
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "2017'den bu yana CAATSA konusunda hicbir ulkeye Turkiye'den başka bu yaptırım yani bu CAATSA uygulanmamıştır. İlk defa bir NATO uyesi olarak ulkemize uygulanmıştır. Bu nasıl bir ittifaktır, bu nasıl bir muttefikliktir"
"Bu karar ulkemizin egemenlik haklarına yonelik aleni bir saldırıdır"
"Asıl amac, ulkemizin savunma sanayinde son donemde başlattığı atılımların onunu keserek yeniden bizi mutlak olarak kendilerine bağımlı hale getirmektir"
"Fakat belli ki maksat uzum yemek değil, bağcıyı dovmektir"
"Şayet S-400 konusu olmasaydı başka bir gerekceyle benzer yollara başvurulacağı anlaşılıyor"
"Savunma sanayimizi her bakımdan bağımsız hale getirmek icin dunkunun iki kat fazlasıyla calışacağız. Savunma Sanayii Başkanlığımızın projelerini hızlandıracağız. Savunma Sanayii firmalarımıza daha cok destek olacağız"
AKSARAY - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "2017'den bu yana CAATSA konusunda hicbir ulkeye Turkiye'den başka bu yaptırım yani bu CAATSA uygulanmamıştır. İlk defa bir NATO uyesi olarak ulkemize uygulanmıştır. Bu nasıl bir ittifaktır, bu nasıl bir muttefikliktir. Bu karar ulkemizin egemenlik haklarına yonelik aleni bir saldırıdır" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara-Niğde Otoyolu 2'nci Kesim acılış torenine canlı bağlantı ile katıldı. Yap-işlet-devret modeliyle Turkiye'ye kazandırılan ve bağlantı yollarıyla toplam uzunluğu 330 kilometreyi bulan otoyolun birinci ve ucuncu kesimlerinin Eylul ayında hizmete acıldığını hatırlatan Erdoğan, "Bugun de yıl bitmeden ikinci kesimini trafiğe acarak yolun tamamını devreye almış oluyoruz. Bu otoyol Avrupa, Ortadoğu, Asya transit koridorunun onemli bir parcasıdır. Marmara, İc Anadolu, Akdeniz, Guneydoğu Anadolu bolgelerimizi birbirine bağlayan bu proje sayesinde Edirne'den Şanlıurfa'ya kadar kesintisiz otoyol ulaşımı mumkun hale gelmiştir. Eylul ayındaki acılışta da ifade ettiğim gibi, mevcut guzergahta 4 saati bulan seyahat suresi mesafenin de kısalmasıyla artık neredeyse yarı zamanda tamamlanabilecektir. Bu otoyolun ulkemize sağlayacağı vakit ve yakıt tasarrufu sayesinde yılda 2,6 milyar liranın uzerinde katkısı olacaktır. Kazaların azalmasıyla can ve mal guvenliğinin artması zaten en onemli kazancımızdır. Bolgedeki onemli turizm merkezlerimize ulaşımın kolaylaşmasının yapacağı katkıyı da bu hesaba ilave etmek gerekiyor. Otoyol etrafına dikilen fidanlar ve yapılan cimlendirme ile bu guzergahtaki bozkırı yeşile donuşturuyoruz. Akıllı yol olarak tasarlanmış olması bu otoyolu diğerlerinden farklı kılan bir diğer onemli ozelliktir" ifadelerini kullandı.
Dunya salgın felaketinin şaşkınlığını yaşarken hem sağlık alanında dev adımlar attıklarını hem de yatırımları hız kesmeden surdurduklerine dikkat ceken Erdoğan, "Turkiye'ye diğer alanlarla birlikte ulaştırma yatırımlarında da cağ atlatıyoruz. Gectiğimiz haftalarda Manisa-Akhisar Cevreyolu ile Karakurt-Horasan yolunun acılışlarını gercekleştirmiştik. Cumartesi gunu de Kuzey Marmara Otoyolunun son kısmı olan 72 kilometrelik İzmit-Akyazı kesiminin acılışını yapıyoruz. Onumuzde daha uzunca bir acılış listesi bulunuyor. Gunu geldikce bu eserleri hizmete vermenin mutluluğunu milletimizle paylaşacağız" acıklamasını yaptı.
Kabine Toplantısının ardından esnafa yonelik yeni destek paketini acıkladıklarını hatırlatan Erdoğan, şunları soyledi:
"Salgın tedbirleri sebebiyle işlerine ara veren veya işleri azalan esnafımıza onumuzdeki 3 ay boyunca vereceğimiz 5 milyar liralık destek paketini onceki gun kabinenin ardından acıkladım. Ayrıca kamu arazilerini kullanan turizmcilerimiz icin de bir milyar liraya yakın bir erteleme getirdik. Ceşitli alanlarda uygulamaya koyduğumuz katma değer vergisi ve stopaj indirimlerinin surelerini de uzattık. Kısa calışma odeneğinden doğrudan yatırımlara kadar daha once başlattığımız destekleri zaten surduruyoruz. Yatırıma, uretime, ihracata ve istihdama yonelik ozel destekleri ve teşvikleri ise asla ihmal etmiyoruz. Ulkemizin asıl gucunun bu alanlardaki başarıları olduğunu unutmadan elimizde bulunan tum kaynakları en verimli şekilde kullanarak iş insanlarımızın ve calışanlarımızın yanında yer alıyoruz. Devletin asıl boyle donemlerde milletinin yanında olması gerektiği inancı ile her kesime yonelik desteklerimizi salgının yol actığı sıkıntılar ortadan kalkana kadar devam ettireceğiz. Bu surecte sabrı, fedakarlığı ve gayreti ile hep yanımızda olan milletimin her bir ferdine şukranlarımı sunuyorum. İcinden gectiğimiz tarihi donemde en buyuk gucumuz birliğimiz, beraberliğimiz kardeşliğimizdir. Her kim ki bunları hedef alarak bozgunculuk peşinde koşuyorsa emin olunuz tek amacı ulkemizin bu tarihi sıcrayışına engel olmaktır. Turkiye'yi istedikleri şekilde yonlendiremeyenlerin, ulke icindeki muhalefeti ve kurumları maşa olarak kullanma gayretlerini yakından takip ediyoruz. Son 7 yıldır uğradığımız her saldırıyı nasıl boşa cıkarttıysak bu beşinci kol faaliyetlerini de aynı şekilde husrana uğratacağız. Demokrasimizi ve ekonomimizi hep daha ileriye taşıyarak 2023 hedeflerimize adım adım ilerleyerek buyuk ve guclu Turkiye'yi inşa gorevini hep birlikte gercekleştireceğiz."
Turkiye'nin buyumesi ve daha da guclenmesiyle, hedeflerine yaklaşmasıyla maruz kaldığı saldırıların capının da arttığına dikkat ceken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri'nin, Turkiye'ye yonelik yaptırım kararına tepki gosterdi. Erdoğan, Turkiye ile meşru rekabet zemininde mucadele edemeyenlerin tek taraflı yaptırım tehditleri ile Turkiye'yi yolundan cevirmeye calıştığını belirterek, "Gectiğimiz haftalarda gundemimizde AB'nin yaptırım tehditleri vardı. Dun de bir suredir gundemde olan ABD yaptırımları acıklandı. Cok net ifade ediyorum, bakınız, 2017'den bu yana CAATSA konusunda hicbir ulkeye Turkiye'den başka bu yaptırım yani bu CAATSA uygulanmamıştır. İlk defa bir NATO uyesi olarak ulkemize uygulanmıştır. Bu nasıl bir ittifaktır, bu nasıl bir muttefikliktir. Bu karar ulkemizin egemenlik haklarına yonelik aleni bir saldırıdır. Kararın gerekcesi nedir? Gerekce, Turkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi almış olmasıdır. Peki, Turkiye bu yola nicin başvurdu? Cunku, Amerika cok uzun zamandır kendi elindeki hava savunma sistemlerinin ulkemize satışına izin vermiyor. Kaldı ki F-35 ucaklarının bine yakın parcasını Turkiye uretiyor ve Amerika'ya veriyor. Senato da cıkan engellerin yanı sıra bu sistemleri almak icin istediğimiz şartların hicbirini de karşılamayan Amerika, biz ihtiyacımızı başka bir yerden karşıladık diye yaptırım silahını cekmiştir. Onumuze konan Turkiye'nin S-400 alması ve bu sistemin hicbir teknik izah getirilemeyen F-35'ler icin paranın buyuk bir kısmını verdiğimiz halde tehdit teşkil ettiği iddiası sadece bir bahaneden ibarettir. Asıl amac, ulkemizin savunma sanayinde son donemde başlattığı atılımların onunu keserek yeniden bizi mutlak olarak kendilerine bağımlı hale getirmektir. Ustelik bunu kendi yayınladıkları raporlarda alenen belirtiyorlar" acıklamasını yaptı.
S-400 hava savunma sistemleri icin ABD'ye ortak calışma grubu onerisinde bulunduklarını hatırlatan Erdoğan, "Biz en başından beri muhataplarımızın karşısına S-400 konusunda endişeniz varsa gelin teknik calışma grubu kuralım, sorunu diyalog ve diplomasi yoluyla cozelim teklifi ile gittik. Fakat belli ki maksat uzum yemek değil, bağcıyı dovmektir. Şayet S-400 konusu olmasaydı başka bir gerekceyle benzer yollara başvurulacağı anlaşılıyor. Peki, şimdi ne olacak? Biz kendi işimize bakacağız. Savunma sanayimizi her bakımdan bağımsız hale getirmek icin dunkunun iki kat fazlasıyla calışacağız. Savunma Sanayii Başkanlığımızın projelerini hızlandıracağız. Savunma Sanayii firmalarımıza daha cok destek olacağız. Tıpkı daha evvel yaptırım kararı alınan bakanlarımıza yaptığımız gibi Savunma Sanayii Başkanımız İsmail Demir ve ekibine daha cok sahip cıkacağız. Kamu kurumlarımızla, vakıf şirketlerimizle, ozel sektorumuzle yakın iş birliği icinde yolumuza devam edeceğiz" dedi.
Turkiye'nin boyle bir durumla ilk defa da karşılaşmadığını, 1974 Kıbrıs Harekatından sonra da yaptırıma tabi tutulduğunu vurgulayan Erdoğan, acıklamasını şoyle surdurdu:
"İşte o yaptırımın ardından bugun ki savunma sanayimizin temellerini atmıştık. Bugun ki yaptırım kararıyla da her alanda kuresel liderlik seviyesine cıkacak bir savunma sanayi inşa etme yolunda adımlarımızı hızlandıracağız. Hukumetlerimiz doneminde savunma sanayine verdiğimiz onemin sebebi tam da boyle durumlarda ulkemizin ayakta kalmasını sağlamaktır. Terorle mucadelemizi, sınır otesi harekatlarımızı, savunma sanayi urunleri ihracatımızı, yuksek teknolojiye dayalı her turlu arac ve gerecin tasarımını, yazılımını, uretimini kararlılıkla devam ettireceğiz. Hamdolsun, Turkiye artık bu tur yaptırımlarla kilitlenip kalma noktasını coktan geride bırakmıştır. Elbette sıkıntılar olacaktır ama her sıkıntı bize beraberinde cozumu icin bir kapı da aralayacaktır. Bir kez daha bu şarkı burada bitmez diyoruz. Bir kez daha durmak yok yola devam diyoruz. Bir kez daha sen Turkiye'sin buyuk duşun diyoruz."
Savunma sanayiden yeni mujdelerin de geldiğini belirten Erdoğan, "ASELSAN ve ROKETSAN tarafından geliştirilen ilk milli ve yerli hava savunma fuze sistemimiz HİSAR-A + envantere giriş oncesi son kabul testi yapıldı. Tubitak SAGE tarafından geliştirilen harp başlığı kullanılarak 11 Aralık'ta yapılan atışta yuksek hızlı hedef ucak, ucuş menziline uzak menzilde başarıyla vuruldu. Aslında bu son test birkac ay gecikti. Sebebi, normal şartlarda yurt dışından tedarik edilen bir parcaya ambargo uygulandı. Sonra ne oldu? Yerli parcayı kısa surede geliştirdik, fuzemize entegre ettik ve işte kısa bir gecikme ile neticeye ulaştık. Bu zamana kadar gizli yaptırımlarla, dolaylı mudahalelerle engellemeye calıştıkları bu işi yerli milli urunlerle envantere almaya hazır hale getirdik. HİSAR A + fuzemizin seri uretimi hayırlı olsun. Bu guzel hizmetten dolayı Savunma Sanayii Başkanlığımızı, ASELSAN'ı, ROKETSAN'ı, Tubitak SAGE'yi, projede emeği gecen herkesi şahsım, milletim adına tebrik ediyorum" diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / İLKER TURAK