
AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu, "Uluslararası kamuoyuna cağrıda bulunuyorum: 'Gaziantep, Şanlıurfa ve Kilis'te ciddi sayıda Suriyeli var. Dunyada bir Nobel Barış Odulu verilecekse Gaziantep, Şanlıurfa ve Kilis'te yaşayan vatandaşlarımıza verilmelidir." dedi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonun Goc ve Uyum Alt Komisyonu başkanlığını yuruten Uslu, Meclis'te duzenlediği basın toplantısında, 18 Aralık'ın Uluslararası Gocmenler Gunu olduğunu anımsatarak, Turkiye ve dunyanın goc politikalarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
"Hikayelerin başlangıcında hep bir gocun bulunduğuna" dikkati ceken Uslu, Kovid-19 aşısını bulan Uğur Şahin ve Ozlem Tureci'nin Almanya'ya goc hikayesinin, şu anda dunyada yukselen gocmen ve yabancı karşıtı duşuncelere meydan okuduğunu soyledi.
BM verilerine gore 300 milyon insanın kendi doğduğu toprakların dışında, 70 milyon insanın da multeci, sığınmacı ya da uluslararası bir koruma statusuyle yaşadığını vurgulayan Uslu, "Bugun dunyada sosyal, ekonomik, guvenlik, kulturel boyutları olan goc, yalnızca kriminal boyutlarıyla değerlendiriliyor. Gocun kriminal lenslerle değerlendirilmesi toplumun huzurunu bozar, ekonomileri geriletir. Her gun, 'Şu kadar gocmen yakalandı.' 'Şu kadr gocmen doğdu.' 'Şu kadar gocmen evine dondu.' gibi rakamları goruyoruz. Bunların hicbiri rakam değil, insandır. Goc, sayılardan ibaret değildir." diye konuştu.
Turkiye'nin konumu sebebiyle tarih boyunca goc hareketlerinin hem geciş durağı hem de hedef ulkesi olduğunu belirten Uslu, bugun Turkiye'de yaklaşık 5 milyon gocmenin yaşadığını, bunların icerisinde 3,6 milyonunun gecici koruma statusundeki Suriyeliler olduğunun altını cizdi.
Gaziantep, Şanlıurfa ve Kilis'te, herhangi bir toplumsal catışma olmadan, uyum icerisinde cok sayıda Suriyelinin yaşadığını dile getiren Uslu, "Uluslararası Gocmen Gunu nedeniyle uluslararası kamuoyuna cağrıda bulunuyorum: 'Gaziantep, Şanlıurfa ve Kilis'te ciddi sayıda Suriyeli var. Dunyada bir Nobel Barış Odulu verilecekse Gaziantep, Şanlıurfa ve Kilis'te yaşayan vatandaşlarımıza verilmelidir. Avrupa ulkelerine 50-100 gibi komik sayılarda sığınmacı gidiyor, o şehirlerde ciddi direnişler, gocmen karşıtlıkları oluşuyor." ifadelerini kullandı.
Turkiye'nin ornek bir goc politikası yuruttuğunu soyleyen Uslu, goc konusunda Turkiye'nin alnının hicbir zaman yere bakmadığını belirtti.
Avrupa'da gocmen karşıtlığı ve ayrımcılık ile nefret soylemlerinin her gecen arttığını vurgulayan Uslu, "Avrupa değerleri ve Avrupa fikri, ırkcı popilizmin ağır baskısı altında ezilmektedir. Yalnızca Avrupa'daki ırkcı partiler değil merkez sağ ve sol partiler de artık bu politikayı benimsemeye başladı." dedi.
Goc meselesinin insanlık icin bir yuk değil insanlığın ispat edileceği bir fırsat olduğunun altını cizen Atay Uslu, goc sorununun, sınır ulkelerin uzerine havale edilecek kadar basit olmadığını kaydetti.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Ali Kemal Akan