişinin o urun ya da hizmetten yararlandırılmamasının yasaya aykırı olduğunu soyledi. Bulut, ayrıca, Turkce olmayan aydınlatma ve rıza metinlerinin de yasadaki "acık ve kolay anlaşılır olma" şartını yerine getirmemesi nedeniyle aydınlatma yukumluluğune uygun olmayacağını belirtti.
Yaşar Universitesi Uluslararası İlişkiler Bolumu seminerler serisi kapsamında, Avukat Dr. İpek Cimen Bulut'un konuşmacı olduğu "Cevrim ici Ortamlarda Kişisel Verilerin Korunması" başlıklı cevrim ici seminer gercekleştirildi. Seminerin moderatorluğunu yapan Bolum Başkanı Doc. Dr. Ayselin Yıldız, pandemiyle birlikte her şeyin cok daha fazla cevrim ici ortama taşındığı gunumuzde, kişisel verilerin ve korunmasının daha onemli hale geldiğini ifade ederek, boyle bir seminer duzenleyerek farkındalık ve bilinc oluşturmak istediklerini dile getirdi.
2016 yılında yururluğe giren 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile ilgili bilgiler veren Avukat Dr. İpek Cimen Bulut, bu yasa ile veri cağı olarak adlandırılan gunumuzde, kişisel verilerimizin guvence altına alınarak bunların hangi şartlarda işlenebileceğinin duzenlenmeye calışıldığını soyledi.
HANGİ AMACLA ALINDIĞI ACIKCA BELİRTİLMELİ UYARISI
Kişisel verilerin işlenmesinde hukuka uygunluk sebeplerinden biri olan acık rızanın unsurlarının, kanunda acıkca sayıldığını vurgulayan Dr. İpek Cimen Bulut, "Bu unsurlardan birinin dahi olmaması halinde, yasada tanımlanan acık rıza kapsamından cıkacaktır. Oncelikle rızanın, hangi amac doğrultusunda ve ne kapsamda verildiğinin acıkca anlaşılır olması şarttır. Rıza metni, kişisel verilerin işlenmesi faaliyetinin olası başka amacları da kapsayabileceği anlamı cıkarılabilen ibareler iceren muğlak ve genel ifadeler taşımaması da gerekmektedir. Bu bağlamda 'Kişisel verilerimin işlenmesine muvafakat ediyorum' gibi hangi kişisel verilerin, hangi işleme faaliyeti kapsamında ve hangi sınırlar cercevesinde işlenmesine izin verildiğinin belli olmadığı acık uclu ifadeler, ilgili yasa cercevesinde acık rızanın verilmiş olduğu şeklinde yorumlanmamalıdır" dedi.
Ozellikle internette bir urun ya da hizmet satın almak istenildiğinde karşımıza cıkan, kişisel verilerin işlenmesine acık rıza vermenin "on koşul" haline getirilmesine de değinen Dr. Bulut, "İlgili yasa kapsamında, gecerli bir acık rızanın verilmesinde olmazsa olmaz bir diğer unsur da rızanın, veri sahibi kişinin ozgur iradesine dayanması gereğidir. Bu kapsamda bir urun veya hizmetin sunulmasında, kişisel verilerin işlenmesine yonelik rıza verilmesinin on koşul olarak belirlenmesi ve bu rıza verilmeden kişinin o urun ya da hizmetten yararlandırılmaması, yasaya aykırıdır. Bu durumun, somut olayda ozgur iradenin sakatlanmasına neden olabileceği unutulmamalıdır. Kişisel Verileri Koruma Kurumu, yayınladığı 'acık rıza' başlıklı kılavuzdaki orneklerde, bu şekilde alınan acık rızanın 'ozgur irade ile acık rıza verilmesi ilkesi ve olcululuk ilkesine' aykırı olacağını belirtmiştir" diye konuştu.
YABANCI DİLDE AYDINLATMA METNİ GECERLİ OLUR MU?
Dr. İpek Cimen Bulut, karşılaştığı bir olaydan ornek vererek, neredeyse girdiğimiz her internet sitesinde ve sosyal medya platformunda karşımıza cıkan "kişisel verilerin işlenmesine ilişkin aydınlatma metinleri"nin, nasıl olması gerektiğine de değindi. Bulut, "Aydınlatma yukumluluğu yerine getirilirken Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun yanı sıra Aydınlatma Yukumluluğunun Yerine Getirilmesinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ'e de uyulması gerekir. Bu tebliğin 5/ğ maddesine gore, 'Aydınlatma yukumluluğu kapsamında ilgili kişiye yapılacak bildirimin anlaşılır, acık ve sade bir dil kullanılarak gercekleştirilmesi gerekmektedir' denilmekte. Ulkemizde faaliyet gosteren bazı sosyal medya platformlarının kişisel verilerin işlenmesine ilişkin olarak kullanıcılara gonderdikleri aydınlatma metinlerinin yabancı bir dil kullanılarak hazırlandıklarını goruyoruz. Bu durum, Turkiye'de yerleşik kullanıcıların, metinde kullanılan yabancı dili hic bilmemeleri, bilmek zorunda olmamaları veya bilseler dahi dile yeterince hakim olmadıkları icin metni tam olarak anlama hususunda karşılaşabilecekleri zorluklar da dikkate alındığında, bu metinlerin, ilgili tebliğin 5/ğ maddesinde hukum altına alınan 'Anlaşılır, acık ve sade bir dil kullanılması' koşulunu karşılamadığı kanaatindeyim. Bu sebeplerle destekleyici bilgi ve belgelerle başvuru yolları kullanıldığı takdirde onumuzdeki gunlerde Kişisel verileri Koruma Kurulu'nun bu konuyu da inceleyebileceğini duşunuyorum" dedi.
İHLAL SOZ KONUSUYSA NE YAPILMALI?
Avukat Dr. İpek Cimen Bulut, kişisel verilerin ihlal edildiğinde neler yapabileceğini de anlattı. Bulut, şoyle devam etti:
"Genel mahkemeler aracılığıyla yargı yoluna başvurabileceğimiz gibi 6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanunu'nun veri sahibi ilgili kişilerin kişisel verilerinin korunmasına ilişkin olarak getirdiği hak arama yollarına da başvurabiliriz. Kanun, kademeli bir başvuru yontemi getirmekte. Buna gore; birinci kademe, kişisel verilerinin ihlal edildiğini duşunen kişinin, oncelikle veri sorumlusuna başvurmasıdır. Veri sorumlusu, yasal suresi icinde bu talebi reddeder, talebe herhangi bir cevap vermez ya da verdiği cevap ilgili kişi tarafından yeterli bulunmazsa ikinci aşamaya gecilebilir. Veri sorumlusuna başvuru yolu tuketilmeden, ikinci kademeye gecilemeyeceğinin altını burada onemle cizmek gerekiyor. İkinci kademe ise yine yasal suresi icinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu'na şikayet hakkının kullanılması. Kurul, şikayet uzerine yapacağı inceleme sonucunda kanun hukumlerinin ihlal edildiği sonucuna varırsa bu aykırılığa ilişkin kararını ilgililere tebliğ edecektir. Şikayet tarihinden itibaren, kurul tarafından 60 gun icinde herhangi bir cevap verilmediği durumlarda ise talebin reddedilmiş sayılacağı hukme bağlanmıştır."
(İHA)


