
Balıkesir'in Edremit ilcesinde, 26 yaşında kanserle tanışan Beste Acar, kanser hastalarına umut olmak icin film cevirdi. Acar'ın arkadaşı fotoğraf sanatcısı Fulya Tezer ile gercekleştirdiği proje sosyal medyada buyuk ilgi gordu.
Yaklaşık bir yıl once kansere yakalanan 26 yaşındaki Beste Acar, yıkılmaya hakkı olmadığını ifade ederek, "Gecen sene bu zamanlarda ameliyat olmuştum. İlk oğrendiğimde tabii ki cok tuhaf hissettim, yani olumle gercekten kendi adıma yuzleştiğim ilk andı. Anneme nasıl soyleyeceğim derken biraz ağladım. Sonra annem ağlamaya başlayınca ben sustum. Sanki ben yıkılırsam herkes yıkılacakmış gibi hissediyordum. O gunden sonra hic gozumden yaş gelmedi" dedi.
Yaşamak icin sessiz cığlığını cektiği kısa filme yansıtan Beste Acar, "Kanser sen duştuğun an seni daha cok yakalayacak. Ben olmek istemiyorum. Duşmeye de hakkım yoktu. Ağlanmaya, sızlanmaya, ah vah etmeye hakkım yoktu cunku ben yaşamak istiyordum. Ben yaşama dort elle sıkı sıkı sarılmak istiyordum. Bu yuzden hic gozumden yaş gelmedi. Umudum hep vardı" dedi.
Kanser ile genc yaşta yuzleşmenin cok zor olduğunu kaydeden Beste Acar, "Onkoloji hastanesine ilk gittiğimizde doktor gozumun icine bakarak, 'Her şeyi bekleyin, cunku bunun adı kanser' demişti. 25-26 yaşında bununla yuzleşmek evet, zor ama zaten hayatta hicbir şey kolay değil. Yani kendime yaşamı motive edip, yaşamla kendimi motive edip, bir şekilde tırmanmak zorundaydım. Şu anda da bir şeyler belki de yolunda gitmiyor ama elbet bir gun yoluna girecek. Olum de yaşam kadar normal bir şey. Bundan da korkmuyorum ama yaşamayı cok seviyorum ve bu yuzden kanser icin uzulmeye hakkım yok" dedi.
Kanser ile mucadelesinde en buyuk destekcilerinden bir tanesinin arkadaşı Fotoğraf Sanatcısı Fulya Tezer olduğunun altını cizen Acar, "Sohbet ederken bir farkındalık calışması yapmak istedik. Cok planlı bir şey değildi aslında. Fulya'nın cok fazla gozleri doldu beni cekerken. Cok duygulandırmamak adına da surekli gulumsedim ve surekli dans ettim cekimde cunku icimden oyle geliyordu. Aslında bunu bilerek, şoyle yap boyle yaptan ote icinden nasıl geliyorsa, ne giymek istiyorsan, makyajını nasıl istiyorsan, bugun senin gunun; ne yapmak istiyorsan, 'Ben sadece bugununu goruntuleyeceğim' dedi ve oyle yaptık" dedi.
Hayattaki sloganını kısa filme yansıttıklarını ifade eden Acar "Benim mottom hep bu oldu, gercekten kanser beni dizlerimin uzerine cokertmedi. Beni silkeledi ve ayağa kaldırdı" dedi.
Filmin kamera arkasında calışan ve Acar'a destek veren Fulya Tezer ise, "Beste ile cok yakın bir dostluğumuz var. Cok uzun zamana dayanan bir dostluğumuz var. Kanser olduğunu benimle ilk paylaştığında, cok yakın arkadaşım olduğu icin, duygularımla hareket ederek tabii ki onun adına biraz hayal kırıklığına ve uzuntuye uğradım. Ona yakıştıramadım ama onu cok iyi tanıdığım icin onun ustesinden geleceğine ve bunun icin kanıyla canıyla mucadele edeceğinin farkındaydım" dedi.
Kanser hastalarına birazcık olsa umut vermek icin bu calışmaya başladıklarını ifade eden Tezer, "Sohbetlerimiz esnasında, ofisime uğradığında, ufak bir deneme cekimi yaptık. Ben başka bir konsept kurmuştum. Bu deneme cekiminden sonra, biraz daha işi farklılaştırarak, kanser hastası olan insanlara biraz farkındalık katarak, dans ederek, gulumseyerek ve eğlenerek guzel bir fotoğraf cekimi yapmaya karar verdik birlikte. Bu kararımızı vermemizdeki en etkili şeylerden birisi, kanser hastalarına kendimizce bir umut vermek" dedi.
Dizlerinin uzerine cokmenin hic kimseye yakışmayacağını ifade eden Tezer, "Ben nacizane bir fotoğrafcıyım. İnsanların guzel anılarını olumsuzleştirmekle mukellefim. Bu yuzden de yapabildiğimin en iyisini yapmaya gayret ettim. Hem Beste icin, hem de kanserle savaşan diğer savaşcılar icin kucuk bir umut vermek istedim. Hayata gulumsemek varken, dizlerimizin uzerine cokmek hic kimseye yakışmaz" dedi. - BALIKESİR





