AİLE İCİNDE CELİŞKİYE DUŞTUĞUMUZ DURUMLAR
Toplumumuzda klasik aile yapısına baktığımızda anne baba ile cocuklar arasında otoriter bir ilişkinin hÂkim olduğu gorulmektedir. Zamanla, ailesinden gorduklerini cocuklarına yansıtmak istemeyen ailelerin aşırı serbestliği ile birtakım kuralların da olması gerektiği inancını benimsemiş aileler arasında aile yapısının, demokratik bir yapıya kavuşmaya başladığı da gozlenmektedir.
Ancak her toplulukta olduğu gibi toplumun en kucuk birimi olan ailede de birtakım celişkiler ya da tutarsızlıklara rastlanmaktadır. Coğu zaman bundan şikÂyetci olan da gencler, cocuklardır.
Sozum ona 11–12 yaş civarı bireye ailesi sorumluluklarını hatırlatmada ‘Artık sen buyudun.’ derken, hararetli bir tartışmanın ortasında ortaya bir fikir atan cocuğa ‘Sen daha kucuksun, anlamazsın.’ diyebilmektedir. Ozellikle ergenlik donemindeki, yani cocukluk donemi cıkışı ile ergenlik donemi girişindeki birey icin konumu zaten karmaşıkken ailenin bazen ‘Buyudun.’ bazen ‘Kucuksun.’ demesi ergen icin daha anlaşılmaz, tutarsız hatta isyan sebebi bir durum olabilmektedir.
Bunun yanı sıra aileler cocuklarından bekledikleri davranışlarda tutarlı olmada zaman zaman aksaklık yaşayabilmektedirler. Orneğin aile, cocuğunun sosyal yaşamda hakkını savunan, kendini ezdirmeyen, cekingen davranmayan dahası sesi cıkan bir birey olmasını beklerken aile icinde itaatkÂr olmasını bekleyebilmektedir. Aile icindeki eleştirilerine, ses cıkartışına o kadar da istekli yaklaşmayabilmektedir. Oysa birey sosyal yaşantısında atılgan, sesi cıkan bir bireyse bu durum genellenecek ve bu durumun bir doğal sonucu olarak da aile icinde de aynı tavır ve davranışları gosterecektir. Daha da acığı birey, aile icinde benimsemiş olduğu tavırları toplumda da sergileyecektir. Ailenin bu celişkili tavrı zamanla cocuğu karmaşık ve kararsız bir tavırda bırakacaktır. Onun icin cocukların kendilerine olan eleştirilerini saygısızlık olarak algılayan, taviz verdiklerini zannedip otoritelerini kaybetme korkusuyla cocuklarına goz actırmayan aileler, cocuklarının atılgan ve savunucu bireyler olmalarına da sekte vurabilmektedirler.
Benzer durumları cocukların ailelerine karşı davranışlarında da gorebilmekteyiz. Gencler/cocuklar ailelerinin kendilerine destek olmadığından ya da yardım etmediğinden şikÂyet ederken bazen de aynı durumda ailelerinin kendilerine cok mudahale ettiklerini ifade edebilmektedirler.
Yaşadığımız tum bu durumlar icerisinde celişki olarak karşımıza cıkan unsurlar aslında bireylerin değerlendirmeleri ya da iletişimsizlikteki aksamalar sebebiyle bizlere zorluk yaşatmaktadır. Cocuğumuza ‘Buyudun artık.’ ya da ‘Sen daha kucuksun.’ yerine orneğin ‘Sanırım senin yaşındaki biri icin bu iş kolay olmalı.’ya da ‘Senin bu işi yapman icin henuz yeterince buyuduğunu duşunmuyorum.’ gibi daha acıklayıcı ve olumlu iletişime donuk yaklaşıklar celişkileri ortadan kaldırabilecektir.
Hem anne babalar hem de cocuklar ne istediklerine ve nasıl istediklerine dikkat ettikleri surece iletişimde daha az sorun yaşayacaklardır..
Aile Icinde celişkiye Duştuğumuz Durumlar
Kadınca0 Mesaj
●20 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Kadınca
- Aile Icinde celişkiye Duştuğumuz Durumlar